Yeni Okul

13.Bölüm 🙈

Sabah telefonumun çalmasıyla uyandım. Gözlerimi açmadan telefonumu aradım. Elimi biraz komidinimin üzerinde gezdirdim. Sonunda buldum. Gözlerimi açtım kim arıyor diye baktım. Arayan Uzaydı. "Bir an açmıyacaksın sandım prenses"  "uyuyordum kusura bakma" "problem değil akşam seni kaçta alayım diyecektim" biraz düşündün parti saat 19:00'da başlıyor. O zaman beni 18:00'da  gelip alsın. "Tamam uzay beni 18:00'da gelip alabilirsin."  "Tamam prenses" telefonu kapattım. Banyoya doğru ayaklarımı harekete geçirdim. Elimi yüzümü yıkayıp çıktım. Mutfağa gidip tepsiye kahvaltılık bişeyler kattım adımlarımı balkona doğru yönlendirdim. Telefonumu elime alıp oturdum. Babam iki gündür eve gelmiyordu bende aramıyordum. Ama onun haber vermesi lazim ne yaptiginin ama aramiyor o zaman bende aramayacağım. Ekmeğin üzerine biraz tereyağı bal sürüp ağzıma attım. Ya buna bayılıyorum. Çok güzel tadı. Biraz peynir zeytin aldım ağzıma. Yumurta yemeyi hiç sevmem ya onu nasıl yiyorlar bilmiyorum. Biraz salam ve peynir ağzımdayken telefonum çaldı. Elime alıp  baktım. Arayan Cemreydi. Ağzımdakileri mideme gönderip açtım. "Sonunda be kızım"  " ya kusura bakma kuzu ağzıma bişeyler atmıştım ondan geç cevap verdim" "hı tamam canım problem değil e napıyosun, nasıl gidiyor" "iyidir ya ne olsun akşama okulum düzenlediği parti var oraya gideceğim." "Oo çok iyi kimle gidiyorsun yoksa şu hastanedeki çocukla mı ay yakışıklıydı da ha " " kızım bir nefes al ya saçma sapan konuşma başkasıyla gidecem" " o başkasıda kimmiş" şimdi buna önce beni rahatsız etmeye kalkıştı daha sonra ise ben bunu kurtardım ve akşamki partiye onunla gidicem dersem kıyameti koparır en iyisi bişey dememek " okuldan bir çocuk yeni tanıştık eşlik etmek istedi bende olabilir dedim olay bu bak cemre saçma sapan konuşursan yüzüne kapatırım" "ya tamam be kızım bişey demiyorum defne yiğit arıyor şimdi açmazsam bir saat soru soracak ben seni sonra ararım" "tamam tamam öpüldün"  telefonu kapatıp masaya bıraktım. Saate baktım saat iki olmuştu. Ayağa kalkı kahvaltı tepsisini mutfağa götürdüm. Tepsiyi masaya tam kattım kapı çaldı kesin babamdır diye hemen kapıya gittim kapıyı açtım. Bu geçenki asonsördeki çocuktu. Elinde tabak vardı. 'Annem gönderdi defne ' elindeki tabağı alıp 'teşekkür ederim emrecim annene ellerine sağlık dediğimi iletirsen sevinirim' 'afiyet olsun defne' kapıyı kapatıp gelen tabağı mutfağa koydum kendi kendime söyleniyordum. bücüre bak ya defne diyor. odama geçip hazırlanıp çıkıcaktım kuaför için ama geri vazgeçtim saçımı kendimde evde yapalirim aslında. üşendim ya kuaföre gitmeye. odama geçtim. malzemeleri hazırladım. maşamın fişini prize taktım o ısınana kadar saçımı taramaya başladım. Saçımı tarayıp aynamın önüne geçtim. ilk tutamı aldım ve sardım. Saçım kolay şekil alabildiği için zorlanmıyordum. birkaç saniye bekledikten sonra bıraktım. istediğim gibi şeklini almıştı. Sonraki tutama geçtim daha sonra öbürüne ondan öbürüne derken saçım bitmişti. tabi arada mutfağa gidip birşeyler alıp geliyordum. Saçım istediğim gibi olmuştu. Saate bakmak için telefonumu elime aldım saat 17:00 olmuştu bile.Artık sıra  makyajımdaydı. Hemen kapatıcı sürdüm. Ardından hafif yanaklarıma allık  gözlerime eylenier çektim kirpiklerime rimel sürüp göz kapaklarımıda hafiften far sürdüm. Dudaklarım içinde koyu mat bir ruj sürdüm. Çok sevdiğim yasemin kokulu parfümümüde sıktım ve son kez aynadan baktım hazırdım. Evet kendimi beğenmiştim. Telefonum çaldı bile araya uzaydı. "güzellik hazırsan aşsağıda bekliyorum" "tamam uzay iniyorum" "tamam prenses" son kez aynadan baktıktan sonra çantamı alıp çıktım. Apartmanın kapısından çıktım. Uzay'da o sırada arabadan indi.' yapma bunu AMAN TANRIM günün şanslı erkeğiyim herhalde' 'Uzatma uzay alt tarafı iki bişey sürdüm' kapıyı açtı 'buyrunuz hanımefendi' bakıp tebessüm ettim'teşekkürler beyfendi' ardından oda bindi arabaya.Arabayı çalıştırdı parti alanına doğru sürmeye başladı. arada bana baktığını hissediyorrum ve sırf ukala emre yüzünden bunun teklifini kabul edip bunun şimdiki bakışlarına maruz kaldığım için emreciğime saydırıryorum. Telefonuma bildirim sesi geldi. Bizim ekip yine konuşuyor en iyisi internetimi kapatayım. Parti alanına gelmiştik. Uzay arabayı durdu.'Hazır mısın prenses?' 'Evet hazırım bana bak uzay fazla ukala olma çokta yaklaşma yemin ederim kötü olur' göz kırpıp indi. bende hemen arkasında kapımı açmaya yeltenecektim ki o benden önce davrandı açtı. indim sonra kolunu uzattı'teşekkür ederim böyle iyi dedim' ilerlemeye başladım. Birazcıcık sanki bozulmuş olabilir aslında ama olsun. bi masa boştu oraya geçtim. Oda yanıma geldi. baya kalabalıktı. İnsanların bana bakışlarından rahatsız oluyordum ama yapabilecek bişeyim yoktu. Kafamı çevirmemle okulumuzun en lanet ve kendini beğenmiş grubunun giriş yaptığını gördüm. Emre ve o kavga ettiim kız yanyanaydılar inanmıyorum ya birlikte geliyorlar bide gerçi iyi yediği dayaktan sonra kalan izleri kapatabilmiş kaç kat yapmıştır kim bilir. Çok itici küstah ve tam bir o***u kendisi. Emre'nin yanında ya gülümser tabi bok suratlı. Hemen karşımızdaki masaya geçtiler. Geçene kadar gözlerini gözlerimden çekmemişti. Emre yine siyahlar içinde ve o mavi gözleri yine beni buldu. Masaya geçene kadar gözlerini çekmedi. ama ben kafamı çevirdim. Uzay'ın telefonu çaldı ben bi cevap verip gelicem deyip gitti. Bizim sınıftan birkaç kişi geldi yanıma herkes birbirine güzel iltifatlar ediyordu. Onlar konuşmaya devam ederken içeçek bişeyler almak için o masaya doğru ilerlemek için döndüm. çalan müzik çok hoştu. Ortam çok iyidi en güzel yanıda açık havada olmasaydı.Arkamı dönmemle karşılaştığım o gözler dibimdeydi. bir iki saniye durdum biraz korku birazda heycan kaplamıştı içimi. 'Neden Uzay?' diye bi soru yönelti 'neden bunu bu kadar merak ediyosun ki' ' Defne soruma cevap ver' 'Sen benim soruma cevap vermeyi denesene emre ' 'Bak yine aynı şeyi yapıyosun defne soru sordum cevap ver' 'SANANE EMRE' tam ilerliyecektim kolumdan tuttu. Evet canım yanıyordu ama bu onu farkında değildi herhalde.'Emre bırak' 'Ben konuşmayı bitirmedim Defne' ' Ben bitirdim emre' kolumu daha çok sıkamasıyla  elimdeki bardak kaydı ve emrenin ayakabısına düşü verdi. Aha şimdi şıçtın defne aferim sana napacaksın şimdi. Seni geberticek ya kim bununla uğraşacak şimdi ama. Kafasını eğiyorken o sırada bende eğmiyim mi kafalar birbirine dank gözlerini gözlerime kenetledi. Ayırmıyoru yine kayboluyordum o gözlerle her defasında olduğu gibi. Gözlerimi kapattım açtım ama o hala sabitti gözlerimi kaçırdım 'bana bak defne'