Evet defne napacaktın şimdi. O kadar şey yaptım bedeli olacağını biliyordum ama bu kadar erken olacağını hiç tahmin etmedim. Neyse şimdi napmam lazım düşün düşün. En iyisi hızlı bir şekilde bahçeden çıkmak ve köşe başına ilerlemek. Bir anda kalktım gidiyordum ki bileğimi tuttu. Al napacam şimdi ben ya nerde kaldı bu merve. Düşüncelerimden sıyrılıp ona doğru döndüm. O mavileriyle öyle bakıyordu ki ne hissettiğini anlayamıyordum. İnsan hiç mi duygusunu belli etmez abi ya. Neyse defne ne diyon ya kendi iç sesinle çene çalabiliyorsun ya aferim sana bravoo 👏. " Defnecik nereye bir selam vermeden mi gidiceksin. Hiç oldu mu" Yüzündeki ifadede alaycılık vardı. " Bıraksana Emrecik, adamına göre selam veriyoruz ama gerçi seni de adamdan saymadığımız için problem yok" sinirlemiş olmaliki yüzü düştü. " kızım benle düzgün konuş, sabah ki yaptığının hesabını vereceksin". "Ama emrecim bizde adamına göre muamele" çok sinirlendi bileklerimi daha çok sıkmıştı." Ya bıraksana canım acıyor", " Kızım srn niye söz finlemiyon işin olmadığı herşeye burnunu sokuyon. Bak benim sinirlerimi bozma yemin ederim sana neler yapabileceğime burdan başlarım hiç üşenmeden." "Pardon izin verseydim de dört' e bir mi dalacaktınız, hiç senin gibi bir yürüyen egoya yakışırmı" o anda bahçenin kapısı açılmıştı merve gelmiş olmalı tabi annemin "Defne kızım" demesini duymayana kadar merve diye umut ediyordum. Napacaktım ne dicektim şimdi anneme ya of. "Defnecim gitmedin mi?" O anda telefonum çaldı arayan merveydi. "Bir dakika annecim bakmam lazım" annem gülümsedi ve bakışları emreyle bileğimi tutan eli arasında gidip geliyordu emrede bunu anlamış olacakki ellerini çekti bileklerimden. " tamam mervecim anneannene geçmiş olsun dileklerimi iletirsin görüşürüz tatlım" evet telefonu kapattığıma göre şimdi annemle bu aptalı tanıştırmak kaldı geriye. "Annecim bu emre sınıftan arkadaşım geçerken bahçede görmüş bir selam verim demiş, emrecim bu da annem", " merabalar efenim tanıştığıma memnun oldum" " meraba çocuğum bende tanıştığıma memnun oldum." "Zaten şimdi de emre gidicekti dimi emre" bana bakıyordu ve kesin bir salaklık yapıp beni sinir edecekti. "Yo farketmez benim için dedi" e tabi annem durur mu oda kaşınıyor" emrecim gel bir çay içelim pasta felan da aldım" ya bu kadın ne diyordu bide gel çay içelim diyor ya çıldırmak üzereyim. "Peki efendim neden olmasın" söylediklerinden sonra ona napıyosun sen mal bakışı attıktan sonra "E hadi o zman alın bakalım elimdeki poşetleri de yukarı çıkalım" elinden poşetleri aldım emrede benim elimden aldı bir kaç parça yetmezmiş gibi gülüp göz kırpıyor. Apartmanın içine girdik. Annemin önünde birkaç kişi asonsörü beklerken sığmayacağımızı anlayıp"Kızım siz bizden sonra çıkarsınız", "Tamam anne" bu iyi oldu emreyi yollayabilirdim. Onlar bindiler. "Hadi emre sen gidiyorsun " "Nereye ya annen beni çaya çağırdı şimdi kırılır bana" " ya emre kırılmaz hadi hadi" gitmiyorum diyip binmez mi asonsöre ya. Biz tam düğmeye basacakken bir 5 yaşındaki çoçuk tuttu asonsörü ve içine girdi." 4. Kasa başarmışınız ütfen" ya bu çok minnoş konuşuyor. "Adın ne bakalım yakışıklı" emrenin sorusu üzerine " Adım emre" ıy bence ismini değiştirmesi lazım bu aptalla aynı olması büyük hata emrede gülümsedi" benim adımda emre büyüyünce benim gibi olursun işallah" oha yani bu dünyada en son benzeyeceği hatta hiç benzemiyeceği kişi sen olmalısın dedim kendi kendime. " Abla, Abi siz sevsili misiniz?" Bu soru üzerine gözlerimi açıp ona baktım. Emreyle aynı anda" Allah korusun" dememize karşı çoçuk " Çok yakıçırdınız ama neyse" sonunda gelmiştik. Görüşürüz ufaklık dedikten sonra indik. Annem kapıyı açmıştı. Girdik elimizdeki poşetleri mutfağa koyduktan sonra içeriye geçip oturduk. Annem bana "defnecim ikramlıkları hazırlarmısın" demesine karşılık emrenin yanıdan geçerken zıkkım hazırlıcam dedim oda sırıtıyordu. Çaylar içildi pastalar yenildi annemle emre öye havadan sudan konuşuyorlardı. Annemin telefonu çaldı. "Tamam geliyorum" diyip kapatmıştı telefonunu. "Ne oldu hastaneden mi anne" " evet canım çıkmam lazım taksiyi ararmısın gelsin bende çantamı alayım o zamana kadar" o sırada emre " Bende kalkayım gidiceğiniz yere ben bırakırım isterseniz" dedi annem ona bakıp" yok emrecim senin şimdi işin vardır taksiyle giderim", " Olur mu efenim ben bırakırım" annem gülümsedi" peki o zaman çantamı alıp geliyorum." Annemin odasına gitmesiyle" napmaya çalışıyorsun emre" bana bakıp" hiçbişey yapmıyorum biraz o yalandan çıkan yangının aleviyle terlemeni sağlıyorum" ya bu benimle dalga geçiyor yemin ederim" ben seni o ateşin içinde kül ederdim de neyse" " alla alla bugün annene dua et beni daha çok kızdırsaydın ben seni kül ederdim de neyse" dayanayıp"elinden geleni ardına koyma" ikimizde sırıtıyorduk ama heran birbirimize saldıra bilirdik o derece. Annem geldi ve onlar çıktılar. Bende balkona çıktım dışarıyı izliyordum. Birazcık İnstagramda dolaştıktan sonra geceliklerimi giymeye karar verdim. Odama doğru yol aldım. üstü pembe altı lacivert olan pijama takımı mı giymeyi tercih etmiştim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Defnenin pijama takımı)
Yatağıma uzanıp hebeleğğ hübeleğğn grubuna tıkladım. Acaba bizimkiler napıyorlardı. Defne:Napıyonuz gençler Eylül: O sizi buralarda görmek ne güzel defne hanım. Mert: Sarmaşık cafeye geldik pandam😙❤ Cemre: Sarmaşıkta oturuyoruz sen napıyosun minnoş Defne: O iyi yapmışsınız keşke bende orda olsaydım şimdi, yatağımda uzanıyom balım. Yiğit: defo yarın geliyoruz yanına gezdirecen mi bizi sjdkdk😉 Defne: Gerçekten mi? Yeni geldim ama ben sizi çok özledim, gelin yarın cumartesi zeten. Cemre: Evet minnağım gelelim. Daha gideli bir gün bile olmamıştı ama olsun pazarteside zaten okullar tatilmiş djdkdj Defne: Sizi havaalanından alırım ordan kahvaltı yaparız. Mert: Kız defom çok şanslısın ben uzakta olsam bırak yanıma gelmeyi aramaz bunlar lan Eylül: A mert sen gittin diye 40 gün 40 gece oyun oynarlar bunlar 😂😉 jdkdm Yiğit: Tabi ki başı çekerim sjdkjd Defne: Yarın haberleşiriz canlarım, iyi geceler.
Telefonumu kapattıktan sonra karşımda duran 5'imizin resmine bakıp derin bir uykuya dalmışım.
