m.4

21.9K 89 4
                                    

Başımın içi o kadar acıyordu ki sanki gece birkaç içki şişesi içmiştim. Oysa sadece sabaha kadar ağlamıştım, sorun buydu.

Aslında sorun tam olarak bu da değildi; bendim.

Hayatımdı,
Parçalara ayrılmış bir hayat.

Her parçada gördüğüm farklı bir ben, farklı insanlar, farklı yerlerdi. Hepsinin rengi farklıydı biri siyaha meydan okurken biri bembeyazdı.

Kapım tıklanmadan içeri giren Hale gözlerini üzerimde gezindirirerek gayet normal bir şekilde uzunca baktı gözlerime. Sonra sırıttı, "Ne uzatıyorsun? Ne bu tripler? Sanki hoşuna gitmedi, alış şuraya kızım." Diye ağzını yaya yaya konuştu. O an dünden beri üzerimden bir türlü gitmeyen öfkem beni daha da sarmalayarak yumruklarıma yayıldı ama onları orada sıkarak kendime hakim oldum. "Ne olduğunu bil burada işini yap aksatma." Dediğinde sinirle oturur hale geldim,

"Ne diyorsun Hale sen?"

Eğlenircesine daha da sırıttı, "Ne olduğun belli diyorum, işini yap tatlım."

O cümleler benim son damlalarım oldu ve ben patladım.  Üzerine atlayarak saçlarına parmaklarıma doladım ve başını eğdim. Kulağına doğru eğilerek ''düzgün konuş benimle!" Diye tısladığımda o çığlık atıyordu. Aslında canı acımıyordu tek istediği dikkat çekmek ve insanları buraya toplamaktı. Öyle de oldu. 2 kız beni ayırırken diğerleri onun yanına üşüşmüştü.

Sonra o lanet adam geldi, beni dövdü. Karnıma acıları sapladı, benim yanımda duran o iki kızı da benimle olmamalarını, oldukları taktirde onları da beni döveceği gibi döveceğini söylemişti.

Beni yalnız bırakıyorlardı, olsun dedim içimden. Buradan konuşacak biri de istenmezdi ki hem. Hepsi...
Aslında ben de onların içindendim, dün akşam itibariyle ben de öyle olmuştum.

Ben bekaretimi benim için  özel birine vermek isterdim hem şuan bulunduğum durum da neden böyleydi ki.

Gözlerimi açtığımda karşımda iki yol vardı. Biri intihardı, biri 'yola devam' tabelasıydı.

Gözlerimi yumdum, içinde bulunduğum kararsızlığa ağlamaya devam ettim.

MisafirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin