Mektup

271 15 21
                                    


-Yarın-


Miraydan

O mis kokan sabahın sesiyle uyandım.Kuşların cıvıltısı,ağaçların güzel kokusu ile. Boran'a  döndüm,bana bakıyordu.O güzel kahverengi gözleri ile. Elimi yüzünde gezdirdim. Ve yanağından öptüm. Sonra yataktan kalktı boran.


''Benim ufak bir işim var hayatım geleceğim''


''Yine işlerin başladı senin boran ne işi yine''


''Miray, işim var gitmem lazım''


''Of,tamam git'' dedim ve gitti o da , bende yataktan kalktım ve aşağı indim.Zehra ile Genco kahvaltı hazırlamış yiyolardı.


''Bak bak bak , insan bizi de çağırır yicen mi diye''


''Valla kusura bakma miraycım ben bu sofrayı karşımda ki güzel hanımefendi için hazırladım'' dedi genco.


''Yani istemiyorsunuz beni'' diyince zehra genconun eline vurdu ve bir sandalye çekti yanına ve beni oturttu oraya.


''İyi madem çok ısrar ettin zehra oturayım'' dedim ve genco ya pis pis baktım gıcıklık olsun diye.


İlayda'dan


-Rüya-


Bir boşluktaydım,burası çok karanlıktı sonra birden karşıma bir kapı çıktı.Açtım ve içeri girdim.Bir eve geldim ve bu evde bende vardım ama insanların yüzleri karanlıktı kim olduklarını göremiyordum.Biri vardı benim yanımda uzun boylu biri sanırım bu bir erkekti ama yüzünü göremiyordum.Acaba bu kimdi? Ben murattan başka kimi tanıyordum.Ya da bu sadece bir bilinçaltı mı?

-Rüya bitti-

 Murat'ın sesiyle yataktan sıçradım.Bana kahvaltı getirmişti elinde tepsiyle ve yanıma oturup yedirdi bana.Bana çok iyi davranıyordu murat hiç bir şeyimi eksik bırakmıyordu.


''Evet ilayda bugün seninle çarşıya gidelim mi ? Hem hava alırsın hem de gezdikten sonra hastaneye kontrole gideriz''


''Olur'' dedim mutlu sesimle.Beni kaldırdı ve giydirdi hiç utanmıyordum.Çünkü başka seçeneğim yoktu bu halde hiç bir şey yapamıyordum.Kol deyneğimi aldı ve beni arabaya oturttu.Çarşıya geldik.Arabadan indirdi ve beni kolunun arasına aldı.Çarşının içine girdik.


Borandan


Kaza yaptıkları aracı buldum ve incelettim. Arabanın frenleri kesildiğini öğrendim ve çok sinirlendim kim yapmış olabilir böyle bir şeyi. Hızla ordan çıktım ve eve doğru gittim.


Tuğruldan


Evden çıktığım gibi çarşıya gittim. İlayda  orada ki Bülbül adlı mağazayı çok severdi. Oradan hep kendine şal alırdı. Bende bugün oraya gitmeye karar verdim. Çarşıya geldiğimde hemen oraya gittim.İçeri girdim ve şal bölümüne geçtim. İlayda'nın hep aldığı şaldan aldım ve çıktım. Kapıda durdum ve şal'ı kokladım.

''İlaydam seni bulacağım, ölmediğini biliyorum, seni bulacağım'' dedim ve o an bir koku hissettim bu koku her uyandığımda yanımda olan kızın kokusuydu.Bu koku ilaydanındı.Etrafı gözlemeye başladım o sanırım burdaydı. Ya da ben delirmiştim.


Yazardan

Tuğrul etrafı gözlerken bir şeyi kaçırıyordu. Çeşme'nin olduğu bölgeye bakmıyordu.Orada murat ile ilayda pamuk şeker yiyordu.Tuğrul ise onlardan sadece bir kaç metre ilerdeydi.Murat Tuğrul'u gördüğü gibi ilayda'yı kolundan tutup götürdü.O sırada Tuğrul kafasını çeşme'nin olduğu yöne çevirdi ama onları göremedi.Ve çeşmeye doğru yürüdü.Kokusu burda daha da buram buram kokuyordu.Yere çöktü herkes ona bakıyordu.Ve elini yere sürtüyordu.


''Burdaydı tam burdaydı hissediyorum.İlayda burda'' dedi ve ayağa kalkıp arabasına doğru gitti.


Miraydan

Boran eve gelmişti ve çok kızgındı hemen yanına gittim.


''Noldu?''


''Sizin ki kaza değil,bilerek kaza yapmanızı isteyen biri varmış ama kim?''


''Ne '' dedim ve orada öylece donup kaldım.Boran elini karnıma koydu.


''Bekle yavrum sana bunu yapanları bulucam'' dedi ve genco'nun yanına gitti.Ona da anlattı o da çok sinirlendi hatta masayı dağıttı.


''KİM O OROSPU ÇOCUĞU KİM , KİM SEVDİKLERİMİZE KIYMAYA ÇALIŞAN BORAN'' diye bağırıyordu genco.Zehra sonunda sakinleştirdi onu boran'da Tuğrul'u aradı hemen ama açmadı.


''Açmıyor'' dedi


''Kafa dinliyordur '' dedi zehra


''Aynen'' dedim bende


Murattan


Son dakika da ilaydayı ordan götürmesem tuğrul bizi yakalayacaktı ve bu çok kötü bir durum olurdu.Eve getirdim ilayda'yı bana şaşkınlıkla bakıyordu ama umrumda değildi.Onu odasına çıkardım ve dinlenmesini söyledim.Sonra bir mektup yazdım.


=Tuğrul , ilayda yaşıyor onu merak etmeyin! O benimle güvende. Ben ona çok iyi bakıyorum. Bir şey daha demem lazım ama dilim varmıyor. Tuğrul ilayda hafızasını kaybetti bu yüzden hiçbirinizi tanımıyor kusura bakma. O benimle sakın bizi bulmaya kalkışma.


                                                                                                                                                             Murat =


Hemen o mektubu tuğrul'un evine gönderdim.Şimdi ne yapmam gerekiyordu?



Tatlı Bela (MirBor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin