Bölüm 6-7

10 2 0
                                    

Dün akşam olanlar hala zihnimden çıkmıyordu. Ne garip bir ilişkimiz vardı. Normalde insanlar bir birilerine gül alır, parfüm alır gidipte baklava almazlar diye düşünürken "Amaan Başak düşündüğün şeye bak sanki sen çok normalsin, durup dururken baklava canı çeken sensin, çocukta duymuş, insanlık yapıp almış yani abartma hemen,görende 'Romantiklik Kraliçesi Başo' zannedecek seni," derken bir hışım girdi bizim sultan odama.

"Kimdi o çocuk?"

"Hangi çocuk?"

"Sen biliyorsun kimden bahsettiğimi. Hadi hadi uzatma, kimdi? Neden gelmiş? Nereden gelmiş? Kimlerin çocuğu? Ne yapar, ne eder? Bana hemen anlatıyorsun küçük hanım."

"Ay anne ömürlüksün valla. Dün bir bugün iki seri bir şekilde robot gibi konuşuyorsun. Babamla halinden şüphelenmedik değil yani."

"Bak Başak, her genç kız annesi gibi bende erkek arkadaşın olmasını isterim. Tamam demiyorum gecelere kadar dışarılarda dolaş, sürekli onunla gez falan ama en azından sende aşık ol be yavrum. Sende bil aşkı, sevmeyi."

"Anne tamam her şeyi anlatacağım sana ama abartmak yok. Söz mü?"

"Söz."

"Dün akşam kapıya gelen çocuk var ya, biz onunla aynı okuldayız bir kaç hafta oldu tanışalı. Okulun ilk günü tanıştık hatta ama değişik bir şekilde. Onu ilk durakta gördüm sonra çarpıştık, antrenmana giderken onu gördüm çayı üstüme döktüm, beni tuvalete götürmek istedi ama ben panik halinde 'Ay gerek yok.' falan derken o bana 'Çok tatlısın,' deyince bende bayıldım devamını biliyorsun hastane falan." Bu dediklerim annemi şaşırtacak olacak ki mimiksiz öylece suratıma baktı.

"Anne ne oldu?"

"Başak kızım düşünüyorum da bir gün içinde daha önce hiç tanımadığın bir delikanlıyla bu kadar çok şey yaşaman kaderin bir oyunu gibi." 

Evet, galiba annem doğru diyordu bir gün içinde bu kadar fazla atraksiyon yaşamak her yiğidin harcı değildi. Belkide biz kader arkadaşıyızdır...

--------------------------------------------------------------------------------------------------

Sabah geç kaldığım için seri bir şekilde kahvaltımı etmeden evden çıktım. Bizimkiler duvara yaslanmış beni bekliyorlardı.

"Nerede kaldın be kızım."

"Ağaç olduk lan."

"Tamam be oğlum sıkmayın kızcağızı. Başakçığım ağda işleri falan mı eğer öyleyse bir alo deseydin ben sana yardıma gelirdim. Ağdacı Doruk hizmetinizde."

"Oğlum saçmalama lan gece geç yattım uyanamamışım."

"Hadi bırakın gevezeliği daha fazla geç kalırsak sınava giremeyeceğiz, sonra düşük not alamam ben."

"Bir dakika bir dakika oğlum ne dedin az önce sen?"

"Onur ne dedin harbi lan sınav falan mı dedin?"

"Yoksa biz mi yanlış anladık?"

"Yoo yanlış falan anlamadınız."

"Nasıl yani?"

"Aynen öyle yani bugün ikinci ders matematik sınavı var, hemde üç konu birden."

"Allah'ım sana geliyorum."

"Ne zaman dedi hoca benim hiç haberim yok."

"İki hafta önce demişti derste, tabii biraz dinleseniz öğrenirdiniz ama Onur kim ki diyorum size ilgilenin biraz, asılın derslere ama dinlenmiyorum tabii. Şimdi ne haliniz varsa görün lan!"

"Oğlum tamam ya anneye dönme hemen zaten dün soru üstüne soru yağdırdı. Başım ağrıdı lan."

"Ne sorusu be?"

"Ne oldu, neden sordu?" 

"Hislerime göre o herif gelmiştir kesin."

"Oğlum yapıştı kıza pire gibi."

"Başak büyüdün gidiyorsun şimdi o herife, ne çabuk büyüdün be. Ağlayacağım şimdi."

"Doruk lan her bir boka böyle saçma sapan tepki vermesen ne iyi olacak ama nerede." 

Ardından bizimkilere olanları anlattım. Bu durumdan pek memnun olmayacaklar ki hepsi sinirlendi fakat biri hariç tahmin edin desem. Evet doğru! Doruk.

"Aga bende diyorum bu herif neden bizim arkamızdan bizimle geliyordu diye sonra Başak baklava isteğinden sonra hızlıca yürüyüp arkamızdan ayrıldı diye. Meğersem kıza sulanmak içinmiş."

"Burak abartma, çocuk istemeyerek kulak misafiri olmuş arkadaşının babasının da bakalava dükkanı olduğu için almış getirmiş."

"Ben mi abartıyorum kızım ya herif bildiğin dinlemiş."

"Oğlum yüklenme kıza, Başo sen onu bunu boş ver de kaç kilo getirmiş?"

"Ne biliyim Doruk, dikkat etmedim o kadarda ."

Ve böylece okula vardık biz okula gittiğimizde ilk dersin yarısı bitmişti bile o yüzden boşuna derse girmeyelim diye kantinde oturup teneffüs zilinin çalmasını bekledik bu arada da ben kahvaltımı ettim.*kaşarlı tost-çay (favori ikilim)



Sonsuzlukta Mutlu OlmakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin