5. Bölüm 🙈

7.9K 261 21
                                    

Telefonumun çalmasıyla o güzel yatağımdan kalkıp baktım. Arayan Cemreydi. eyvah ben onları unutmuştum. kesin gelmişlerdi havaalanına. Saate baktığımda bir oha sesi çıktı,saat 9'a geliyordu. Ben nasıl uyurum ya. Cemreyi daha çok bekletmemek adına telefonu açtım. " Sonunda lan, nerdesin" "evdeyim ben uyuya kalmışım siz bekleyin geliyorum ben" biraz mahçup oldum onlara ya" tamam pandoşum fazla gecikme" ya bu kadar iyimser olmak zorunda mı bu kız acaba" tamam geliyorum hemen yavrukuşum" telefonu kapatır kapatmaz hemen dolabımın önünde durdum. Bir iki dakika düşündükten sonra mavi gömleğimi onun altınada deri eteğimi giymeyi düşündüm. Takı olarak bir tane sade bir bileklik taktım saçımıda gevşek topuz yapıp bıraktım.

Evden çıkarken taksiyi aramıştım gelmesi için zaten köşe başında durak. Asonsöre indiğimde takside aşşağıdaydı. Hemen binip havaalanına götürmesini rica ettim. 10 dakikaya gelmiştim. Cemreyi aradım." Nerdeyseniz girişe gelin bekliyorum geldim ben civcivim" " o ne çabuk, tamam geliyoruz tatlım" telefonu kapatıp onları beklemeye başladım o sırada görüş alanıma burak girdi. Hani şu emrenin arkadaşı olan mal. Burak kapının hemen önünde beklerken bende biraz ileride bekliyordum. Burağın dışardan gelecek birileri vardı herneyse ya banane diyecektim bir anda 2 kız 1 erkek çıkıp burağa sarıldılar. Kızları bir süzdüm sonra umursamaz şekilde bizinkileri beklemeye devam ettim. Onlar ilerkemeye başladılar çıkışa doğru. Sonunda bizimkileri görmüştüm çıkmışlardı. "Bir an gelmeyeceksiniz sandım be" hepsini bir gün olmasına rağnen çok özlemiştim sarıldım onlara. "E güzellik nereye götürüyorsun bizi" mertin yanına gittim beni kolunun altına aldım" nereyi istersiniz mert bey" o sırada bir düşünürmüş gibi yaptı" kanka ben açım" hepimiz onun bu haline güldük" o zman kahvaltıya gidelim,bende yeniyim o yüzden sizinle ilk defa çıkmış olacam dışarıya" tahmin etmiştim defne aşkım ondan ben bir araştırma yaptım ve sarmaşık cafe diye bir yer varmış oraya gidelim" biraz düşünürmüş gibi yapıp "neden olmasın, hafi gidelim" taksi zaten ileride bekliyordu. Taksiciye sarmaşık kafeye dedik. Öne yiğit ve cemre binmişti. Arkayada eylül mertve ben sığmıştık. Gelmiştik ücreti ödeyeceğim sırada yiğit napıyon mal şeklinde baktı ve elimi itti kendi ödedi. Taksiden indikten sonra kafeye doğru ilerledik. Görevli uygun bir masa gösterdi oraya oturduk. Tam oturacağım sırada kafamı dönmemle emreyi gördüm ve içimden dua okumaya başladım beni görmemesi için hiç muhattap olamam şimdi onunla. Hemen sandalyene oturdum. " herkese kahvaltı tabağı söylüyorum" hepimiz yiğiti onayladık ve sohbete başladık. Yiğit garsona siparişleri verdi. Konuşmamıza devam ediyorduk. " E aşkım nasıl gidiyor" bana bakarak söylemesine karşı tam cevap verecektim" efendim aşkın bişey mi istedin" yiğitin tepkisiyle hepimiz gülmeye başladım biraz fazla gülmüş olmalıyız ki birkaç masa dönüp bakmıştı işallah emre görmemişti. "Aşkım sana sormadım defoya sormuştum" yiğit kaşlarını çatarak" benden başka kimseye aşkım deme demedim mi ben hayatım" mert koluma cimcik atıp göz kırptı" ya oğlum ben olsam cemreye çok kızardım bune sen kılıbık mısın lan" ciddileşmeye çalışarak söyledi ama beceremiyordu. Cemre yiyormu bana bişey demek gibi baktı merte mertte kafasını koluma gömdü ilk defa annem ve babam ayrıldıktan sonra bu kadar gülmüştüm. "Mert o kafanı bir yerlere sokarım adam gibi dur bizi birbirimize düşürme" eylül geldiğimkzden belli pek konuşmamıştı ama dayanamayıp"Ay mert bir rahat bırak şunları " eylülün söylediğine karşı mert eylülü gösterdi" kankam doğru söylüyor dinle lanet" cemrede kalkıp eylülü öptü. Yiğit dayanamayıp" aşkım benide öyle öpermisin lan"kullandığı rica ve emir cümlesine karşı cemre ona ters bakışkarını gösterdi. "Oskom bonodo oylo opsono lon" mertin o anda yiğit tarafından elinde duran bir cismi fırlattı. Biz gülmeye devam ederken kahvaltılarımız geldi. Mert sanki 1 aydır açmış gibi saldırdı tabağına. Hepimiz yemeye devam ederken cemre kalkıp bir selfie yaptı. Tabi mert tabağıyla bakışırken çıkmıştı. Yemeğe devam ederken gözüm yan emrelerin masasına takılmıştı, burak ve yanında gördüğüm kişiler ve şu emrenin diğer burak dışındaki öbür arkadaşıda vardı. Onlar da bizim gibi gülüyorlardı. Önüme döndüğümde mert ağzıma patates kattı bende ona salam katmıştım. O sırada telefonum çalmıştı. Arayan annemdi. Cemre" annen mi arıyor" " evet, konuşup geliyorum gençler ben" sandalyemi çektikten sonra balkon gibi bir yer vardı orasıda büyüktü, manzarası vardı ve baya esiyordu. Oraya doğru ilerlerken telefonumu açtım." Efendim anneciğim" "eve geldim defne nerdesin tatlım" baya esiyordu ayaklarım üşümüştü "Annecim bizimkiler İzmirden geldiler kahvaltı yapıyoruz şimdi sana söylemeyi unuttum gerçi dün gittikten sonra herşey gelişince haber veremedim kusura bakma" sesi yorgun geliyordu dün sabahlamış anlaşılan" tamam bitanem siz keyfinize bakın aksam bende dışarda olacağım haberin olsun" düşündüm kendi kendime bu kadın hayırdır " nereye bakalım" " hastanedekilerle akşam yemeği yiyecez" Imm peki mother öptüm" telefonu kapatmamla üzerime örtülen şalla ürktüm ama merttir dedim farklı bir ses duyana kadar. "Üşüyeceksin defnecik" bu sesi nerde duysam tanırdım emrenin sesi gerçi ondan başka kimse bana 'defnecik' demezde neyse. Bu nerden gördü beni ya. " Teşekkür ederim emrecik ama gerek yoktu" salak gülüyordu bide " bu kadar kısa giyersen üşürsün defnecik o gün okulda yangın çıkmamıştı ama çıktı diye yalan söyleyenin yangını var herhalde bu kadar kısa giyindiğine göre" ya bir kerede bu yangın konusunu açmazsa ölür dimi yani. "Sanane ne istersem onu giyerim emrecik" ikimizde gülüyorduk. Gözlerimizi birbirimizden çekmiyorduk hangimiz pes ederse dicemde ben kaçırdım tabiki. Tam ağzını açıp bişey diyeceği sırada yanından geçmek için harakette bulundum benin haraketime karşı kolumdan tuttu.

Sizce kolundan tuttuktan sonra neler olmalı görüşlerinizi bekliyor olacağim😉😙...

Yeni OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin