Bu sanırım 13. bölüm :-) bölüm sonunda azcıcık ufacıcık minicicik bir +18 lik bölüm var, çok detaya girmeden yazdım nerdeyse hiç detay yok çünkü ben öyle şeyler yazamam :-D ama bölüm sonunda bana küfretmeyin de kime ederseniz edin :-D
Lilly'nin yardımıyla uykuya dalabilmiş ve sabaha kadar deliksiz uyumuştum. Sabahleyin kalktığımda Lillian'ı yatağımın başuacunda uyuyakalmış bulmayı beklemiyordum doğrusu. Yavaşça sarsarak uyandırmaya çalıştım.
Alice- Lilly. Uyan tatlım.
Mırlayarak uyandı. Beni gördüğünde gözlerini kırpıştırdı olduğu yerde doğruldu.
Lillian- İyi uyudun mu gece ?
Alice- Evet, teşekkürler.
O sırada gözüm karşı komodinda duran kocaman saate takıldı. Tanrım ! Ben bu saate kadar nasıl uyudum acaba ? Saat 13.30 olmuş. Hemen yataktan fırladım. Şişmiş gözlerime krem sürüp saçlarımı taramaya başladım. Uykudan kalkmış darmadağın görüntümü yok etmeyi başardıktan sonra dolaptan dün seçtiğim kıyafetleri çıkartıp yatağın üstüne koydum. Koyu mavi mini elbisenin altına uygun ayakkabı bulmak için ayakkabı dolabımın altını üstüne getirdikten sonra nihayet bir çift siyahlı mavili ayakkabı bulabilmiştim.
Lillian- Bunu mu giyeceksin ? Saçmalama.
Dolaba yöneldi. İçindekileri bayağı bir karıştırdıktan sonra su yeşili uzun bir elbise bulup çıkarttı. Altına da siyah topuklularımı çıkarttı. Yaptığı kombine gerçekten bayılmıştım. Üzerime elbiseyi tuttuğumda bana çok yakıştığını farkettim. Elbiseye sımsıkı sarılmaktan kendimi alamadım.
Alice- Çok güzel seçimler yaptın. Teşekkürler.
Allison- Günaydı- Ohoo, siz hazırlanmışsınız bile.
Sırıttım. O sırada çanta almayı unuttuğumu farkedip dolabımdaki çantalara saldırdım. Evet resmen saldırdım. Aradığımı bulunca havalara uçmuştum. Bütün eşyalarımı büyük bir çantaya tıkıp hazırlandıktan sonra Allison ve Lillian'a veda edip evden çıktım. Çantayı arka koltuğa attım. Kendim de şoför koltuğuna geçip gaza bastım. Radyoyu da son ses açtıktan sonra keyfime diyecek yoktu. Ama ne yazıkki bu keyfim kısa sürmüştü çünkü grup evine varmıştım. Arabadan atlayıp çantamı da aldıktan sonra kapıyı deli gibi çalmaya başladım. Çünkü heyecanlıydım. Kapıyı açan Louis olmuştu. İkimiz de birbirimizin boynuna atladık. Onu özlemişim. Hem de çok. Hele dün gece gördüğüm o berbat rüyadan sonra.
Birbirimizi istemeye istemeye bırakıp salona geçtik. Çocuklar bugünle ilgiili plan yapıyorlardı.
Niall- Parti saat yedide.
Harry- O zamana kadar kafamıza göre takılabiliriz. Lunaparka gidelim diyorum ben.
Alice- Olabilir ama hız trenine binmem. Hepsinin suratı düşmüştü. Lunaparkın en büyük eğlencesi hız treni biliyorum ama kalbim dayanmaz. Evet benim kalbim hasta. Her neyse boşverin.
Liam- Ama neden ?
Alice- Binemiyorum işte.
Zayn- Neden binemiyorsun ? Lunaparkın tadı hız treninde çıkar.
Alice- Ben..Benim kabim hasta. O yüzden binemiyorum.
Hepsi şaşırmıştı. Hele Lou..O olduğu yerde kalakalmıştı. Ondan saklamamı haketmiyordu biliyorum ama yapabileceğim birşey yoktu.
Louis- K-kalbin mi hasta ?
Alice- Evet. Ama üzülmeyin. Aşırı heyecanlanmadıkça birşey olmuyor.
Biraz da olsa rahatlamışlardı. Sevdiğim insanları üzmekten nefret ediyorum ama bilmeleri gerekiyordu. Biraz daha konuşarak bugün sinemaya gitmeye karar verdik. Vizyonda çok güzel bir romantik komedi varmış. Evet doğru bildiniz, o filme gitmeyi Harry istedi.Toparlanıp evden çıktık. Film çok güzeldi. Bitene kadar Lou ile eleleydik. Filmin sonunda onu ne kadar çok sevdiğimi bir kez daha anladım. Saat 6 olmuştu. Eve dönünce odalarımıza kapandık. O sırada Danielle ve Perrie de geldiler. Hepimiz hazırlanıp aşağı indiğimizde saat yediye çeyrek vardı. Giyene kadar elbisemi Louis'ye göstermemiştim. O da çok şık olmuştu tabi. Aşağı indiğimde hepsi beni alkışlarla karşıladı. Duygulanmıştım.Lou'nun koluna girdim. Arabaya kadar beraber yürüdük. Arabaya vardığımızda Louis kapımı açtı. Gülümseyip arabaya bindim. 5 dakikalık bir gecikmeyle partiye varmıştık. Paul bizi güler yüzle karşıladı. Tüm yönetim oradaydı. Bir masanın etrafına toplanıp havadan sudan konuşmaya başladık. Ben bir içki ısmarladım. Louis beni bakışlarıyla fazla içmemem için uyarıyordu. "Merak etme" anlamında kafamı salladıktan sonra konuşmalara döndüm. Single'dan bahsediyorlardı. Ben daha ikinci bardağımı bitirmeden Lou'nun 5. ye geçtiğini farkettim.
Alice- Louis ?
Louis- Evet ?
Alice- Biraz hızlı gitmiyor musun tatlım ?
Harry- Bırak içsin sorun yok.
Yönetim bir süre sonra masadan ayrıldığında LOuis 9. bardağını bitirmişti. Harry ise hala sorun yok diyip duruyordu. Telaşlanmaya başlamıştım. Lou bir ara tuvalete gitmek için masadan kalktı. Peşinden gidecektim ancak Niall engelledi.
Niall- Kendi başının çaresine bakabilir Alice. Sakinleş biraz.
Mecburen yerime geri oturdum.
Louis'den.
Tuvalette elimi yüzümü yıkayıp dışarı çıktığımda bir el bileğimden yakaladı. Yönümü çevirip kendisini benim bedenim ve duvar arasında sıkıştırdıktan sonra kulağıma doğru fısıldadı.
X- Senin olmak istiyorum..
Kafamı iki yana sallayıp kendimi kurtarmaya çalıştım ancak bileğimi çok güçlü tutuyordu. Kafasını boynuma gömüp küçük bir öpücük bıraktı. Daha sonra öpücüklerini sürdürerek yukarıya çıkmaya başladı. Dudaklarımın hizasına geldiğinde nefesini parça parça yüzüme doğru üfledi. Etkilenmemek için kendimi zorluyordum ama mümkün değildi. Ellerimin vücudunda gezindiğini yeni farkediyordum.
X- Burada olmaz.
Beni peşinden sürükleyerek yukarı kata çıkardı. Etraf karanlık olduğu için birşey göremiyordum. Bir odaya girdik. Nerede olduğumu bilmiyordum. Ne yaptığımı bilmiyordum. Az sonra aynı yatağa gireceğim kızın kim olduğunu hiç bilmiyordum. Kendimi çekip kurtaramadım ve birlikte yatağa yuvarlandık. Bir süre birbirimizi deli edecek dokunuşlardan sonra, kendimi içinde buldum. Üstüne yığıldım. Öylece uyuyakalmışım.
--O--
Sabahleyin korkunç bir baş ağrısıyla tanımadığım bir odada uyandım. Bulunduğum yatak darmadağındı. Neler olduğunu az çok tahmin edebiliyordum. Kafamı korkuyla sola çevirdiğimde yanımda yatan ve tanımadığım bir kızla karşılaştım. Olamaz. ELEANOR MU ?!
Ahahahahaha yaşasın kötülük dermişim :-D normalde bu bölümü yarın koyacaktım ama bir önceki bölümün (Terrible Dream) çok kısa olduğunu farkettim :-) Böyle birşey yazdığım için bana saydırmayın piliz :-D
