Katniss arkasını bir çırpıda döndü ama çok geç kalmıştı. Soğuk bir el onu omuzundan tutuyordu. Katniss bu küçücük odada (artık arkasındaki kimse) onu nasıl göremediğine hayret ediyordu. Arkasına dönmeye korkuyordu. Ama bunu yapması gerekiyordu. Buralara boşuna gelmemişti. Arkasını bir cesaretle ve hızla döndü ve gözlerine inanamadı. Arkasındaki yüz tanıdığı bir yüzdü. Gale...
Katniss tanıdığı o yüze bir süre boyunca baktı. Bir anda kendini çocukluk anılarında buldu. Prim ile oynuyorlar, Prim'in kedisine bakıyorlardı. Katniss bunları düşünürken Gale birden Katniss'a sarıldı. Katniss ne yapması gerektiğini bilmiyordu ama içi garip bir duyguya dolmuştu. Aynı duyguyu mektubu aldığı ilk gün de hissediyordu. Katniss da Gale'e sarıldı. Birkaç dakika böyle kaldıktan sonra ilk hamle Katniss'dan geldi ve "Neden?" dedi. Gale bu soruya bir anlam verememişti; Gale sanki çok daha farklı bir tepki bekliyordu. Gale " Katniss konuşmamız gerekiyordu." dedi. Katniss ne konuşacaklarını anlamadığını belli etmeden " Konuşalım ama burada olduğu kimse bilmemeli." dedi. Gale biraz bozulmuştu içinde Katniss'ın onunla görülmek istemediği duygusu vardı. Aslına bakarsanız haksız değildi. Yaşanan onca şeyden sonra Katniss ve Gale'in eskisi gibi olmalarını imkan yoktu. Katniss " Gale nerelerdeydin." demesiyle konuşma başlamıştı.
" Uzaklardaydım çok uzaklarda..."
" O zaman neden döndün Gale, neden?"
" Senin için..."
Katniss anlayamamıştı Gale neden onun için gelmişti ki?
" Katniss başın belada, buradan uzaklara gitmen gerekiyor. Başkan peşinde ve bu sefer kolay vazgeçececeğe benzemiyor." Katniss bir süre şok oldu. Bu nasıl olabilirdi. Tam her şey bitmişken, kendine bir hayat kurmuşken... O sırada Gale devam etti. " Katniss buradan gitmek için fazla zamanın yok. Kısa süre içinde kararını vermelisin. Ya geleceksin ya da burada kalıp hayatın sana sunduğu ölüm anahtarını kendi ellerinde teslim alacaksın." Katniss bu sözleri duyduktan sinir krizi geçirmeye başladı. Bir anda ayağa kalktı. " Hayır, hayır, HAYIRRRRR!" diye bağırdı. Ayaklarını sert bir şekilde yer vuruyordu. Bunun olmasına tekrar izin vermezdi ama yapabileceği hiçbir şey yoktu. Böyle bağırırken Katniss bir anda sivri bir şeyin koluna battığını hissetti.
Gözlerini açtığında evindeydi. Buraya nasıl geldiğini ve son bir saati hatırlayamayordu. Aslında en son nerede olduğunu hatırlıyordu ama ne konuştuklarını hatırlayamayordu. Ayağa kalktı ve salona gitti. Salonda Peeta şöminenin başında oturuyordu. Katniss'ı görünce:
- Sen iyi misin?
- Evet,evet iyiyim sadece biraz kafam bulanık.
- Asıl benim kafam bulanık Katniss evden okunu ve yayını alıp çıkıyorsun. Ardından bir şekilde baygın bir halde kapının önünde buluyorum seni. Katniss ne olduğunu söylemen gerekiyor. Bunu bilmeye hakkım var.
Katniss neler olup bittiğini Peeta'ya söyleyip söylememek konusunda kararsızdı. Eğer söylerse Peeta sinirlenirdi. Eğer söylemezse Peeta bir şeyden şüphelenecek ve aralarındaki bağlar yavaş yavaş kopmaya başlayacaktı. Katniss bunun olmasını istemiyordu. Peeta'ya her şeyi anlatacaktı. Katniss:
-Peeta nereden başlamam gerektiğini bilmiyorum.
- En baştan Katniss, her şeyin en başından.
Bunun üzerine Katniss her şeyi anlattı. Zarfın nasıl geldiğini ve nasıl Gale ile buluştuğunu. Ve Başkan'ın nasıl peşinde olduğunu... Bir bir anlattı. Peeta duydukları karşısında şok olmuştu. Katniss:
-Peki bunu nasıl atlatacağım Peeta?
- Katniss sen bunu atlatmayacaksın... Biz birlikte atlatacağız. Ne gelecekse başımıza birlikte gelecek. Seni bir kere buldum ve bir daha kaybetmeye niyetli değilim.
Katniss bu sözleri duyduktan sonra ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Hayatta en güvendiği kişi ona destek çıkmıştı. Artık başkan ne yaparsa yapsın kaybetmeyeceğini biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alaycı Kuş'tan Sonra
FanficAlaycı Kuş'tan sonra aslında her şey değişmişti. Katniss ve Peeta bir aile sahipi olmuşlardı. Gale kendini bir kenarda ölüme terk etmişti. Aralarındaki bağlar tamamen kopmuştu. Ya da biz öyle sanıyorduk...