Kalbimde Kal -Bölüm 13- Muhteşem süpriz

234 14 9
                                    

-Bölüm 13-

Evettt yeni bölümle karşınızdayım umarım beğenirsiniz okuyanlara çok teşekkür ederim.

Mültimedia'da salonda kaplanmış gül buketlerinden birinin resmi varr onun içinden en açık olanı Semihin salonda elinde tuttuğuydu. :D

Sabah muavinin tiz sesini duyunca birden uykumdan sıçrıyarak uyandım müzik dinlerken dalmışım sanırım. Ben birden irkilince tabii Tuğçede aynı şeyi yaptı fakat ondaki tek fark yere yapışmasıydı halimiz çok komik gözüküyordu. İkimizde birbirimize bakıp gülmeye başladık. 

Ayağa kalkıp ona yardım ettikten sonra sağıma bakınca Doğuyla Semihin bize gülümseyerek baktığını gördüm. Tuğçeyi koltuğa oturttuktan sonra 

"Özür dilerim"dedim o ise bana 'önemli bişey olmadığını söyleyip öptü.'

Daha sonra dikkatimizi muavine verdik yardımın geldiğini 5 dk ya yola çıkacağımızı ve 2 saat sonra İstanbulda olacağımızı söylüyordu. Bende telefonumu çıkarıp biraz oyun oynadım sonrada başım ağrıyınca uyumaya başladım bugünde amma uyumuştum ha yok böyle bişey.

*******************************************************

Gözlerimi açtığımda Tuğçe gülümseyerek beni dürtüyordu . Esneyerek kalktığımda ;

"Günaydın uykucu 15 dk sonra varacakmışız hadi kalk bakalım"

"Tamam hemen hazırlanıyorum"diyerek eşyalarımı çantama doldurmya başladım. Dediği gibi 15dk sonra okulun oraya gelmiştik Tuğçe inmeme yardım ettikten sonra bavulumuzu alıp yanıma geldi ve beraber taxi durağına gitmeye başladık arkamızdan Semih ;

"Kızlarrr"diye bağırıyordu Tuğçe dönüp;

"Ne oldu ?" diye sordu

"Sizi biz bırakırız taxiyle gitmenize gerek yok"

"Hayır gerek yok"

"Var hadi bakalım "diyerek yanımıza gelip bavullarımızı aldı ve o muhteşem Ferrarisinin içine koydu .

Evimizin adresini sorduğunda Doğu ;

"Ben Adanınkini biliyorum "dedi. Tuğçe hemen atılıp;

"Tamam o zaman bende Adalara gidiyorum"dedi konuşmama izin vermeden ;

"İtiraz istemiyorum bu halde seni bırakmam"dedi bende sessizce başımı sallayıp arkama yaslandım kısa sürede eve gelmiştik Tuğçe bavulları alırken bende kapıyı açmaya çalışıyordum en sonunda açtığımda Tuğçe bavulları içeri bıraktı ve   'bizimkilere teşekkür ederek' kapıyı kapattı. Ben Tuğçeye ' duş almam gerektiğini söyleyip yukarı çıktım' duşumu aldıktan sonra bacağıma kremlerimi sürdüm zaten geçmiş gibiydiler benim yaralarım hızlı iyileşiyor zaten .

Tuğçe burda kalınca ailesi kızmıyor mu ?diceksiniz  ,kızmıyor çünkü Selma abla beni çok sever ve güvenir bu yüzden sorun yaratmıyor. Tuğçede hızlıca duş alıp çıktığında saat 13.00 olmuştu yarın okul var diyip uyumaya başladık fakat benim hiç uykum yoktu bir kitap alıp okumaya başladım en son saate baktığımda 17.30 du baya okumuştum zaten kitap okumayı çok severdim Tuğçede öyleydi  aramızdaki bir ortak yanda buydu.

Sabah uyandığında Tuğçe kızmasın diye kafamı yastığa koyup gözlerimi kapattım zaten biraz sonra alarm çalacaktı . Dediğim gibi alarm çaldı Tuğçe daha uyanmamıştı bende bunu fırsat bilip yatağın üzerinde zıplamaya başladım.

Tuğçe başının altındaki yastığı yüzüme geçirdi ve dengemi kaybedip yatağa düştüm . Tuğçe bana kahkahalarla gülünce

"Sen görürüsün"diyerek onu gıdıklamaya başladım . Biz tam böyle eğlenirken okula gitmemiz gerektiğini anladım ve yüzüm asıldı .

Yanımdaki şahısta bunu fark etmiş olacak ki  soru sormaya başladı ;

"Ne oldu birden yüzün asıldı bebeğim?"

"Okula gideceğimiz aklıam geldi" dediğimde onunda yüzü asılmıştı fakat bir anada gülümseyip;

"Ben Semihi görücem huhu"diyerek sırıttı. Semih diyince aklıma Doğu geldi ve benimde yüzümde istemsiz bir gülücük oluştu. Tuğçeye dönüp;

"Siz ne ara bu kadar yakın oldunuz?"

"Ondan hoşlanmam gün geçtikçe aşka dönüşüyor oda reddetmeyince bi

zde yakınlaşıyoruz "dedi ona 'tamam'anlamında kafamı sallyıp giyinmeye başladım.Hoşlanmak tamamda aşk olabilir mi ki bende bilmiyorum :D Ben hazırdım Tuğçede hazır olunca bişeyler atıştırıp çıktık . Okula geldiğimizde ortalıkta hiç kimse yoktu uzaktan Çağatay bize el sallayark geliyordu 

"Hadi gelin gidiyoruz "diyerek bizi götürmeye başladı soru sorsakta cevap vermiyordu. Biraz yürüyüp tiyatro salonunun  önüne geldiğimizde Çağatay  Tuğçeye ;

"Sen diğer klapıdan "diyerek onu oyuncuların olduğu tarafa gönderdi biz ise izleyiciler bölümüne gidiyorduk kesin bunlar bişey yapacaklar ama hadi bakalım .

******************************************************

TUĞÇE'NİN AĞZINDAN;

Okulun içinde kimse yokken Çağatay bizim yanımıza geldi ve bizi tiyorto salonuna getirdi Adayı izleyici tarafına götürürken beni ise sahneye çıkacak kişiler için oaln kısma yönlendirdi kesin bu işin içinde bişey var diyerek yürümeye başladım.

Karanlık yolda giderken önüme mumlar ve pembe güller çıktı her taraf gül yaprakları ve demetleriyle doluydu bazı yerlerde benim fotoğraflarım vardı ayrıca oklar çizilmişti ve bunları takip et yazılmıştı yanına da kalp konulmuştu.

Bir süre bu romantik yerden geçtikten sonra salona ulaştım orası kapkaranlıktı ve hiçbirşey yoktu bir anda loş bir ışık yandı ve duygusal bir müzik çalmaya başladı o sırada karşımda bana tebessümle baklan Semihi gördüm elinde 1 tane çok açık pembe gül vardı yavaşça bana yaklaşmaya başladığında bende ona yaklaşmaya başladım aramızda çok az bir mesafe kaldığında yere eğildi ve gülü bana doğru uzatıp ;

"SENİ ÇOK SEVİYORUM MELEK,BUNDAN SONRA BENİM MELEĞİM OLUR MUSUN?" bu sözlerinden sonra gözlerim dolmaya başladı çok romantikti ve salondaki herkes bize bakıyordu şaşırmada vardı ama şu an mutluluğum ve sevgim bunu bastırıyordu . 

Bir anlık cesaretle kucağına atlayıp;

"EVETTTT" diye bağırdım görende evlenme teklifi etti sanır ama bu benim için daha değerli şu anda olduğumuz konum beni çok mutlu ediyordu. 

Kalkıp beni havada döndürdü ve belimden çekerek beni kendine iyice yaklaştırıp  dudağımı öptü . Şu an farklı bir dünyadaydık sanki ssoyutlanmıştık Semih ve benden başka kimse yoktu ve birbirimizi büyük bir aşkla öpüyorduk .

Dudaklarımı aralayıp ona karşılık verdim nasıl öpüşüleceğini bile bilmiyordum bu benim İLK ÖPÜCÜĞÜMDÜ SONUÇTA ve o benim ilklerimden birisini almıştı sevdiğim adam tarafından öpülmek harika bir histi, birbirimizden ayrıldığımızda bütün salon bizi büyük bir kuvvetle alkışlıyordu. Dönüp salona baktığımda   gözlerim anında Adayı bulmuştu gözleri dolu doluydu ama gülüyordu sanırım bu halimiz onu çok etkilemişti ama adımıza çok mutluydu .

Ona baktığımı fark edip yanağından düşen bir damlayı sildi ve gülerek bakıp baş parmağını kaldırdı.Sonra eliyle Semihin elini işaret edince Semihin eline baktım elinde salona geldiğimde duran açık pembe gül vardı . Onu alıp Semihe bir kez daha sarıldım kokumu içine çektiğini hissettim sonra bende onun kokusunu içime çektim birbirimizden ayrıldığımızda ikimizde kocaman gülümsüyorduk aynı anda birbirimizin gözlerine bakarak 

"ÇOK GÜZEL KOKUYORSUN" dedik.

Kalbimde KalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin