Bölüm Şarkısı: Dua Lipa - New Rules
Arabaya bindiğimde somurtuk adam benle konuşmadığı için telefonumu elime almış ve tüm aramalara geri dönmeye başlamıştım. 7. Aramam yakın arkadaşlarımdan olan Gülşah ile konuşuyordum. 1 saat geçmiş olmalıydı ama doyamıyordum çok özlemiştim arkadaşımı.
"Peki sen..." Araba ani bir frenle durduğunda emniyet kemeri olsa da ön cama yapışmama çok az kalmıştı.
"Bir daha..." Elini sinirle sallayıp yüzümü tuttu, "O çeneni açarsan seni susturmak için başka yöntemler kullanacağım. O yüzden uslu bir kız ol ve o telefonu kapat."
Gözlerimi fal taşı gibi açıp dediğini yaptım ve koltuğa sindim. Oda bundan memnun olup yola devam etti. Nereye gideceğimi sormamıştı tam bunu soracağım sırada sert bir bakış attı. Konuşmak için elimi kaldırıp izin bile istemiştim ama 'Konuşma." Bakışı beni korkutmak için yeterli olmuştu.
Bir süre daha böyle sessizce yol aldıktan sonra araba kocaman güzel bir binanın önünde durdu. Bu bina bana fazlasıyla tanıdık gelmişti.
Cebimden hızla telefonumu çıkarttığımda bana baktığını hissedebiliyordum. Evet buydu bu binada benim evimdi. Hızla emniyet kemerini açıp arabadan indim. Arka kapıdan da valizimi almıştım.
"Buraya geleceğimi nerden biliyorsun?" Arabadan inmişti artık yanımdaydı.
"Bilmiyordum." Omuz silkip yürümeye başladı. Bende valizimi çekiştirerek ona yetişmeye çalıştım.
"O zaman buraya neden geldin ki sen?" Tam düşecekken belimden kavradı. Yüzümüz ilk defa bu kadar yakındı. Hızla geri gidecektim ki bileğimin burkulması ile tekrar geriye doğru sendeledim bu sefer daha sıkı tutmuştu.
"Ailem bana buradan ev almış ona bakmaya geldim." Beni yavaşça kendinden uzaklaştırıp, valizimi elimden aldı ve konuşmaya devam etti, "Yara almadan önce seni evine bırakıyım daha sonra bende kendi evime giderim." Dediğinde kafamı olumlu anlamda salladım. Hava bana hoştu çünkü o ağır valizi taşımak istemiyordum.
"Kaç numara." Onu takip etmeye devam ediyordum, soruyu sorduğunda.
"440." Kafasını hızla bana çevirip inanmazcasına baktı.
"Ne!" İlk defa yüzünde bir duygu belirtisi görüyordum.
"Odam 440." Hızla valizle birlikte koşmaya başladığında bende onun gibi hızlandım. Neden böyle bir tepki vermişti ki?
Asansörün önüne geldiğimizde art arda basıyordu gelmeyince yukarı baktı. "Arızalı mı?" Dediğimde göz ucuyla bana baktı. Ne yapacağımı anlamaya çalışıyor gibiydi fakat ben hala ne olduğunu anlayamamıştım.
Yavaşça eğilip valizi kucağına aldı ve merdivenlere koşmaya başladı. Ne dönüyordu burada? Valizim kucağında ikişer üçer merdivenleri seke seke çıkıyordu. Hemen bende koşmaya başladım ama onun gibi sekerek çıkamıyordum.
"Hey. Ne oluyor?" Dediğimde daha da hızlanmıştı.
"İlk giren kapar."
"Neyi kapar?" Merdivenin son basamağını çıkmıştı. Benim de son 10 basamağımdı. Merdivenler bittiğinde upuzun bir koridor vardı. Adam koridoru bile yarılamıştı.
Anahtarla kapıyı açmaya çalıştığında odaya baktım. 440 numaraydı. Benim odamın anahtarı bu adam da ne arıyordu?
Kapının deliğine soktuğu anahtarı hızla çekip koridora fırlatmıştım. "Burası benim odam uzaklaş." Diyip cebimden kendi anahtarımı çıkartıp kendim açmaya çalıştım. Odaya girdikten sonra hemen güvenliği arayıp bu adamı uzaklaştırmam gerekiyordu kesinlikle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Yabancı Bir Ev
Teen FictionBabasının ani çöküşü ile farklı bir ülkede eğitim almaya giden kızın, sistemde oluşan bir nedenden dolayı hiç tanımadığı! bir adamla aynı evde kalmaya başlamasıyla, hayatının macerası farkında olmadan başlar. "Merhaba," Karşımda iri bir adam onun...