Ben sabahları annemin yalancı kızgınlıklarıyla uyandırılan bir kız değildim. Veya kahvaltıda babasını gazete okurken gören bir kız değildim. Babam hastalığı dolayısıyla vefat etmişti. Ondan annemle hayatımıza zorda olsa devam etmiştik. Annem ise doktordu. Bir gece acil hastaneye gitmesi gerektiği için yola çıkmıştı ve trafik kazası geçirmişti. Sarhoş bir sürücü anneme çarpmıştı.
Şuan ise lise 3'e gidiyordum. Ve lisede de gonca, deniz ve sılayla tanışmıştım. Şuanda da bir ev tutup birlikte yaşıyorduk. Birtek amcamla yengem, teyzem eniştem ve kızları biricik kuzenim azra vardı. Amcamların çocuğu yoktu. Teyzem ise amerikadaydı. Ama bana arada para yolluyordu iki tarafta. Amcam biraz otoriter biriydi. Yengem ise tam tersi; nazik ve anlayışlıydı. Teyzem de öyleydi. Tıpkı annem gibi...
***
Yine goncanın sesiyle uyanmıştım. Yüzümü yıkayıp aşağıya indim.
"Kızım ne bağırıyorsun. Geldim işte"
"Ya hadi kahvaltımızı edip çıkalım. Bugün gezecektik unuttunmu?"
"Ah sayende ne mümkün" dedim gözlerimi devirerek.
"Neyse. Derhal kahvaltıya!"
***
Şuan ise kahvaltımızı bir güzel etmiş ve goncanın arabasına atlayarak büyük bir avm'ye gelmiştik.
"Ay deliler gibi alışveriş yapacağım!" diye şakıdı gonca. Kızlarla ona korkarak bir bakış attığımızda bizi takmadı ve bir mağazaya daldı. Çünkü en son böyle olduğunda goncayı zar zor eve getirebilmiştik çünkü bir mağazaya girdi mi çıkmak bilmiyordu.
Gonca bir sürü kıyafet almış ben ise bir iki şort tişört ve yazlık elbise almıştım. Deniz ve sıla ise birkaç şort ve tişört almışlardı benim gibi. Ama en çok goncanın elleri doluydu.
"Kızlar ben çok acıktım" dedi deniz.
"Ay ben de" dedim bayılacakmış numarası yaparak.
Dördümüzde birbirimize baktık ve aynı anda bağırdık
"Ozaman hamburger!"
***
Şuan ise burger kinge girip hamburger almış yiyorduk. Karşı masada da oturan beş grup erkek oturmuş arada buraya bakıp gülüşüyordu.
"Buraya mı bakıyorlar"dedim sessizce.
"Evet" dedi deniz.
O sırada biri karşımda durdu.
"Selam" dedi sırıtarak
"Buyrun"
"Telefon numaranı verirmisin?"
"Ha" dedim anlamayarak.
"Numara diyorum. Numaranı versen?" dedi tekrar sırıtırken
"Bak seni tanımıyorum etmiyorum. Lütfen masana git"
"Peki" dedi üzülmüş gibi yaparak.
"Salakmı ne?" dedim yerime otururken.
"Hala bakıyorlar" dedi sıla.
"Bizene" dedim umurasamamaya çalışarak.
Kızlar başka muhabbete dalarken çaktırmadan oraya baktım. Hepsi gülüyordu. Bir kişi hariç. Öylece durmuş bakıyordu sadece. Simsiyah saçları özenle dağılmış gibiydi. Simsiyah bir kotu beyaz bir tişörtle tamamlamıştı.
Ona baktığımı anlamış olacakki biranda bana baktı ve gözgöze geldik. Utanarak kafamı önüme çevirdim ama onun bana baktığını hissediyordum.
Kızlarla birlikte kalkıp sinemaya girdik.
"Kızım gözünü açsana"
"Asla" goncanın 'salak bu' dediğini duydum. Hala gözlerim kapalıydı çünkü korku filmlerini sevmezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBE KİLİT
RomanceO sertti. Soğuktu. O rüzgarın en sert şekilde esişiydi. O poyrazdı. Poyraz Taşkıran'dı Ben ise; o sert rüzgarda sağa sola savrulup duran ve habire kırılan bir yapraktım. Ama yinede ne o beni kırmaktan ve benden vazgeçebiliyordu. Nede ben onun rüzgar...
