Bu bölüm sadece yazarın ağzından ve birebi konuşmalarla olucak
-YAZARDAN- ikisi de birbirlerini görüyordu, işte karşı karşıyalardı.Ne kadar uzakda olsalar da birbirlerinin sıcaklığını ve kokularını duruyorlardı.Birbirlerine olan özlemleri gittikçe artıyordu.İlk önce birbirlerine kısa adımlarla yaklaştılar daha sonra da dayanamayıp birbirlerine koştular. O an Dünya durmuştu bir tek onlar için dönüyordu. Birbirlerine olan özlemleri o kadar fazlaydı ki birbirlerinin boyunlarını god yaşlarıyla ıslatıyorlatdı, birbirlerini hiç bırakmıycakmış gibi sarıyorlatdı. Leon un elleri Hilal inin eşarbında Hilal in elleri ise Leon un boynundaydı. Birbirlerinden ayrılamıyorlardı. Aynı şekilde Ali Kemal ve Yıldız da sarılıyordu ama kimse Hilal ve Leon un tutkusunu geçemedi.
Delfıne ise uzakta gördüğü çocuğa takılı kalmıştı gözleri. Sanki bir rüya gibiydi. Bu çocukla tanışmayı aklına koymuştu. Daha İzmir e geleli birkaç dakka olsa da hemen etkilemişti Delfıne yi. Hepsi beraber Leonların kalacağı hotele gelmişti. O zamana göre yüksek kaliteli bir hoteldi. Bunların yanında Hilal ve Leon un aklında buluşmak vardı. Ama gece olunca Hilal in ortadan kaybolması göze çok batardı. İkisi de vedalaşıp evlerine döndü ama Hilal ile Leon un aklı birbirlerindeydi. İkisi de hayatında hiç böyle bir an yaşamamıştı ikisinin de kalbi birbirleri için atmıştı. İkisi de birbirlerini düşünerek uykuya dalmıştı...
Sabah olmuştu. Leon Delfıne ya İzmir i dolaştırıcakdı ama aklında başka bir plan daha vardı. Bunları düşünürken işi olan bir dükkana girdi. Delfıne ise dükkanın önünden Leon u bekliyordu. Elinde de kahve vardı. Kafasını sağa çevirdiğinde yine o çocuğu görmüştü ,aklına hemen elindeki kahve geldi yavaşça adım atarken elindeki kahveyi çocuğun üstüne dökmüş gibi yaptı ve :
—Çok pardon.
—Tamam sıkıntı değil.
—İsminiz nedir?
—Ömer. Peki ya sizin?
—Delfıne.
—Yabancı mısınız?
—Yunanım.
—Anladım (yüzü biraz da olsa asılmıştı.) görüşmek üzere.
Delfıne acaba yüzü niye asıldı diye düşünürken Leon geldi. Delfıne ya yapacağı sürprizi anlattı ve Hilal in yanına götürdü. Leon uzaktan işaret yaptığı zaman Delfıne ile anlaştıkları yere götürücekti. Delfıne ve Leon Hilal in yanına gelmişti ama hemen gitmek zorunda olduğunu söylemişti .Hilal in moreli biraz bozulmuş olsa da çaktırmamaya çalışmıştı. En sonunda Delfıne cesaretini toplayıp Hilale:
—Yolda adı Ömer olan, kahverengi saçlı, renkli gözlü birini gördüm. Uzundu da tanıyor musun?
—Evet. Benim vefat eten nisanlımın yani Mehmet in kardeşi.
—Yunanlılardan pek hoşlanmıyor mu?
—Biraz hani Mehmet vatanperverdi ve Yunanlılara karşıydı bu yüzden o da pek sevmez.
—Son olarak merak ettim de ilgilendiği biri var mı?
—Bir kız var. Ömer'den hoşlanıyor ama Ömer kızı sevmiyor bir yandan da Ömer in ailesi de bu kızı istiyor. Kızın ismi de Defne ama sen neden bu kadar merak ettin.
—Hiç öylesine. (Hafif bir gülücük almıştı suratını)
O an Delfıne Leon un işaretini gördü ve Hilal i deniz kenarında tenha bir yere götürdü ve hızla ordan uzaklaştı. Hilal ilk önce ne olduğunu anlamasa da sonra karşısında Leon u görünce anlamıştı. Ona süpriz yapmışlardı. Yerde bir örtü ve yastık vardı yanında da yemek sepeti. Nedense Hilal ve Leon birbirini gördüğünde kalpleri ağızlarına geliyordu. Hilal:
—Seni çok seviyorum Leon.
—Ben de seni çok seviyorum küçük sevgilim.
(Bu söz Hilal in çok hoşuna gitmişti ve kuşatmıştı.)
—O kadar beklediğimize deydi.
—Ben seni görmediğim her ana lanet okudum. Sensizlik çok zordu. Meğer diğer yarım senmişsin.
Dedi ve elleri Hilal in boynuna kaydı. Yavaşça yaklaştı narin sevdiğine. Hilal de Leon un boynunu tutan ellerini tuttu. İkisinin de vücudu garip bir hisle dolmuştu. Leon sevdiğinin dudaklarını dudaklarına deydirdi. Bu masum küçük öpücük onların vücudunu sarsmıştı. İkisi de hiç böyle bir his yaşamamıştı. Leon Hilal in ellerini tuttu ve yere oturmasına yardım etti o da yanına oturdu. Beraber bir şeyler atıştırdıktan sonra yere uzandılar. Hilal kafasını Leon un göğsüne koymuştu. Sahi orası ne kadar da sıcaktı. Kalbi ne kadar da hızlı ayıyor diye düşündü. O anı ikisi de Dünyaya değişmezdi.
1 veya 2 saat sonra Malesef ikisinin de şehre inme vakti gelmişti. Vedalaşmışlardı. Ama ikisinin de kalbi birbirlerindeydi.
1 sonraki gün Artık Delfıne da Ömer'e ilk başta arkadaş olarak yaklaşmayı aklına koymuştu. Leon dan izin alıp dışarı çıkmıştı. Karşıda Ömeri ve yanındaki kızı gördü. O an kalbi paramparça olmuştu. Nedense onun Defne yi sevmediğini bilse de kalbi açmıştı........
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
