ANNEM ÇÖKTÜ KALDI

88 19 7
                                    


Bu yıl okulda, beni çok etkileyecek kadar olay olmadı. Okul işte. Sıradan günler yaşadım.

Ev hayatı daha hareketliydi tabii. Yine beklendiği üzere bol şiddet içerikli, bol kavgalı günlerdi. Okul kapanmak üzere, yine üzülmeye başladım. Annemin karnı iyice büyüdü. Evdeki adamın heyecanı had safhada. Önüne gelene bağırıyor. Sanki kendi doğuracak. Koca kış bize bu yüzden işkence çektirdi. Anneme gereğinden fazla ilgi göstermeler, annemi kendi eliyle beslemeler. Neredeyse, annem yesin diye bizim önümüzden aldı yiyecekleri. Ama herkes görecek ben haklı çıkacağım. Bu ilgi , alaka sırf kendi bebeği doğuncaya kadar. O doğsun, yine annemin hayatını zindana çevirecek adam.

Onbeş tatil olduğunda yine kavga çıktı evde. Annem, dikişten kazandığı parayla bize birer kapüşonlu hırka aldı pazardan. Biz çok sevinçliydik o akşam. Üzerimize giyip, defile yapıyor, eğleniyorduk. Biz bunları yaparken, adam geldi eve. Biraz içmişti galiba. Sallanıyor, yolunu zor buluyor gibi. Öyleyken keskin gözleri bizi görüverdi."Ooo bayanlar keyfiniz yerinde. Biz kazanalım, siz harcayın" dedi. Biz, tedirginlikle bakakaldık adama. "Utanmıyor musunuz har vurup harman savurmaya. Ben neler çekiyorum , para kazanmaya. Hem kardeşiniz doğunca hastane masrafı var, bez var, mama var, kıyafet var. Hanım sen şımartıyorsun bunları. Ayağını denk al. Harcatmam paramı bunlara" diye devam etti. Annem sararmış yüzüyle baktı ona"Ne diyorsun bey. Paramız ortak, ailemiz bir. Senin çocuğuna da harcanacak, benim çocuğuma da.Kaldı ki hepsi de benim çocuğum. Para da kazanıyorum çok şükür. Hem paranı içkiye vermezsen, bebeğin masraflarına biriktirebilirsin. "dedi. "Sen ne saçmalıyorsun kadın" diye annemin üzerine bir atıldı. Boğazına yapıştı. Biz çok korktuk. Ablam bağırdı"Ne yapıyorsun. Bebeğe zarar vereceksin"diye. O zaman, hemen kalktı üzerinden. Zaten, düşünüyorum da her sevinçli şeyimiz kabusa döner bu adam sayesinde. Doğum günleri, karne günleri, yıl sonu gösterisi ve daha nice güzel günler hep acı bir hatıra.

Bu evde hiç bir şeyin sevinçli hatırası yok. Ne zaman bitecek bu işkence acaba. Bebek doğunca , bence işkencenin dozu artacaktır. Adam tam bir şiddet makinesi.

Karnemizi aldık, annem yine gelemedi. Geçen sene dayak yediği için gelememişti, bu yıl da hamile olduğu için gelemedi. Alıştım artık. Geçen sene ki gibi duygulanmadım, üzülmedim, kayıtsız kaldım sadece. Dikkatimi çekti, günden güne duygularımı kaybediyorum gibi. Artık daha katılaşıyorum. Benim ataklığım ve gözü karalığım sayesinde ablamla bazı tehlikeleri savuşturduk. Geçen sene bize gelen adam, artık gelmiyor. Ama yine bizim evimizin önünden geçmeye devam ediyor. O geçerken, tüylerim diken diken oluyor. Geri zekalı serseri, her zaman bizim oraya gözünü dikerek geçiyor. Ben fark ettiğimde, kötü kötü bakıyorum, bir de sırıtıyor.

Son karne günü , eve ablamın arkadaşlarıyla döndük. İki oğlan, bir kız. Oğlanın biri fazla samimi davranıyordu. O anda , o bahsettiğim serseri adam da geçiyordu. Yan yan baktı onlara. O bakarken, grup vedalaşıyordu. Ablam artık ilkokulu bitiriyordu. Oğlanlarla, öpüşüp, sarılıp vedalaştı. Sonra içeri girdik.

Annem tebrik etti, bizim için kek yaptı. Çok mutluyduk, afiyetle yedik. Zaten en çok hoşuma giden şeylerden biri, eve gelince burnuma gelen kek kokusu, bir de elinde poşetle gelen neşeli baba sesi. İkinci yok ama birinci var çok şükür.

Bu karne günü faciayla sonuçlanmadı, üzülmedik diyordum ki; bir olay oldu yine. Ertesi günü adam bir hışımla içeri girdi. Ablama birden tokat patlattı, yana yuvarlandı gitti ablam. Yüzü kıpkırmızı oldu, üzerine kapandım hemen, ağlamaya başladık. "Seni or.... seni, utanmıyor musun evin önüne kadar kırıklarını getirmeye. Nasıl evin önünde kırıştırırsın"diye bağırdı. Sinirden ağzından köpükler saçılıyordu. Ben atıldım hemen"Sen bir şey gördün mü sanki. Ne gördün de sinirlendin? "Adam"Görmeme gerek yok zaten, anlatılanlar yetti. "diye bağırdı. "Kim ne görmüş, sevgili arkadaşın, geçen sene bizim eve gelen, ablama sarkmaya çalışan serseri arkadaşın mı söyledi. Çok namuslu biri olsaydı, kendi evimizde bizi korkutup, kaçmamıza neden olmazdı. Hatırlıyor musun, ikinizin ortasına ablamı oturtup sarılmıştınız, biz de korkudan yalınayak kaçmıştık , sen de beş saat sonra bizi bulup eve getirmiştin. İşte o adamı her gün bizim evin etrafında dolanırken görüyorum. Bizi gözetliyor. Dün de buralardaydı gerizekalı arkadaşın"diye bir çırpıda anlatıverdim olanları. Annem ilk kez duyuyordu. Ağzı açık kaldı. Sonra da "ayy" diye çığlık koparıp, çöktü yere. Sanırım sancısı başladı.

Böylece bir karne hatırası daha oldu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 24, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

EZİLEREK BÜYÜDÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin