Asistanlık...
Hayallerimdeki meslekti ilk lise yıllarımda. Şimdi ise son sınıftayım. Ne bileyim değişik birşey ya. Direk patronun asistanı olmam torpil sayılırdı. Ne sayılırdı tabiiki de direk torpildi. İlk yanlışımda kapı önünde olurdum büyük ihtimal...
Ve işte çalışacağım şirket....
Hayatımda bu kadar büyük bir plaza görmemiştim. Sanki çalışmak zorunda kalmamışta sanki öylesine güzel şirketlerde vakit geçirmiş olmak için seçmiş gibiydi resmen. Çok şaşırınca olduğu gibi içimdeki öküz kendini sergiledi.
-Oha ama ya
Bir adım arkaya adım attım büyülenmişçe. Normalde o adımdan sonra kendime gelip yürümem gekirdi. Ama bi saniye.
-Pardon ya.
-Sadece pardon mu? Ayakkabımmm. Offff
-Önüne bak o zaman
-Önüne bakmayan ben miyim?
-Yoksa niye ayağına basayım nikah masasında mıyım ben?
-Ahahahah cidden (!) çok komiksin ya
-Gül o zaman.
-İnsan bir özür diler en azından
-Önüne bakmadığını ve beni görmediğin için kusura bakma ya
-Tamam özür falan istemiyorum ya tamam
Bezmişçe söylenen sözlerine normalde olsa kahkahayla gülerdim. Cevap vermeye bile tenezzül etmeden plazanın içine girdim. Ne yani sadece bir adım geri atmıştım dibimde yürümeseymiş.
Ohaaaaa. Ben ne yaptım ya. Bu adam şirketin yetkilisi falansa ben bittim. Yok oldum. Tarihe karıştım. Gömün beni. Suuu.
Bi de şu filmlerdeki gibi şirketin patronu falan oluyormuş. Ama. Ben bunu hakedecek ne günah işledim ya.Aklıma gelen o destansı listeyle iç sesimle birlikte sustuk.
Danışmaya ilerlediğimde kadının yanına yaklaştım. Adımı soyadımı ve neden geldiğimi anlattığımda önce beni süzdü sonra nihayet (!) konuşmaya başladı.
-Biraz geç kalmış olabilirsin. Bu gün bir toplantı var. İhale gibi birşey tam olarak ihale olmasa da. Odana gidiyorsun masanın üzerindeki dosyayı alır almaz o koridordaki beş numaralı toplantı salonuna gidip oturuyorsun isminin yazılı olduğu yere. Biliyorum biliyorum biliyorum daha yeni geldin birşey bilmiyorsun ve bunu patronda biliyor bu yüzden birşey yapmana gerek yok bu toplantılık protokol icabı orda bulunacaksın.
Az önce nihayet konuştu mu demiştim ben? İyi halt etmişim walla ya. Sonunda susunca teşekkür mayetinde küçük bir tebessüm edip tarif ettiği 'odamı' aradım.
Bulduğumda kocaman sırıtıp derin bir oh çektikten sonra hemen kendime gelip çantamı masanın üstüne fırlatıp dosyayı alıp kapıdan dışarı kendimi attım. Evet attım eğer o sabahki patronsa bir de geç kalarak onu iyice uyuz etmek istemezdim. Düşününce biraz bütün işleri bana yıktığını saatlerce tüm şirketin fotokopisini çekerken makinanın başında iki metre topukla durmaksızın not aldığımı; tüm şirkete çektiğim fotokopileri dağıtırken odamdaki boyumca dosyalar. Ne diyorum ya ben. Töbe töbe. Kabus gibi birşey bu.
Toplantı salonunun içine girmeden önümde bir adam vardı. O girip en başta oturan göbekli yaşlı amcaya selam verirken bende aynısını yapıp ismimin yazılı olduğu yere yanına oturdum. Şu an benden mutlusu yoktu. O odunsu kalas benim patronum değildi benimki şoooooorrrdakiii göbekli yaşlı amcaydı. Ne diyorum ya ben. Patronum o benim ne amcası.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asistan Belası
ChickLitSON BÖLÜM KİTABIN TASLAĞINI İÇERİR İSTEYEN ALIP YAZABİLİR👍 Sakar, düşünmeden konuşan, kendisiyle konuşan acayip bir asistanın hikayesi başlıyor...👑 Dikkat! Bağımlılık yapar 👑 Herkese açık 👑 Benzer olabilir belki bilmiyorum ancak tamamen ____si...