Bölüm 11 _ Ne olursa olsun Rüya Olsun!

1.1K 70 2
                                    

Selam arkiler ^_^ Yorumlar için teşekkürlerimi sunuyorum.  Ama hiç kimse bana fikrini söylemediği için ben karar vermek zorunda kaldım :( Hikaye 2 sezon olucak. 14. Bölümde 1. sezonu bitiricem. Bölüm adları anlamanıza yardımcı olucak. Kapağı değiştiriyorum. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar ^_^ yorum ve beğeniyi eksik etmeyenlerin ellerinden öpüyorum. Saranghaeyo ^_^

*

Yanımda hissettiğim sıcaklık ile kendime gelmiş gini oldum ama gözlerimi açmadım. Hastanede olmak istemiyordum.

Karnıma yediğim bir darbe ile istemsiz olarak gözlerimi açtım.

Ne ara ormana gelmiştim?
Neden hâlâ yaşıyordum?

Gerçekten düştüğüm şu duruma Lanet olsun!
Sanki zaman durmuştu ve sadece biz hareket ediyorduk ama benim öldüğümü filan sanıyorlar herhalde...

Birden Tao'nun gücü aklıma geldi. Yatmış boş boş yıldızlara bakıyordum. Etrafımdakileri görücek gücüm yoktu.

Az önce karnımı tekmeleyen yarı insan yarı kurtadam beyinsizi benim karnımı yine tekmeledi.

Canım acıyordu. Ama acıyan kalbimden çok değil. Bağıramıyordum hissettiklerimden dolayı.
Sadece ölüp kurtulmayı bekliyordum.  Ölmek ve kurtulmak...

İç sesimle bir mücadele içerisindeyim.  Ezilmiş unutulmuş nefret dolu yanım hep karamsarca ölmeyi vekliyordu ve daha ağır basıyordu.

Kai'yi gördüğümde keşfettiğim yanım 'Kalkmalısın. Senin daha işin bitmedi bu dünyada... Hep böyle ezilicek misin ha? Öldün diyelim. Orada bilerek ölüp dünyada yarım bir işi kalanlara ne yapıyorlar biliyor musun? '

Keşfettiğim tarafım neyin nesiydi ki bunları biliyordu?
Karamsar yanıma ne oldu bilmiyorum ama sesini şimdi patlattı.

' Hey! Garip yan! Sen nesin böyle? Kendimi kurtarmak için değil Shima için soruyorum!'

' Ben hayat ağacının ruhuyum... Shina. Aç şu gözlerini ve lanet olası etrafına bak! O dövülmüş ve hatta seni döverek eziyet çektirilen kurdu çok iyi tanıyorsun! Sen bu değilsin! Kendine gel artık!'

Haklıydı.  İçimdeki haylazı kaybetmiştim. Ama geri getirmenin tam zamanıydı.
Ben iç seslerimle kavga ederken bana atılan tekmeler bir hiçti. Herkesin öldüğümü sandığını biliyordum. 

Etrafıma baktım. Eğer kurt sandığım kişiyse 12 neden gelmemişti?

Bana atılan çok sert bir tekmeyle kurdu bağladıkları ağacın yanındaki bir ağaca çok sert çarptım. İçerden kemiklerimin kırılış seslerini duyabiliyordum.

O zaman anladım ki benim yaşadığımı bildikleri için beni öldürmeye çalışıyorlardı.

Hayır! Ölmedim ve ölmiycektim de!

Ayağa kalkmaya çalıştığımda yanımdaki kurt insan kişiliğini alır almaz kendini saldı. Kai... Boynu yana devrildi. Çabalayan ve tepinen el ve ayakları süzüldü.

Öldüğü düşüncesini aklıma bile getiremedim. Tek istediğim şey intikamdı. Etrafımdaki mutantları tanımasam bile hepsini teker teker öldürüp eğer bulunursam suçu üstüme alacağıma yemin ettim.

Yürüdükçe ve etrafımdakiler bana saldırdıkça daha güçlü olduğumu hissediyordum.  İç seslerim çoğalmıştı. Benimkiyle birlikte 12 muhteşem ses ve tabii yetenek.

Hâlâ bulunduğum durumun gerçek olmasına dair şüphelerim vardı.

Bir dakika! Benimkiyle birlikte 13 olması gerekmez miydi?

Yoo Hayır!

Ben ne kadar üzülüp sinirlenirsem bana dokunanlar hemen ölüyor hattâ toprakla kayboluyordu. Sıra O mutanttaydı. Tahmin ettiğim gibi Muskaan'ın ta kendisiydi. Saçından tıttum, kafasını bedeninden ayırmak için tutuşuyordum ki sevdiğim bir ses buna engel oldu.

" Hayır!  Bunu yapma. Sen bir canavar değilsin..."

Kai ışınlanarak yanımıza gelmeye çalışıyordu.  Çok yorgun olduğu ışınlanma mesafelerinden belliydi.

Bıraktığım Muskaan ben Kai'ye koşarken yine yaptı yapacağını.

" Hah! Kai'nin beni hâlâ sevdiğini biliyordum!"

Son cümleleri ne kadar bastırdıysa benimde kalbim öyle yanmaya devam etti.

İçimden güçler çıkmasaydı ikisini de orada öldürebilirdim.

Gerek kalmadı. Muskaan tüymüş Kai de yerde hareketsizce yatıyordu...

♡Kalbimdeki Yabancı ♥Exo Fanfic| TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin