Kördüğüm

''Kaç Kere?''

''Nefrettten daha gerçek bir şey var mıdır şu hayatta sevgilim...Aşk'ın bile sahtesi varken..''

Her şey o kadar hızlı ilerliyor ki hayatımda,etrafıma bakıyorum..İnsanlar gelip geçiyor,sevgilime bakıyorum.Gülümsüyorum,en azından bunu yapmaya çalışıyorum..Mutlu olmamak için bir çok sebep bulur insan:sevgilim yok,aşık değilim,param yok vs.Ama bunlar gelip geçicidir,önemli olan her şeye rağmen ayakta kalabilmek,direnmek.Ben direniyorum.Her şeye rağmen,inatla direniyorum.Artık böyle yapıcam,yapmalıyım.Çünkü yanımda biri var,Kerem...İkimiz,ben ve o.Bizim için savaşıcam.Bedeli ne olursa olsun yapıcam bunu.

Okulda her zaman ki monoton şeyler.Dersler,dedikodular,olaylar..Gerçekten sıkıldım,ama gerçekten.Bir de ''Begüm'' hanım okulumuza yazıldı.Bir o eksikti zaten.Ada'dan kurtulduk Begüm çıktı.Sinirle Kerem'e döndüm.

''Sen bu Begüm'ü ne zamandır tanıyorsun?''

''Çocukluktan beri,ne oldu ki?''

''Çocukluktan beri yani çok güzel benden önce onu tanıyordun.''

''Zeynep..''

''Ne Kerem!''

''Önemli olan ne zamandır tanıştığımız değil ne kadar sevdiğimizdir.''

Gülümsedim.''O zaman ne kadar seviyorsun beni.''

''Bilmem..''

Al işte odun,katıksız odun.Yani ne bekliyordun ki Zeynep Hanım.Sana serenat yapmasını mı ne yani.Ben böyle iç sesimle konuşurken Kerem Bey ağzını açıp konuşmaya başladı.

''Bilmem,bilemem..Çünkü uzay'ın ne kadar olduğunu bilmiyorum.''

Ne diyordu bu,uzay boşluğu falan.''Ne diyorsun anlamıyorum.''

''Yani uzay boşluğu kadar..sonsuz...''

Dudaklarıma geniş bir gülümseme yayıldı.''Bende.''

Kerem ellerimi tutmaya çalışırken yanımıza Melis'le Barış geldi elele.Ben de mecburen elimi çektim.Ama napım,utanıyorum,alışamadım.

''Kerem,kardeşim Begüm'ün partisine geliyor musun?''dedi Barış,Kerem'e bakarak.

''Bilmiyorum,bakarız.''

''Gelin işte ne güzel ortam falan..''dedi Melis yineleyerek.

''Okey o zaman geliriz.''

Bana sormamıştı bile -ki sorsa bile hayır diyecektim-

''Ben gelemem,yani baba- Tayfun abi pek sıcak bakmayabilir.''

Gene saçmalamıştım,her zaman ki gibi.Melis'in bozuluduğunu anlamamak için salak olmak lazımdı.

''Melis,şey ya ben öyle demek istemedim,gerçekten.''dedim kendimi savunarak.

''O zaman geliyorsun,lütfeeeen.''dedi Melis gülümseyerek.

Melis için o partiye gitmek zorundaydım,başımı sallayarak ağzımdan ''evet'' çıktı.

Parti için hazırlanmaya başlamıştık Melis'le.Bana göre beyaz diz üstünde,altı tül olan bir elbise,Melis'e de kahverengi tonlarında düz askılı bir elbise seçmiştik.Saçlarımı kıvır kıvır yaptıktan sonra toplamadık,öyle salık kaldı.Melis ise her zanan ki gibi düzleştirmişti.Saate baktığımızda epey geç olmuştu.

*

Begüm' ün AĞZINDAN

Aksel'i görünce gidip sımsıkı sarıldım,özlemiştim onu.