~UZAKLARA~

120 7 3
                                    

-Kalk hadi uykucu,sabah oldu.

Zeynep beni çağırıyordu.Sesini duyuyordum ama gözlerimi açamıyordum.Kalkamaya çalıştım.Heryerim çıtırdıyordu.Kırılıcak gibiydim.Kaybedicek zamanım yoktu.Yeni hayatımda nelerin olup olmayacağına dair bir plan kurmalıydım.Nereden başlıyacaktım?

-İnanmıyorum Zeynep neden uğraştın bu kadar?
-Yok canım ne olacak.

Öyle güzel bir kahvaltı sofrası hazırlamıştıki Zaynep, gerçekten bana değer verdiğini anlamıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Öyle güzel bir kahvaltı sofrası hazırlamıştıki Zaynep, gerçekten bana değer verdiğini anlamıştım.Kimse önemsemediği biri için bu kadar uğraşmazdı.Ona gerçekleri söylemediğim için pişman olmuştum ama sonra hemen kararımı değiştirdim.Kahvaltı yapmaya başlar başlamaz Zeynep'in soruları başladı.

-Kardeşinle ilgili soru sorabilir miyim?
-Onunla ilgili hiçbir şey bilmiyorum.
-Kız mı erkek mi?
-Erkek
-Adı ne ?
-Bilmiyorum.Ee...Yani..Can
-Can mı ismi?Annen ve baban neden senden saklamışlar Can'ı?
-Gerçekten hiçbir şey bilmiyorum Zeynep.Bu konu hakkında fazla bişey konuşmak da istemiyorum.Annem de babam da umrumda değiller.
-Peki ya Can? O da mı umrunda değil?
-Zeynep yeter!Can can can!Bilmiyorum Can kim?Sadece kardeşim olduğunu biliyorum.Yaşını,bu zamana kadar ne yaptığını,nerede yaşadığını...Hiçbir şey bilmiyorum.

       Ne yapmıştım ben?Bana değer veren son insanında kalbini kırmıştım şimdi o bana bakıyor bende ona.Gözlerini kocaman açmış.Neden böyle bağırdın bana dermişçesine bakıyor.Off!Gerizekalı kafam.
Şimdi kızın gönlünü almak zorundasın.

-Şey...Zeynep özür dilerim.
-Su gerçekten hareketlerine hiç anlam veremiyorum.
-Birden çıktı ağzımdan işte.
-O zaman bir daha ağzından çıkanı kulağın duysun.
-Özür diledim ya işte neden uzatıyosun ki bu kadar.
-Bir özürle oluyo mu bu işler?
-Benden ne yapmamı bekliyorsun?Ayaklarına falan mı kapanayım.Kendini bişey sanmaktan vazgeç.Bir hata yaptım ve özür diledim,ama bakıyorum da hemen kraliçe havalarına girdin.
-Sana evini açanda kabahat.
-İstemem evini falan.Gidiyorum zaten.
-Defol git terbiyesiz.
-Sen bana mı terbiyesiz diyosun? Kokoş şey senin neler yaptığını da biliyoruz.

      Biraz duraksadı ve düşündü.Yüzü ekşidi,kaşları daha da çatıldı.

-Çabuk evimden çık.Birdaha seni görmek istemiyorum.
-Bende sana çok meraklıydım.

      Bunları söylerken etrafa dağılmış birkaç kıyafetimi bavuluma yerleştiriyodum.Evden çıkarken kapıyı sertçe kapattım.

       Yine acılı ve üzgün bir gün daha."Zaten ordan ayrılıcaktım."Belki bu kendimi avutmak için kurduğum bir cümleydi.Her neyse.Bu sefer gerçekten haklı bir şekilde kavga etmiştim.Zeynep'e evden kaçtığımı söylemediğime o kadar mutluydum ki.İnsanlara güvenimi bir kez daha yitirmiştim.Şimdi herşeyden ve herkesten uzaklaşmak istiyordum.

       Bir bilet aldım ve gemiye bindim.Uzaklara gidecektim.Kimsenin beni bulamayacağı yerlere..

(Bu bölümünde sonuna geldik.Bir sonraki yani 5.bölümde SESSİZLİK hikayesini bitirmeyi düşünüyorum.Bu arada kitap kapağını değiştirdim.Sizce eskisi mi daha  güzeldi?Bu mu?Hikayemle ve kapağında alakalı görüşlerinizi yorumlarda belirtebilirsiniz.😘📃)

SESSİZLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin