"Beni neden sinir etmeye çalıştığını anladım." Karşısındaki sandalyeyi çekerek oturdum.
"Allah Allah. Sende sinir var mıydı ya?" Önündeki defteri karıştırıyordu. İlgisiz görünme usulü.
"Evet, tek hücreli bir canlı olmadığımdan mükemmel bir sinir sistemine sahibim. Gerçi tek hücrelilere de neye göre eksik diyorsak? Sen gidip bir arkenin yaşadığı uç koşullarda yaşayabilir misin? Hayır! Ancak neyse konumuz bu değil."
"Hızlanmamamız gerektiğini söyleyen kız mı konuştu az önce?" Defterini kapatıp gözlerini gözlerime çevirdi. Sözü ve gözleri aynı anda fazlaydı.
"Konuyu değiştirme. Çözdüm diyorum." Sözüm üzere kollarını birbirine geçirip arkaya yaslandı.
"Neymiş bakalım benim şu davranışlarımın sebebi?"
"Senin garipliklerini çaldım. Ben gelene kadar en garip sendin! Ancak pat geçen sene bu okula geçtim ve senin o gariplikteki zirveliğin bir anda yıkıldı." Onu taklit ederek kollarımı birbirine geçirip arkama yaslandım.
"Bakışları önemseyen bir insan için son derece mantıklı bir sebep olabilir. Ancak benim listemde insanların ne dediğini umursamak yok. Seninkinde olmadığı gibi." Sağ işaret parmağını bana doğrultup indirdi.
"Benim listem filan yok!" Benim kaidem vardı: İnsanların bakışlarını umursama.
"Herkesin listesi vardır: müzik listesi, ölmeden önce yapılacaklar listesi, filmler, kitaplar listesi, kurallar listesi... Sayabiliriz, senin de bir listen var. Tek maddeden olsa da!" Gözlerimi önündeki deftere çevirdim. Beni bu kadar iyi tanımasını sevmiyordum.
"Neden buraya döndün?"
"Ve listendeki maddeyi az önce söyledim." Sorumu geçiştiriyordu. Bunu da sevmiyordum.
"Neden hâlâ buradasın?"
"Onu insanlar öldürdü, biliyorsun değil mi?" Sorusuna tepki vermek istemiyordum. Onu hepimiz öldürmüştük. Ben, ona sahip çıkmayışımla; O, kendini kurtarmaya çalışmasıyla onu öldürenlerden biri de bizdik.
"İkimizin de listesinde insanları umursama maddesinin olmasının sebebi bu değil mi?" Sadece çeneni kapasan olmaz mı?
"Ancak benim insanları umursamama koşulum, ikinci maddede." Parmaklarıyla iki yaptı. İçimde birinci maddenin ne olduğunu sorma isteği doğarken, öğrenmek istediğimden emin değildim. Derince bir nefes alıp bıraktı.
"Artık, şu listene beni sevmeyi de eklesen mi?" Önündeki defteri bana doğru itip masadan kalktı. Üstünde adımın yazdığını fark ederken, adımı onun yazdığını da idrak ettim.