YAZI TURA

6.8K 111 15
                                    

ONE SHOT

Yazı Tura 1

Özür dilerim kullanılmaktan yıpranmış kumanda naylonu. Ve tabi ki yerinden çıktığı için dışlanan priz, sen en çok acı çekenimiz olmalısın. Dışlanmak gerçekten kötü hissettiriyor. Bundan sonra sana daha iyi davranacağım. Eğer benim için bundan sonrası olabilecekse…

Ah, şaka yaptım. Ölümcül bir hastalığım falan yok. Babamlara sormadan ölemem gerçi. Adamlar istese Azrail’i baştan çıkarırlar. Yaparlar yani, biliyorum.

Yatak odasından gelen inlemelerle irkildiğimi söyleyemem. Hep duyduğum şeyler zaten. Genelde Tao –babam- altta olduğu için onun inlemeleri daha baskın çıkardı. Bugün Kris’i –diğer babam- nasıl ikna edip üste geçebilmiş acaba? Geçen seferki gibi yazı tura atmış olabilirler.

Neyse bende ergenim yani, biraz düşünün bu çocuk azmaz mı diye. Kaç kere Lulu’ya sevişelim dedim. Tam içkisine ilaç katıp kıvama getiriyordum çocuğu! Suho hyung bastı. Neymiş kardeşimle yatamazmışım. Babamlar o kadar çok çocuk yapmış ki her taraf kardeş zaten. Başka kimle yatayım ki? Neyse Sehun. Yaparsın sen.

Eh, çocuklar ailelerinin yaptıklarını yaparlarmış. Yalan, kuru iftira! Daha bir erkekle bile yatamadım ki ben! Hem kötü örnek ol, hem de izin verme. Oh ne güzel baba! Hep Tao engelliyor biliyorum. Kris izin verirdi de pandasının onu yataktan postalamasından korkuyor herhalde.

Bu akşam yıldönümleriymiş. Otele gidecekler sonra işi pişirecekler falan. Bak, bak evde hiç yapmıyorlar ya otele gidiyorlar. Gerçi, benim de işime yaradı bu. Bu akşam Luhan ile kardeş kardeş (!) takılırız artık. Suho’nun da içkisine ilaç katıp Chen’e vermeyi düşünüyorum. Sevinsin yavrucak. Evet, yine çok iyi niyetliyim.

Salona ineyim de bizimkiler ne halt yiyor bir bakayım. Hem benim gibi mükemmel bir varlıktan daha fazla uzak kalmasınlar. Günahtır. Taşa dönüşürüm sonra.

Vay vay… Chanyeol’e bak sen. Çaktırmadan Baek’in kıçını elliyor. Bizim sürmelide saf mı ne? Fark etmedi bile. Neyse sevenleri ayırmamak lazım. Onlara sataşmadan mutfağa geçiyorum.

Kyungsoo yemek yapıyor. Aman ne şaşırdım(!) Soo’da tatlı çocuk aslında Lulu’mdan önce ona yavşamayı düşünmedim değil. Ama yavuklusu varmış. Kai’yle yakışıyorlar, haklarını yememek lazım tabi.

“Ne yemek var soo?”

Kestiği havuçtan kafasını kaldırıyor ve bana bakıyor: “Zıkkımın kökü var Sehun yer misin?”

“Sen yap, yerim bebeğim.” Diyorum yanağından makas alarak. Gülümsüyor ve işine devam ediyor. Kimse de beni takmıyor ki arkadaş. En iyisi salona geri döneyim. Belki film bulurumda Lulu’nun kıçını unutabilirim.

Xiumin koltukta oturmuş bir kanaldan öbürüne atlıyor. Bu çocukta aynı ben. Şu duruşa, endama bak. Valla babalarımız bizi yaparken ayrı bir özendi her halde. Lulu’yu saymıyorum tabi. Sahi, nerede bu çocuk?

Xiumin’in yanına oturuyorum ve kız arkadaşıyla ilişkilerinin nasıl gittiğini soruyorum. Aramızda düzüm diye dolaşan tek dangalak bu. Lay’e de üzülmüyor değilim. Bizimkini seviyor. Ama ben açacağım bu çocuğu, ailemizin yüz karası olacak yoksa. Bizim gibi aileden normal çocuk mu çıkar sanki?

Kapı hayvan gibi vurulmaya başlayınca hemen anlıyoruz kim olduğunu. Soo koşarak kapıyı açıyor. Kai amele gibi sırıtıyor ve sevgilisine sarılıyor. Vıcık vıcık. Hiç kıskanmam.

Arkada küçük bir beden görüyorum o sırada. Elindeki poşetleri taşımaya çalışırken dengesini kaybedince yere düşüyor. Telaştan ne yapacağımı şaşırıyorum ve koşarak yardımına gidiyorum. Hayvan Kai! Lulu’ma çektirdiklerine bak! Kendi taşısa kolu kopacak sanki orangutan yavrusunun. Neyse sinirlenme Sehun. Sakin.

Luhan düştü bahanesiyle onu kucağıma alıyorum. Utandı herhalde. Küçük ellerini yumruk yapıp göğsüme saklanıyor. Neler düşündüğümü bilsen yine bana yaslanır mıydın Lulu? Sinsice ona bakıyorum ve akşam görüşeceğiz diye söylenip onu yatağa bırakıyorum.

Utangaçça bir şeyler soruyor bana. Bende dudaklarına bakmaktan arta kalan zamanımda ona cevap veriyorum. İşte, ateş, su, toprak ve tahtadan konuşuyoruz. Dört element önemli tabi.

Babamızın sesini duyunca ayaklanıp salona gidiyoruz. Yine Luhan’ı taşımak istiyorum ama izin vermiyor kerata. Ödetirim ben akşama bunu.

Kris uslu durmamız hakkında bir şeyler geveledikten sonra Tao’yu da sürükleyerek evi terk ediyor. Chanyeol ile birbirimize bakıp gülümsüyoruz. Devin de akşama Baekhyun ile planları var anlaşılan. Bundan iyi bir fırsat bulamayacağımı anlıyorum ve Chanyeol ile bir olup Chen’i ayartıyoruz.

Planlarımıza göre Suho’yu o halledecek. Durup düşünüyorum, akşam günah denizinde boğulmadan önce birkaç iyilik yapayım bari.

Xiumin’i kenara kıstırıyorum. Daha kız arkadaşıyla yatamamış ve yalnızlık çekiyormuş. Ulan Lay yine yaşadın, diye geçiriyorum içimden. Gizlice Lay ile konuşuyorum. Zeki çocuktur. almıştır mesajı. Bana sabırsızlıkla akşamı beklemek kalıyor.

Göz ucuyla sızmak üzere olan Suho’ya baktıktan sonra ceylan misali sekerek sevgilimin yanında alıyorum soluğu. Kaynanam beni seviyor. Lulu gömleğini çıkarmak üzere. Beni fark etmiyor ve soyunmaya devam ediyor. Pantolonu kaldığında müdahale etmem gerektiğini hissediyorum. O pantolonu ben çıkaracağım!

Öksürerek orada olduğumu belli etmeye çalışıyorum. Beni görünce tatlı gözleri şaşkınlıkla büyüyor ve vücudunu saklamaya alışıyor. Kaçabilirsin ama saklanamazsın Lulu. Bu gece benimsin sen.

Şaşkınlıktan hareket edemeyen Luhan’ın üstüne atlıyorum. Romantizme gerek yok arkadaş. Kaç aydır bunu bekliyorum ben!

İlk önce ufak öpücükler bırakmaya başlıyorum. Başta biraz naz yapıyor ama mükemmel Sehun’un karizmasına kim dayanabilir? Eh? Ne yapacağım şimdi? İlk önce göğüs uçlarını mı yalıyorduk? Kopya çekmeden sevişemiyorum bile. O kadar alışkanlık olmuş.

Dudaklarımı Luhan’dan ayırıp pantolonumun cebini karıştırıyorum. Lulu üzgünce bana bakıyor. Yokluğuma dayanamadı tabi. Merakla soruyor: “Elinde ki defter ne Hunnie?”

“Erkeklerle sevişme klavuzu” diye cevaplıyorum ve birkaç tüyo aldıktan sonra defteri bir kenara fırlatıyorum. Boynunu yavaş yavaş emmeye başlıyorum. Tadı buble tea gibi. İçtikçe içesim geliyor. İşime odaklanmak üzereyken bir anda kendimi altta buluyorum.

“Sehun-ah. Ben üstte olabilir miyim?” Masumca soruyor. Hayır! Tabi ki Hayır!

Birkaç dakika kavga ettikten sonra yazı tura atmaya karar veriyoruz. Ben kesin Kris’e çektim. Luhan’da Tao’ya. Pis panda!

Heyecanla paranın havada takla atışını izliyorum. AH hayır! Tura olamaz!

Ertesi sabah onlarca ağrı kesici içsem de fayda etmiyor. Ben. Mükemmel Sehun. Aylardır düzenlediğim planı saniyede mahvedebiliyorum. Her zaman çok yetenekli olduğumu söylerler zaten. Chanyeol’de topallayarak odasından çıkıyor. Biribirimize bakarak kahkaha atıyoruz.

Ummadık taş kıç yarıyor demek ki…

YAZI TURAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin