AHRAZ #Wattys2017

Bölüm 9

Merhabalar :))

Multimedia : Elif Elvan

Keyifli okumalar :))

Hatırlatma

Kararsız adımlarla ilerleyerek köşede duran taşı elime aldım ve zarftan ayırarak masanın üstüne bıraktım. Elimdeki zarfı yavaşça açtım. İçinden çıkan fotoğrafı gördüğümde şok oldum. Yazılan yazılar kanımda aynı saniyelerde korku, öfke, çaresizliğin kol gezmesine neden olmuştu.

Fotoğrafta Ali Fırat bir bar  taburesinde içki içiyordu. Arkasında ise aynen şu satırlar yazıyordu.

"Annen ve babanın mezarlarının yanında yeni bir yer açmanın tam sırası."

***

Elif Elvan'dan

Yazılanları okuduğum saniyede kalbim göğüs kafesimi sıkıştırmaya başlamıştı. Gözlerim anında dolarken böyle bir şeyin olmaması için içimden dua ediyordum. Bir insanın benim yüzümden ölmesi dayanabileceğim bir şey değildi.

Ağlaklığın sırasının olmadığını ancak algılabileyen beynim sayesinde yerimde durmaktan vazgeçip ayaklarımı hareket ettirdim. Anında dış kapıya doğru koşup bir yandan da Selin'e Ertuğrul'u son gördüğü barın adresi için mesaj atıyordum. Görüşüm bulanıklaşırken biraz daha dayanabilmek için dişlerimi sıktım ve dış kapıyı açtım. Karşımda beliren 3 tane adamı gördüğümde şaşırsam da sonradan onların Cihan amcanın gönderdiği ve evimin önünde bekleyen korumalar olduğunu anladım. Aralarından en iri yarı olanı  düz bir sesle konuştu.

"Elif Hanım cam sesi duyduk dışardan. Bir sorun mu var? "

Partmantodaki ceketime uzanıp cebinden not defterimi aldım ve aklımdakileri yazmaya başladım.

"Hayır bir sorun yok ama benim çok acil Ali Fırat'ın yanına gitmem lazım. Taksi çağırırsam geç kalırım. Beni bırakabilir misiniz?"

Adam uzattığım kağıdı okuduktan sonra kafasını kaldırıp bana baktı ve konuştu.

"Tabi tabi. Buyurun gidelim. Adresi biliyor musunuz?"

Kafamı sallayarak az önce Selin'in gönderdiği telefonumdaki adresi uzattım ve alelacele ayakkabılarımı giydim. Not defterimi ve kalemimi cebime sıkıştırarak ceketimi bile almadan dış kapıdan çıktım. Diğer bir korumanın getirdiği arabaya doğru ayaklarımı harekete geçirip arka koltuğa bindim. Ön tarafa iki koruma bindi. Arkamızda da bir araba vardı. Telefonumdan saati kontrol ettiğimde korumaların değişme saati geldiğini farkettim. Arkamızdaki araba büyük ihtimalle birazdan bizden farklı bir yola gidecekti. Onların yerine 1 saat sonra başka korumalar gelecekti.

Ben düşüncelerimle boğuşurken gözüm bir an dikiz aynasına kaydı. Şoför koltuğundaki koruma gözlerini dikmiş yüzündeki tuhaf yan sırıtmayla beni izliyordu. Rahatsız olup gözlerimi anında yan cama çevirdim ve yolu izlemeye başladım. Bu adam birkaç kez daha dikkatimi çekmişti. Daha önce camdan evimi izlediğini görmüş ama işi bu diye pek bir şey söyleyememiştim. Bu kez kesinlikle Ali Fırat'a haber verecektim.

Aklımı yeniden sinsice işgal eden notla derin bir yutkunma ihtiyacı hissettim. Umarım ben oraya vardığımda geç olmazdı. Gittiğim gece kulübünde olduğuna bile emin değildim. Bu ihtimali aklıma bile getirmek istemiyordum ama eğer ona bir şey olursa dayanamazdım. Çok kısa bir sürede hayatımın büyük bir kısmını işgal eden adamın ellerimden kayıp gitmesini kaldıramazdım.

Ali Fırat'tan

Elimdeki 3 saniye önce tekilayla dolu olan shot bardağını bar tezgahına sesli bir şekilde vurdum ve barmene ufak bir işaretle yenisini istediğimi belirttim. Çalan yüksek sesli şarkılara ve  mekanın ultra lüks bir yer olmasına aldırmadan bar tezgahında kollarımı birleştirip başımı da üstüne koydum.