Kıskançlık

717 27 1
                                    

Mirayin ağzından

Artık gitme vakti geldi, İstanbul'a geri dönüyorduk. Mert, Boran ve beni arabaya yerleştirip havaalanına götürdü. Uçak'a bindik. Ben ve mert oturuyorduk, Boran yabancı bir kızla önümüzdeki koltukta oturuyordu. Mert beni dürtup kulağıma egildi.

"Miray, sakın elini tuttuğumu abime söyleme"

"Neden bu kadar korkuyorsun"

"Korkmuyorum sadece uzulmesini istemiyorum"

"Neden"

"Çok uzun bir konu"

"Anlat ben dinlerim"

"Olmaz"

"Niye"

"Neden, sen bu kadar çok soru soruyorsun"

"Lafı değiştirme"

"Sonra belki bir gün anlatırım"

"Tamam o günü bekliyorum"

"Bekle"

Konuşma böyle sürdü, artık istanbula gelmiştik, uçaktan indik. Mert beni tuttu elimden ve arabaya götürdü. Boran bana Üzgün bir şekilde bakıyordu. Utandım, biliyordu benim merti sevdiğimi. Arabayla beni eve bıraktılar.

"Miray bugün sizde kala bilir miyim? "

"B-boran neden"

"Seni çok özlüyorum"

"Abi ne gerek var ya, boş liseli tavırları bunlar"

"Sanane mert , ben onu çok özlüyorum"

Bu sözleri beni gerçekten uzuyordu. Nedense kalmasını istiyordum.

"Boran tamam ama koltukta uyursun"

"Tamam sevgilim"

"Abi gitme"

"Onda kalmam seni neden ilgilendiriyor? "

"Aman be tamam git"

"Boran hadi gel usudum"

"Geldim"

Boran ile eve girdik, ama benim aklım hala mertte idi. Boran kendini koltuğa attı, bende yukarı çıkıp üstümu değiştirdim. Yatağa uzandim.

"Uyudun mu?"

Boran seslendi cevap vermedim, yukarı gelen ayak seslerini duydum. Kapı açıldı, içeri girdi. Yanıma uzandı, saçımi oksadi.  Yanağımi öptü. Arkasına döndü. Yanımda yatıyordu. Ah tatlı Bela, gör beni ruyanda.

Tatlı Bela (MirBor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin