Selam!!! Bu paylaşmakta olduğum çalışma her ne kadar 2. gibi gözükse de aslında bölüm beşi paylaşıyorum. Nedenini merak edecek olursanız diye kısa bir bilgi vermek istedim. Gördüğünüz gibi Wattpad ailesine yeni katıldım, bu yüzden ilk çalışmamda buraya üye olmadan önce yazmaya başladığım romanımda bölümler arttı. Peki neden bölümleri tek tek paylaşmadın diye soracak olursanız bu soruya ne cevap vereceğim hakkında en ufak bir fikrim yok. Bundan ötürü affınıza sığınıyor iyi okumalar diliyorum. Umarım beğenirsiniz :)
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
"Ben geldim!"
"Çanta odaya, eliniz yüzünü yıka, üstünü değiştir sonra otur yemeğini ye, ödevin varsa yap yoksa derse, haydi bakalım küçük hanım, oyalanmak yok. Üniversite sınavına şurada ne kaldı. Sonra iyi bir yer kazanamayınca kalacaksın başımıza, olmaz öyle şey. Aaaaa! Onun için mi büyüttüm ben seni. Yemedim yedirdim, içmedim içirdim, giymedim giydirdim. Valla sütümü helal etmem Başak!"
"Bismillah! Daha şimdi geldim anne. "Ben geldim" lafından nerelere getirdin konuyu. Sendeki çene potansiyeli kimsede yok yeminlen, helal. Alkışlıyor, bol çeneli günler diliyorum efendim."
"Başaaak bak terlik geliyor."
"Terlik mi? Hemde 40 numara, çivi topuklu. Ben en sağlıklısı odama çıkıp senin emirlerini hızlıca gerçekleştireyim."
"Bence de."
*Günün yorgunluğunu en iyi ne mi atar? Tabii ki de sıcak mı sıcak, yeni demlenmiş bir çay. Çaya olan aşkım, babamın beni küçükken, kahvehanede biricik sevgilim oraletten ayırıp hiç bilmediğim bir tatla (çay olur kendisi) buluşturması sonucu oluşmuştu.
Bu'gereksiz' bilgimizden sonra günün esas olayına geçiş yapıyorum (Kayra).
Odamda bilgisayar oyunu oynarken annemin sesiyle oyunun en can alıcı yerinde irkildim:
"Başaaak!"
"Heee!"
"Bak bir delikanlı geldi seni soruyor!"
"Kimmiş, ben birini beklemiyordum!"
"Gel kızım işte aaa!..."
"Geldim, geldim ne o- Kayraa!"
"Selam."
"Selam."
"Kızım ben sizi rahat bırakayım belli ki önemli, hadi çocuğum iyi günler."
"iyi günler teyzeciğim."
"Sen benim evimi nereden öğrendin?"
"Boş ver nereden öğrendiğimi de sana bir şey getirdim."
"Ne getirdin akşamın dokuzunda?"
"Bugün antrenman sonrası, arkadaşlarınla seni konuşurken istemeden de olsa duydum, canın baklava istiyordu, arkadaşımın babasının baklava dükkanı varda, ondan alıyım dedim."
Çılgınım benim ya, kalkmış akşam demeden bana bu soğukta baklava almış, getirmiş ya. İşte ideal erkek diye ben buna derim.
"Allah seni emi, sen bana bakma, benim canım bir gün iskender, diğer gün baklava bakarsın diğer gün de kokoreç çeker. Aramızda kalsın ama biraz midesizim de. Ama buna hayır demem, çok teşekkür ederim, gerçekten."
"Lafı bile olmaz, ben seni daha fazla tutmayım, iyi geceler."
"İyi geceler."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuzlukta Mutlu Olmak
Teen FictionCanın mı sıkıldı? Aç bi Sonsuzlukta Mutlu Olmak adlı çalışmamı hem gül, vakit geçir, eğlen... Sıradanlıkların dışında bir hiklaye bu...