#6#

22 4 0
                                    

   Her ne kadar kafamda her şeyi kurmuş olsam da hiçte öyle olmamıştı. Adını dahş bilmediğim ama görünüşü ile hey şeyi hiçe sayan polisle yaptığımız işe devam ederken telsizinden bir ses gelmiş ve sesle kendine gelerek beni karakola götürmüştü. Oysa ben olanlardan sonra kaçabileceğimi düşünmüştüm. Şimdi ise o bilindik mavi sandalyelerin birinde oturuyor ve annemi bekliyordum. Yalan söylediğim ortaya çıkmıştı ve anneme söyleyecek bir şeyler bulmalıydım. Ne diyebilirdim ki? Polisler çoktan beni arabada uyurken bulduklarını söylemişlerdi.
     Peki ya Mikael? Onu kurban edebilir miydim? Zaten bir daha karşılaşacağımızı düşünmüyordum. Fakat ne gibi bir şey uydurabilirdim? "Even!" annemin kırgınlıkla birlikte her duyguyu yansıtan sesi bir şey düşünecek zamanım kalmadığını anlatıyordu. Oturduğum koltuktan kalkıp yanına doğru yürüdüm. "Anne..." gözlerinde ki kırgınlığı gördükten sonra sözlerimi devam ettiremedim. "Bana neden yalan söyledin Even? Neden eve gelmedin de o lanet arabada uyumaya karar verdin?" annemin sözleri içimi acıtsa da arkadaşımda kaldığım konusunda yalan söylememiştim. Tabi Isak ne kadar arkadaşım sayılırsa... "Anne her şey için özür dilerim fakat ben seni aradığımda arkadaşımdaydım. Orada kalacaktım. Hatta kıyafetlerime bak benim değil bu kıyafetler. Onun." üzerimde ki kıyafetlere kısa bir bakış atmak yüzümü gülümsetmişti. Ona ait bir şeye sahip olmak güzel hissettiriyordu. "Peki neden buradayız Even?" Neden buradaydık? "Ben... Ben arkadaşımda kalacaktım fakat biz kavga ettik. Bende sinirle evden çıktım. Saat geç olduğu için sizi rahatsız etmek istemedim bu nedenle arabada kalmaya karar verdim." Annem kaşlarını çatmış bir şekilde beni dinliyordu. "Ne kavgası?" Polislerin çekmediği sorguyu annem çekiyordu. "Şey playstationda onu yenmemi hazmedemedi."

"Ciddi olamazsın Even, değil mi?"Pek inanmış gözükmüyordu fakat elimdeki bütün kozları kullanmıştım. Ayrıca ben bile inandım dediklerine, oyun yüzünden o kadar kavga eden insan vardı ki...
"Neyse eve gidelim. Kusura bakmayın polis bey."Kolumdan tutulup sürüklemeye başlandığımda arkama dönüp bize sırıtarak bakan polise öpücük gönderdim. Arabayı doğru yol aldığımızda kolumdaki parmaklar bir an olsun gevşememişti.
"Annecim acıyor."Sevimli bir şekilde söylediğimde durup bana dönmüştü.
"Manikliğin tuttu değil mi? Onların yanında söyleyemedin biliyorum, arabada bu yüzden uyuyordun değil mi?"Dolan gözlerine karşın yüzümün aldığı ifade ile sarıldım.

Gözlerimden yaşlar annemin boynuna düşerken konuşmaya başladım.
"Seni üzmek istemiyorum. Benim yüzümden ağlamanı istemiyorum. Kardeşimin benim yüzümden normal bir hayat yaşayamadığı fikri beni delirtiyor. Sanki dokunduğum her yer kararıyor, gittiğim her yerde mutsuzluk peşimden geliyor. Hatta bazen öyle hissediyorum ki sanki bir çiçeğe dokunsam solup gidecek gibi geliyor. Beni böyle görmenizi istemediğim için eve gelmedim. Tıpkı her evden kaçışımda olduğu gibi. Her şeyden, herkesten kaçmak istiyorum. Yaşıtlarım gibi normal olmak istiyorum. Sevmek, sevilmek istiyorum. Ben her manikliğim tuttuğunda kime zarar veririm diye endişelenmek değil derslerim hakkında endişelenmek istiyorum. Anlıyor musun anne? Biliyorum, hepiniz için bana katlanmak zor. Sen ne kadar bana söylemek istemesende babamın benim yüzümden gittiğini biliyorum ama ben olmak daha zor anne. Kendini bilememek. Yapacaklarını kontrol edemediğin için insanlara yaklaşmaya korkmak...
Ben dayanamıyorum anne, bu yanlış çalışan beynime, dışarıdan normal gözükmek için yaptığım role katlanamıyorum. Anne ben artık yaşamak istemiyorum. Ben...ben bugün intihar etmeyi denedim."Annemin gözlerinden akan yaşlarla birlikte ben de hıçkırıklara boğulmuştum.

''Neden Even? Ne olursa olsun intihar etmeni gerektirecek şey bu olmamalı! Yaşamak için kuvvetli nedenlerin var. Öncelikle sen benim oğlumsun, beni terk edemezsin, kardeşini ve sen nasıl düşünürsen düşün sana ihtiyacı olan bu dünyayı terk edemezsin. Seni sevecek insanları, sana sahip olanları üzemezsin. Bunu yapamazsın Even.''İlk önce onun, sonra da kendi gözlerimi silip sonunda yanına ulaştığımız arabaya tutundum. Gerçekten güç denilen şey içimde bir gram dahi olsun kalmamıştı. 

Love Of Silence//evakWhere stories live. Discover now