Gözlerini ilk açtığında gördüğü şeydi Dartan. Rüyada gibi ama rüyadan daha güzel. Aşk dolu gözlerle ona bakıyordu. Bir an nerede olduklarının bilincine varamadı. Etrafına baktığında kitapları gördü. Tabi ya dün gece kütüphanede sabahlamışlardı. Sevgili oldukları ilk geceyi film izleyerek geçirmişlerdi. Onu ilk gördüğü anı düşündü. Ilk ona gülümsediği. Ve istemsiz olarak yüzünü bir gülümseme kapladı. Işte herşey bir gözyaşı ile başlamıştı...
"Beni yarı yolda bıraktığına inanamıyorum. Daha 1 saat önce benim gibi düşünüyordun. Onunla konuştun diye tüm konuştuklarımızı çöpe mi atıyorsun?" Dedi Eylül. Onu derken Seda'yı kastediyordu. Gamze ile çok güzel bir arkadaşlıkları vardı ve birbirleriyle her şeyi paylaşırlardı. Seda'nın hiç bir zaman yanlarında olmaması gibi. Ama Gamze Seda ile konuştuktan sonra sanki Eylül'e cephe almıştı.
"Seda'yı da bir dinlemen lazım onunda kendine göre sebepleri var. Evet kötü günlerimizde yanımızda olmadı ama o da çok kötüydü kendinde değildi."
Gamze'nin bu sözleri üzerine Eylül göz yaşlarını tutamadı. Tam da kendini çıkmazda hissederken karşıdan Dartan'ı gördü. Gittiği kulübün yönetim kurulundaydı Dartan. Çok muhabbetleri yoktu. Hatta hiç muhabbetleri yoktu.
"Selam kızlar napıyorsunuz?"
"Hiç oturuyoruz işin yoksa sende otursana" dedi Eylül.
"Arkadaşımla buluşcam ama daha vaktim var oturabilirim."
Biraz sohbet ettikten sonra Gamze yanlarından ayrıldı. Fırsat bu fırsat diyerek Dartan:
"Ee anlat bakalım hayat nasıl gidiyor?"
Eylül Dartan'a baktı. Güvenebilirdi. Ama hemen değil. Üstü kapalı bir şekilde anlatmaya karar verdi.
"Insanlara gerçekten çok değer veriyorum. Her zaman yanlarındayım ama onlar benim hiç yanımda değiller ve durum artık canımı sıkmaya başladı."
Gene hüzünlenmişti Eylül ama belli etmemeye calıştı.
"Herkese hak ettiği kadar değer vermelisin yoksa her zaman üzülürsün."
"Haklısın ama başaramıyorum insanlara çok değer veriyorum ve bunu kafama takıyorum."
Bu sırada Gamze tekrar geldi ve hemen konuyu değiştirdiler.
"Siz bizim eve hiç geldiniz mi?" Dedi Dartan.
"Sen evde mi kalıyordun!?"
"Evet Berat ile birlikte dublex evde kalıyoruz bir gün mutlaka gelin."
Berat Eylül'ün gittiği kulübün başkanıydı ve arkadaşıydı.
"Bundan sonra evinden çıkmayız ama bak." Dedi ve güldü Eylül.
"Size kapım her zaman açık hatta anahtarımı sana verebilirim."
Gülüşmeler sırasında Dartan'ın telefonu çaldı ve arkadaşı gelmisti. Eylül'ün dertlerini daha sonra mutlaka dinlemeye karar verdikten sonra vedalastılar. Dartan aşkın verdiği heyecandayken Eylül'ün olacaklardan hiç haberi yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçimdeki Çiğ Damlası
ChickLitMutsuzluk, umutsuzluk, yalnızlık... Okuyunca bile insanın içini karartan kelimeler. Ama hepimizin hayatında mutlaka bir dönem yaşadığı şeyler. Benim hikâyemde de bunlardan var. Aşk acısı, dost kazığı. Mutlu sona yaklaşırken hepimizin yaşadığı şeyler...