1.Bölüm

61 13 105
                                    

Uykumun en derinlerinde rüyalarımla cebelleşirken yanağımda hissetiğim ıslaklıkla  yastığımı iyice kavrayarak yatış pozisyonumu değiştirdim. Yine bir ıslaklık hissettiğimde homurdanarak örtüyü kafama kadar çektim. Tabi bu hiçbir şeyi değiştirmemişti.Üstüme çöken ağırlıkla birkaç küfürün ağzımdan kaçmasına engel olamadım.

"Uyansana abi ya ne uykucusun ben bile bu kadar uyumuyorum kalk artık. Hem çok terbiyesizsin. Anlamayacağımı mı sandın?" Diye cırlıyordu üstümde ileri geri sallanan 9 yaşındaki kız kardeşim Elis.

Yüz üstü yatmış olduğum pozisyonu sağ tarafa dönerek değiştirdim bu sefer de. Tabi üstümde tepinen Elis bu ani hareketimle yere düşmekten kurtulamadı.

 Tabi üstümde tepinen Elis bu ani hareketimle yere düşmekten kurtulamadı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Sen ne pislik abisin be. Şimdi görürsün sen." Diye söylenerek kapıyı çarpıp odadan çıktı. Galibiyetin verdiği mutlulukla uykuma kaldığım yerden devam etmeye başladım.

Yan odadan gelen piyona sesiyle iyice mayışmışken o güzelim ses yerini son ses olan Dillon Francis ve DJ Snake'in Get Low şarkısına bıraktı. Yastığımı alıp kulaklarıma bastırdım ama ne fayda bir gelişme katedemedim. Ve benim kardeşim yarım yamalak şarkının sözlerini bağırarak söyleme çalışması bir yandan gülme isteği getirse de sinirimi bozmaya da yetmişti. Gördüğüm rüyanın etkisinden de çıkamamıştım hala. Huzursuzluk tüm bedenimi ele geçirmişti sanki. Küfürleri sıralayarak yataktan kalkıp gözlerim yarı açık yürümeye çalışırken yerdeki yastığa takılıp düşmekten son anda yırttım.

Bir yerlerimi kırma düşüncesi gözlerimi tamamen açmamı sağladı. Odamdan çıkarak yavaş adımlarla Elis'in odasına yürümeye başladım. Çünkü benim salak kardeşim şarkıyı eğer böğürerek söylüyorsa bir yandan da dans etmeyi hiç ihmal etmezdi. Odanın kapısının aralığından baktığımda da bu teorim yine doğruluğunu göstermiş oldu. Delice yatağında zıplıyordu. İyice arkasına doğru yaklaştım ve kucağıma aldım.

"Ya abi düşeceğim bıraksana beni. Anne abim beni öldürüyor koş gel!"

"Bu gürültüde kimse seni duymaz bücürük. Boşuna o cırtlak sesini yorma."

"Balkona niye getirdin beni napacaksın ? Yoksa beni balkondan mı atacaksın ? Gerçekten öldürmeye mi planlıyorsun ? Abi konuşsana ya korkmaya başladım."

O sorularını sıralarken sessiz kalmaya çalışıyordum. Bir yandan da kahkaha atmamak için kendimi zor tutuyordum. Kardeşimin bu hallerini gördükten sonra huzursuzluğum birazda olsa uçup gitmişti. İyice demirlere yaklaştım. Balkon çok yüksek olmadığı için bacaklarından sallandırmanın bir mahsuru yoktu.

"Kızım sen çok mu korku film mi izliyorsun diyeceğim ama geçen iddia edip benimle halkayı izlemeye kalkışınca pek iyi şeyler olmamıştı. O yüzden yemiyordur izlemek. Kitapta okumazsın sen. Yok yok kesin şu okulundaki çocuklar korkutuyor dimi seni." Diyip içimde zor tuttuğum kahkahamı ortalığa saçtım. " Seni öldürmem. Balkondan da atmam. Sadece bacaklarından sallandırırım daha eğlenceli çünkü."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 15, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Karanlığıma Doğan UmutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin