Tanıtım

79 15 92
                                    


Hayatımızda yaptığımız her hatanın bedelini ödüyoruz aslında. Bazen çok acı olabiliyor o bedeller.  Gözlerimizi kapatıp açtığımızda geçmesini bekliyoruz veya diliyoruz. Fakat bir gram değişim olmuyor. Yine aynı yerde sayıklıyoruz.   Bağırıyoruz çağırıyoruz , delice ağlıyoruz  ya da kırıp döküyoruz. Ama bunların hiç birinin faydası dokunmuyor. Acıyla , pişmanlıkla , hüzünle boğuşuyoruz. Vicdanımızla savaşıyor, galip gelmeye çalışıyoruz. Her ne olursa olsun yeniliyoruz o savaşta. Acı en derine işliyor ve kurtulamıyoruz.

Bir süre sonra geçiyor sanıyoruz ama geçmiyor. Ya delip geçiyor ya da yıkıp geçiyor. Alışıyoruz acıya, hüzne , pişmanlıklara.  İki büklüm oluyoruz bazen de yapmacıkta olsa bir gülüş konduruyoruz yüzümüze.

Yaptığımız şeylere , kişilere güvenimiz kalmıyor içten içe. Belki de kaderin bir oyunu bu bize. Bir şeyi kendimizi kaptırdığımızda , yapmamız gerekeni yapmıyoruz. Söylememiz gerekeni söyleyemiyoruz. Ancak iş işten geçtikten sonra şunu yapsaydık , bunu söyleseydik diye yanıyoruz.

Artık kafamızı yastığa koyduğumuz da direk dalmak isteriz uykuya. Bir yandan da düşünürüz hayalini kuracağımız bir şey kaldı mı diye. Aslında ne kadar fazla hayal kurduğumuz da o kadar da hayal kırıklığı biriktiriyoruz bir yandan da. Vazgeçiyoruz, yoruluyoruz, yalnız kalıyoruz, karanlığa doğru adımlar atıyoruz.  Umudumuzu kaybediyoruz. Düşlerimizi yitiriyoruz. 

Yazgı da hatasında boğulmaya başlayan genç bir adam. Karanlığa gün geçtikce bağlanan.  Umutları ise kelebeğin ömrü kadar. Ve onun güçlü bir umuda ihtiyacı var. Onun karanlığına bir ışık gibi doğacak umuda.


Güzel yorumlarınızı ve votelerinizi benden ve kitabımdan mahrum görmeyin lütfen. O güzel yüzlerinizdeki gülücükler hiç eksik olmasın. Umudunuzu umuda katıp, zamana adımlamayı devam edin.

Karanlığıma Doğan UmutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin