SENİN AKLINI TEST EDİYORUM

86 27 2
                                    

        

Komiser günlüğün son sayfasını çevirdiğinde sonraki sayfaya hayretler içinde baktı. Bu yazı farklı ve biraz daha yetişkin birinin yazdığı belliydi. Direkt kendisine hitaben yazılmıştı.

"Komiserim, kolay gelsin, işin epey zor. Nasıl, güzel mi yazdıklarım. İşine yarar bir şeyler çıkar mı? Bundan sonra da seni aydınlatmaya ve yol göstermeye devam edeceğim. Adım adım, hayattan kopardığım insanlara götüreceğim seni. Aklını kullanırsan, hayattan koparacağım insanları da görebilirsin yazılarımda. Böylece senin aklını test edeceğim. "

Sinirle attı defteri bir köşeye adam. "Bu ne cüret, sen kim oluyorsun da benim aklımı test ediyorsun" diye bağırdı.

Kapıyı tıklatarak içeriye daldı sekreteri. Soran gözlerle baktı ona. "Çıkabilirsin, yok bir şey " deyip gönderdi.  Hapishanedekilerin volta attıkları gibi, odada bir o yana bir bu yana turladı durdu bir zaman.

Komiser dağınık saçlarını ovuştururken, aklına gelen fikirle neşelendi. Hiç isim geçmese de olaylar, onları bir yerlere götürebilirdi belki. Özellikle hastaneden darb raporu almaları ve annesinin boşanma davası açması üzerinde durdu. Fakat, hangi ilde yaşadıkları belli değildi. Nasıl ve nereden başlayacağına dair hiç bir fikri yoktu.

        Odaya geldiğinde, olay yeri tutanaklarını, çalışanların ifadelerini tekrar tekrar inceledi. Sekretere telefon edip, ekiple toplantı yapmalarını istedi.

Herkes teker teker gelmeye başladı. Toplantı salonuna her zaman olduğu gibi komiser en önce gelmiş, saçlarını karıştırarak, diğerlerini beklemekte. Bir, iki derken on kişi masanın etrafında toplandı. En son yine Sarp girdi. "Bu çocuğa da gıcık oluyorum. Ama hakkını teslim etmeliyim. Zekası iyi, güzel fikirler çıkıyor," diye düşündü. Açılışı yapıp, hepsine hitaben konuşmaya başladı:

"Arkadaşlar, durum çok ciddi. Bu iş üzerinde canla başla çalışmamız gerekiyor. Profesyonel bir manyakla karşı karşıyayız. Elimdeki günlüğün son sayfasında bana hitaben yazılmış not okudum en son. Ya onun istediği gibi düşünmemizi istiyor, ya da gerçek hayat hikayesini bizimle paylaşmış. Bu konuyla ilgili fikirlerinizi paylaşın lütfen."

     "Komiserim yazının karakter tahlilini yaptıralım ve defterin yaşını hesaplayalım. Şu dış deseni, seksenli yıllarda, hatıra defterleri modaymış, onların havası var. "dedi, en son giren Sarp. Komiser başıyla onayladı. Eldiven ile poşete koyduğu defteri , ortaya koydu. "Sayfa fotoğraflarını çekin, hepiniz okuyun. Parmak izi dahil, her türlü inceleme yapılsın" diye emir verdi. "Anlatın bakalım. Neler buldunuz. " Ezgi , uzun saçlarını arkaya atarak yerinde kıpırdandı. "Komiserim, adam hiç evlenmemiş, ticaretle uğraşan biriymiş. Son yıllarda işi gücü bırakıp, kendini organik tarım ve çiftlik işine vermiş. Evde çalışanların anlattığına göre , eve bayan arkadaşı gelmiyormuş. Her hangi bir ilişkisi var mı bilmiyorlar. " diye, kendi raporlarını sundu. Diğer bir polis Kıvanç da, "Çalışanlarla ilgili bir anlaşmazlık yaşamış mı onu araştırıyoruz. Sigortaları, ücretlerini araştırıyoruz. Ama bu günlük çok kafa karıştırıcı. Nasıl bir bağlantı çıkacak merak ediyorum. " dedi. Saçlarını daha da kabartan komiser düşünceli düşünceli " Bu bağlantıyı kurmak, bu olayı çözmek bizim işimiz. Geçen hafta ormanlık alanda bulduğunuz kadınla, evsiz adam cinayetlerini de çok iyi araştırın. Bunların arasında bir bağlantı kurabilirsek, katili buluruz gibi hissediyorum. Tek korkum, yeni bir cinayet, yeni bir defter. Umarım bu ikisi elimize geçmeden şu caniyi yakalayabiliriz" dedi.

      Toplantıyı sonlandırıp, kafalarında az çok oluşmaya başlayan imajıyla caniyi aramaya başladılar.

EZİLEREK BÜYÜDÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin