Kalbimde Kal

Kalbimde Kal -8- Part1 Trekking ve Değişim

BÖLÜM-8-

ADA'NIN AĞZINDAN

MULTİMEDİA'DA ADA VARR

Sabah uyandığımda kendimi çok iyi ve enerjik hissediyordum.İlk defa bir sabah böyle uyanmıştım uzun bir zamandan sonra bu cesaretle uzun zamandır yapmadığım birşey yapıp şaçlarımı açık bıraktım zaten düzleştirmiştim üstüme siyah deri ceket içinde beyaz bir tişört ,siyah pantolon,beyaz vans ve en son beyaz spor bir çantayla kombinimi oluşturdum hafif makyajla mükemmel görünüyordum vayy be kendimi aşmışım demek ki neyse hemen bir taxi'ye atlayıp müziğimi açarak okula doğru gitmeye başladık şimdi diceksiniz okula böyle mi gidiyorsun?diye ama bizim okul takmaz böyle şeyleri bir süre sonra okula geldiğimizde taxiciye ücretini ödedim ve okula adımımı attım.

Bir anda herkes bana baktı bazıları arkadan oha bile diyordu bunları duyunca biraz kıkırdadım ama sonradan kimseyi takmayarak sınıfa doğru çıktım sınıftaki herkesin ağzı O şeklini almıştı bir anda Tuğçe boynuma atlayıp;

"Bu halini görmeyi özlemişim fıstığım"dedi.

 bende ona tebessüm ederek cevap verdim sonra sınıfın kapısı açıldı ve içeriye Muazzez hoca  girerek derse başladı herkesin gözü benim üzerimdeydi çünkü bunu anlayabiliyordum kafamı çevirip baktığımdaysa onlarla göz göze geliyordum ayrıca bu derstende nefret ediyordum hangi aklı başında insan MF'yi seçerki şimdi fizik dinle dur herkes çok övüyor şu sınıfı ama sıkıcılığından başka konuşulacak tarafı yok bir anda sınıfın kapısı açıldı ve içeriye Doğu girdi .

Hepsinin gözleri beni bulduğunda donakaldılar resmen hareket edemediler içimden kahkaha atmak geliyordu ama bunu bastırıyordum nolduuu Doğu bey şaşırdınız mı hah!!! neyse sonunda ders bitti de tenefüse çıkabildik insan bu kadar mı sıkılır ya ? Kutay yanıma gelip;

"Güzellik ne bu hal zaten güzeldin bunu biliyorduk da önümüzdeki bu cevheri tahmin etmemiştik "dedi.

bunu diyince bana geçen gece yüzünden kızgın olmadığını anladım gülümseyip;

"Aslında bakarsan bende bu halime daha alışamadım ama içimden geldi"dedim 

Kutay elini omzuma attı ve beni kendine çekti öyle bir sarılmıştı ki eğer elimi hemen beline dolamassam yürürken ya başla bir yerlerine gelirdi yada ben acı çekerdim bunu düşününce hemen ellerimi beline doladım oda beni aldığı gibi kantine götürmeye başladı Tuğçe ise arkamızdan şaşkın şaşkın bakıyordum oan göz kırpıp;

"Yanlış anlamamasını sadece öyle olmak zorunda olduğumu bakışlarımla anlattım."

Nedendir bilmiyorum ama Kutayın kollarında kendimi huzurlu ve mutlu hissediyordum.Kutay ise çaktırmadan kokumu içine öekmeye çalışıyordu ama beceremiyordu sessiz bir şekilde bu haline kıkırdadım . Kantine girdiğimizde bütün gözler bize çevrilmişti bir anada nedensiz yere gerildim bizi sevgili sanıyorlardı bu düşünce aklımdan geçince ellerimi Kutayın belinden çektim ve ayrılmaya çalıştım ama o izin vermedi daha fazla kantine doğru yürüdüğümüzde karşımıza Doğu çıktı ve bana,

"Ada seninle konuşmalıyız " dedi.

Ben ilk başta itiraz edecektim ama Kutay gözleriyle bana yapma diyince susmak zorunda kaldım ve mecburen kabul edip en soğuk ses tonumla ;

"Konuş"dedim 

oda ilk önce bana sonrada yanımdaki Kutaya bakarak ;

"Yalnız "dedi. ohh paşamın başka isteği var mıymış? oldu diyecektim ama bunu söylememe izin vermeden ;