Play List: One Direction - Perfect
Bana ulaşmak isterseniz eğer;
Facebook: Sean Talia (Profilimde link var.)
Twitter: seantaliaWİnstagram: yoncayurdakuul
WhatsApp grubumuz aktiftir, bilginize.
♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦
_______________________________________________________________________________________________________________________________________________________________
Şoka uğramıştım. Beynim tüm kalkanlarını bir bir yere düşürürken, beynim acı içinde titriyordu. Terleyen avuç içlerimi hissettim, bir süre sonra. Zayn, benim hamile olduğumu nereden biliyordu? Bir kızımız olacağını da öyle. Ciğerlerim acıyla burkulurken, kısa bir soluk çektim burnumdan içeriye. Yakıcı bir özelliğe bürünmüştü sanırım hava. Yoksa burun deliklerimin böyle yanması farklı bir nedenden dolayı olamazdı.
"Kızımız olacak, değil mi Yeny?"
Gözlerimi yumdum. Sesi kulaklarımı acıtıyordu. " Seni kandırdım. Kandırdım seni, Yeny. ben sana geldim, Yeny. Kızımız olacakmış. Olacak, değil mi? Daha fazla dayanamadım, beynimin saçmalamasına ve merdivenleri inmeye başladım. Ayak tabanlarım soğuk mermerin içinde gizlenmiş tüm acıları bedenime doğru çekiyordu sanki. Ben ne yapacaktım, kimim vardı ki kime koşacaktım? İçim burkuldu, aniden. Merdivenler önümde düzleşince, boşluğa düştüğümü az buz hissedebiliyordum. Sonra birden iki güçlü kol sımsıkı sardı belimi. Zayn olmasın diye geçirdim içimden. Onun kolları sarmasın beni. Onun sıcaklığı ısıtmasın tenimdeki soğuğu.
"Neden dikkatli olmuyorsun?" Ayaklarım tekrar sert zemine değince, gözlerimi kırpıştırdım. Belimdeki kollar yerini boşluğa bıraktıktan çok kısa bir süre sonra Zayn'in o bilindik yüzü tüm manzarasıyla belirdi. Yutkundum. Yüzüne kusmak istiyordum, galiba. Dirseklerimle, burnuna yüz kere vurmak ve sonrasında akan kanında onu boğmak. Şerefsiz, orospu, erkek fahişesi. Hangi yüzle karşımda durabiliyordu? Boğuk bir sesle "Nasıl öğrendin?" deyiverdim, aklım yeni yeni başıma gelirken. Dudakları mutluluktan tamamen uzak, öylesine iki yana doğru usulca kıvrıldı. Kıvrılmasındı, o tenimi ateşe veren piç dudakları. Bana dokunuşlarını anımsıyordum, çünkü. "En başından beri biliyordum, sadece kendi kendine söylersin sanıyordum." Sesindeki umursamazlık yüreğimin şiddetle parlamasına ve öfke ile dolmama neden olunca alt dudağımı dişledim. "Senin gibi bir pezevenge ne diye hamile olduğumu söyleyecek mişim?"
"Hem, nasıl en başından beri biliyordun; eczaneye giderken beni takip ettin değil mi?" Kafasını hafifçe, onaylar şekilde salladı. Saçlarını üç numaraya vurmuştu. Bu kez titreyemedi o rampa saçları. Onu incelerken "Konuşmamız lazım," diye mırıldandı. Neden yaptım bilmiyorum ama terli avuç içimle yanağına okkalı bir tokat indirdim. "Eğer çok konuşmak istersen, adımı avuç içine yaz Zayn. Konuşasın geldikçe avucunu yalarsın." Sonra gayet havalı bir şekilde arkamı döndüm ama beyaz bir duvarla karşılaşmayı beklemiyordum. Hiç kendimden ödün vermeden sağıma döndüm ve merdivenlere doğru ilerledim. Avuç içimde başlayan ferahlık bedenimi tatlı tatlı rahatlatırken, yanaklarımın ıslandığını sezinledim. Ağlıyor muydum? Ne için ağlıyordum?
"Eğer bana bir kere daha vurmak istiyorsan, yapabilirsin." Kaşlarımı çatarak hastanenin çıkış kapısına ulaştım. Ne istiyordu benden? Neyi konuşacaktık? 'Oh! seni ne güzel kandırdım, mal Yeny,' Falan mı diyecekti? Hiddetlendim ama aniden canım mandalina çekmişti. Şu sıralar gereğinden fazla ekşi şeylere aşeriyordum. Ellerimle yanaklarımı kuruladıktan sonra onun arkamda olduğunu bilerek "canım mandalina çekti," diye mırıldandım. Duyduğunu biliyordum. Ağzım sulanırken, yutkundum ve yürümeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
What Now?
Teen FictionSevgi kucağından çok tenin tene çarpış sesine aşina olan bir genç kız için hayat zordur. Üstelik sevilmeyişlerinin verdiği derin üzüntü bunu dahada zorlu kılar. O, en büyük umudunu bile umutsuzluk kırıntılarıyla beslerdi. Sonra ne mi oldu? Sonrası t...