Bölüm 10

2 0 0
                                    

Kasım ayına girdiğimizden beri hava o kadar çok soğumuştu ki artık montlar bile yetersiz kalmıştı. Antrenman sonraları ısınmış, terli vücutlarımız zifiri karanlığa siperlenmiş soğuk havayla hastalıkların artışına büyük bir etken olmuştu. Dersler yoğunlaşmış sınavlar minik bedenlerimize fütursuzca hücum ediyordu. Kayra ile baklava hediyemden beri konuşma fırsatım olmamıştı. Bu durum beni büyük bir umutsuzluğa boğmuştu. Takii o adrenalin dolu güne kadar...

**************************************

Sabah bizimkilerle otobüse binerken Kayra'yı gördüm. Beni ilk fark etmese bile sonradan görüp el salladı. Bende sadece el sallamakla yetinip gülümsedim biricik tatlıcıma.

Onur kitap okuyor, Barış mp3 ile müzik dinliyor, Doruk hunharca jelibon yiyor, ben ise Ali'nin omzuna başıma yaslamış uyur uyanık simidimi geveliyordum ki arkadan bir elin dokunmasıyla irkildim. Arkamı dönmemle Kayra'yı görmem bir oldu.

-Kayra!

-Başak!

-Kayra!

-Başak. Her neyse, günaydın.

-Günaydın. Bir an seni görünce şaşırdım. Tabii neden şaşırıyorsam aynı otobüsteyiz değil mi? Yani birbirimizi görmemiz çok normal.(ne saçmalıyorum ben!) Şey yani şunu demek istiyorum bir anda bana doku-

-Anladım, anladım ne demek istediğini uyuyordun galiba.

-Yok, sadece bir az uykum varda ondan yarı uyanır uyanığım. Simidimi yiyordum. Geveliyorum da denebilir.

-Başak, ben Eylül ayında okula gideme-

-Ya neden, ne oldu, iyi misin, ay bir şey mi oldu yoksa bir şeyin yok değil mi? (derken nefes almadan soru soruyor Kayra'nın da ilk defa böyle bir manzarayla karşılaşmasına sebep oluyordum.)

-Başak, nefes al. Öncelikle iyiyim bir şeyim yok. Sağlığım gayet yerinde fakat teyzem için aynı şeyi söyleyemem.

-Kayra ne oldu teyzene? Ay yoksa deme!

-Hayır, öyle bir durum yaşanmadı ama yaşanabilir. Ya bilmiyorum ne olacak. Tek bildiğim çok korkuyorum!

-Başak hadi okula geldik! *Ali

-Tamam geliyorum! Kayra okula geldik istersen okul çıkışı konuşalım olur mu? Hem bu akşam antrenmanımda yok.

-Tabii.

Okulda geçirdiğim zaman her ne kadar çok bana asırlar kadar gelse de sadece birkaç saatti. Okul zili çalar çalmaz bizimkilerden ayrılıp okulun kapısına çıktım. Daha bir iki dakika önce zil çalmış olsa da beni bekliyor olduğunu gördüm.

-Ne ara geldin? Daha yeni zil çaldı.

-Son derse girmedim.

-Nereye gideceğiz?

-Aşağıda küçük bir park var ama arkalarda olduğu için kimse gitmez. Sana uyar mı?

-Tamamdır.

Onunla baş başa konuşacağım için çok heyecanlıydım. Her halde ayak tırnaklarıma kadar yüksek derecede adrenalin patlaması yaşıyordum. Ergenliğimde yaşamadığım kadar adrenalin hormonu salgılarken parka varmıştık.

******* ******* *******

-Geldik.

-Kayra, merakımı mazur gör ama soramadan edemeyeceğim. Ne oldu teyzene?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 04, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sonsuzlukta Mutlu OlmakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin