27. BÖLÜM

4.9K 234 36
                                    

Play List: Sia - Cheapthrills

İletişim Adresleri:

Facebook: Sean Talia

İnstagram: Yoncayurdakuul

Twitter: SeantaliaW

Whatsapp grubumuz aktiftir.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------








Uyumak istiyordum. Gözlerimi kapattığımda teslim olduğum belirsiz karanlığı görmek yerine gerçekten uyumak ve bir nebze olsun kendime gelmek istiyordum. Nasıl geçerdi böyle zaman? Nasıl biterdi gecenin hakimiyeti? Aldığım her soluğu birer koyun misali saymak yerine yavaş yavaş uyku evrenine geçmek ve huzur içinde uyumak istiyordum. Çalınan kapı aniden irkilmeme neden olurken doğrulup yataktan çıktım. Soğuk zemin sayesinde ürpermiştim. Bu saat kimdi gelen? Kaşlarımı çatıp "Kim o?" diye seslendim. Sesimdeki gizli korkuyu anında yakalamıştım.

"Zayn."

"Ne?"

Şaşkınca kapıyı açıp Zayn'e baktım. Çok kötü görünüyordu. Çok zayıflamıştı. Ona baktıkça gırtlağım yanarken aniden beni içeriye itekleyip dudaklarıma yapıştı. Islak ve sıcak dudakları kalbimi tekletirken kapı kapanmıştı. Ne oluyordu? Beynim bile şoka girmişti ki kırk yıl düşünsem ya da beklesem böyle bir şeyin olacağını sanmazdım. Şuan Zayn'in dudakları dudaklarımla örtülüydü. Ellerimi göğsüne yerleştirip iteklemeye çalıştım. İçimdeki tutkun kadın kollarımı çekmem ve beline dolamam için baskı yaparken hem de. Çünkü bu bana çok tuhaf geliyordu. Neredeyse iki aydır görüşmüyor, konuşmuyorduk ve o aniden gecenin bu saatinde gelip dudaklarıma yapışıyordu. Kolları etrafıma sımsıkı dolanırken geri geri ilerliyorduk. Gözlerim kapalıydı ve nereye gittiğimizi bilmiyordum. Nefesim tıkanınca Zayn alt dudağımı ısırıp benden uzaklaştı. Gözlerindeki koyuluk ve şehvet ağzımın içini kurutmuştu. "Neler oluyor?" diye sordum fısıltıyla ve arzuyla karışık. Resmen ateşlere düşmüştüm. Kasığımdaki sızı yutkunmama neden olurken Zayn elleriyle yüzümü avuçladı.

"Seni özledim, içim kavruldu."

Sonra yine dudakları dudaklarımın üzerine örtüldü hızla. Tadını alıyordum. Bu gerçek olamayacak kadar güzeldi şuan. İnanmak istiyor ama hayal kırıklığına uğramaktan korkuyordum. Kısa bir öpüşün ardından tekrar benden ayrıldı ve alnını alnıma yasladı. "Yalan söyledin," deyiverdi ikimizin soluğu birbirine karışırken. "Sırf ben kendimi daha fazla kötülüğe atmayayım diye yalan söyledin değil mi?"

"Zayn," deyip duraksadım. Nereden biliyordu bunu?

"Sen sussan ruhun uykularımda içini döküyor bana küçük kadınım. Sen nasıl böyle bir düşünceyle beni püskürtürsün? Bensiz mutlu muydun?" Gözlerinden taşan yaşlar akmak üzereyken kirpiklerini kırpıştırdı. Kirpiklerinin yansımasından dolayı ela gözleri siyah gözüküyordu ve ben, siyahın bir göze bu kadar farklı bir büyü kattığına şahit olmamıştım. "Mecburdum. Seni öyle görmek gırtlağımı yakıyordu. Çünkü sen kötü biri değilsin, Zayn."

"Yeny, soluklarında yaşam bulduğum minik kadın. Baban, babam ya da aileler. Hiçbirisi sikimde değil. Seni o kadar çok özledim ki bir gündeki 3 öğünüm seni düşünürken sigara içmek oldu. Nasıl bana bu kötülüğü reva görürsün? Ben işte şimdi kötüyüm."

"Zayn, özür dilerim."

"Dileme, sadece benimle ol. Bundan sonra koca bir dağda karşıma çıksa seni bırakmam. O dağ üstüme düşüp bedenimi dümdüz etse ruhumla sarılırım sana. Seni kalbime zincirledim Yeny."

"Zayn ben köpek miyim ya?"

+++

"Uyandın mı?"

"Evet," deyip gülümsedikten sonra kollarımı boynuna dolayıp yanağını öptüm. Kasığım eş zamanlı olarak sızlarken Zayn karnımı okşayıp kollarımın esaretinden kurtulduktan sonra kulağını şişkin karnımın üzerine koydu. "Zayn ne yapıyorsun?"

Kaşlarım hayretle havalanmıştı. Zayn gözlerini yummuş sessizce karnımı dinliyordu. "Bebeğimizi duymaya çalışıyordum," diye konuştu. Sesi kısık ve erkeksiydi. Yutkunup ellerimi saçlarının arasına daldırdım. "Ya Zayn," deyip inledim. Kafasını kaldırıp gözlerime baktı. "Kaç aydır yıkanmıyorsun saçlarındaki yağdan bir kazan çorba yaparım."

Cümlem biter bitmez sarsılarak gülmeye başladım. Zayn beni gıdıklıyor saçlarını karnıma sürtüyordu. Gülerken bebeğim aniden fırlayacak diye ürkmüştüm.

"Yeter ne olur, daha fazla dayanamayacağım."

Beni bırakıp ayaklandı. "Kalçaların güzelliğine bak," diye ıslık çaldım. Gözlerindeki şaşkın ifadeyle bana doğru döndü. "İçinde bir abaza yattığını bilmiyordum."

"Ya o abazalıktan değil, senin kalçaların fazla güzel."

"Yeny ne oldu sana böyle?" Avucunu alnıma bastırdı. "Ateşinde yok oysa."

Saçlarını karıştırıp onu sinir etmek için ellerimi çarşafa sildim. Gözlerini kısıp "Ama sen fazla oluyorsun," diyerek saçlarımı karıştı. "Aynı cadıya döndün, layığını buldun." Sonra tekrar ayaklanıp banyoya gitti. Karnımdan dolayı az biraz zorlanarak yan dönüp yataktan kalktım. Yerdeki kıyafetler her yana dağılmış, yatağın çarşafının yarısı yerlerdeyken yorganım komodinin üzerine çullanmıştı. Alt dudağımı dişleyip geceyi hızlıca aklımdan geçirdim. Midem heyecandan seslice guruldarken "Sen de ne çabuk acıktın annem," deyip gülümsedim.

Odama göz attığımda biraz önceki hâlinden eser kalmamıştı. Tamamen düzenliydi. Altıma siyah bir tayt üstüme de uzun bir bluz giymiştim. Hamilelikten dolayı kalçam biraz daha çıkmış ve genişlemişti. Mutfağa gidip kahvaltı hazırlamak için kollarımı sıvadım. "Zayn saçlarındaki yağ için yağ çözücü var, ister misin?"

"Hıhı, isterim." Kafamı çevirip köpükler içindeki Zayn'e baktım. Gözlerim kocaman açılmıştı.

"Sular mı kesik?"

"Aniden gitti, ne olduğunu ben de anlamadım."

Yüzünü asmış kollarını göğsünde kavuşturmuştu. "Sen git, ben su ısıtıp getireyim o zaman. Köpüklerden arın hiç değilse. Malum saçlarındaki yağ kalsın artık." Gözlerini sinirle devirip banyoya ilerledi. Hızla evdeki çaydanlıkları bulup sürahideki suyu, çantamdaki ve dolaptaki şişe sularını çaydanlıklara döküp tüpe koydum.


"Zayn," deyip banyodan içeriye girdim. Elimdeki iki çaydanlıkla birlikte klozetin üzerinde uyuya kalmış Zayn'i görünce bir içim burkuldu. Kollarını kendine dolamış ısınmaya çalışıyordu. Çaydanlıkları lavabonun kenarına bıraktım aceleyle. Tekrar "Zayn," deyip omuzlarını sarsarak uyandırdım. Gözleri yarı yarıya örtülüyken bana bakıp kaşlarını çattı. "Uyuya kalmışsın canım, hadi gir banyoya da köpüklerden arın sonra yine uyursun."

"Yeny," deyip gözlerini ovdu ve ayağa kalktı. Biraz gerileyip ona baktım.

"Efendim, Malik?"

Yüzünde kurumuş köpüklerle birlikte soğuk mermerin üzerine diz çöktü. Gözlerinde parıldamaya başlayan küçük noktalar gözlerimi kısmama neden oldu.

"Benimle evlen işte."


------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


What Now?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin