Unutamadığınız anlar vardır. Aklınıza gelip hatırladığınızda içinizi sızlatan. Hayat sevdiklerimizi alır, bizde sadece hayatımızın ellerimizden kayıp gitmesini bir film şeridi gibi yavaş yavaş izleriz, acı çeke çeke. Haketmesekte bazen bir başlangıcı doğurur bu kader bazen ise sadece eceli.
Özgüvenli duruşumla barın olduğu sokağa yürüdüm birkaç metre kala kapıda görevli olan hakan abi gülümsedi
" hoşgeldin sorun çıkartma " dedi ve kapının önündeki altın rengindeki zinciri açtı alaylı bir şekilde gülümsedim
" bende bazen çok şey istiyorum be abi " dedim dostça omzunu sıktım birkaç adım atıp arkamı döndüm
" biri beni sorarsa haber gönderirsin " dedim cevap vermesini beklemeden hareketli müziğin geldiği tarafa doğru yürümeye başladım mekana girince insanların bana açtığı yoldan barmenin yani tolganın yanına gittim
" viski versene " dedim
" cengiz abi seni arıyor estela " dedi içkimi doldururken başımla onayladım
" nerde? " dedim doldurduğu bardağı alıp büyük bir yudum aldım
" yukarıda olması lazım " dedi kafamla onaylayıp merdivenlerden yukarıya çıktım aceleci olanlar çoktan odalarına çekişmişlerdi kolidorun sonuna yürüyüp siyah kapının önüne geldim kapıyı tıklayıp bekledim girmeme izin verilince altın kapı kolunu çevirip içeriye girdim
" beni arıyormuşsun abi? " dedim sorarcasına oturmam için eliyle işaret yaptı deri koltuklardan birine oturup gözlerimi ona çevirdim
" ev değiştirmemiz gerek biliyorsun zaten olayları " dedi anlayışla kafamı salladım ailemin trafik kazasında ölümünden sonra cengiz abi beni kardeşi gibi sahiplenmişti aramızda 9 yaş vardı buna rağmen gayet samimi anlaşıyorduk o benim öz abim gibiydi
" tamam abi sen nasıl istersen bu sefer ne oldu? " dedim ciddileşerek
" teslimatları yakmış piçler öldürteceğim onları " dedi ayağa kalkarak odada dolanmaya başladı hem dolanıyor hemde teslimatı yakanlara sövüyordu
" tamam be abi sakin ol " dedim
" beni boşverde sen ne yaptın? " dedi
" ne gibi ne yaptım? " dedim anlamazdan gelmeye çalışarak
" kızım kafa mı geçiyorsun? Ya sen görüşüyordun ya ispanyol bir adamla " dedi cengiz abi yeraltının köklü sahiplerinden sadece biriydi yurt dışına yaptığı silah teslimatları olunca diğer köklü kişilerle de tanışıyorduk ama ben işi ilerletmiştim ispanyol bir adamla konuşup samimi olmuştum arkadaş düzeyinde ve cengiz abinin beni gönderdiği silah ve dövüş eğitimlerinin videolarını cengiz abi ispanyol adama carlos 'a atmıştı o da hızlı ve çevik olduğumu söyleyip yanında çalışmamı istemişti ben ilk şaşırsamda sinidirebilmiştim.
" hala cevabımı bekliyor " dedim yere bakarak
" istersen kabul et benimde bağlarımı güçlendirirsin hem adam da haklım yani kızım hızlı karşılık veriyorsun " dedi
" bir yandan da haklısın bende bağları güçlendirmeyi düşündüm birşey olurda işin içinden çıkamam diye düşünüyorum " dedim hala düşünüyordum
" estela sen kaçtınmı ben bile bulamıyorum " dedi ciddi anlamda bulamıyordu herkesi tanımasına rağmen hepsini bir şekilde atlatıyordum
" tamam.. Kabul edeceğim " dedim tebessüm ettim gülerek yanıma geldi ve sarıldı
" işte benim kardeşim " dedi ayrıldığımızda binbir şeye dikkat etmemi söyleyip beraber bar tarafına geçtik
" benim biraz işim var birşey olursa korumalar buralarda " dedi yanağımdan bir makas alıp gitti güldüm ve tolganın yanına gittim bar taburelerine oturup telefonumu açtım
" kabul ediyorum " yazdım ispanyolca telefonu kapatıp cebime koydum
" keşke oturmasan da azıcık yardım etsen " dedi tolga göz devirip barmen tarafına geçtim üstümdeki deri ceketi çıkartıp kenara attım haftasonu olduğu için baya doluyduk sparişleri vermeye başladım.
...
Sabah odanın sessizliğini telefonumun melodisi bozarken küfür ede ede kalktım ' carlos arıyor..'
" efendim " dedim onların dilinden konuşarak
" kabul etmişsin ya ondan aramıştım " dedi
" ha evet ne zaman başlıyoruz " dedim yavaş yavaş açılmaya başlamıştım
" bana söylediğin morientes ailesinden başlayalım diyorum hem başları eskiden ortağımdı onlarla çalışırsak çabuk duyurlursun " dedim onaylarcasına mırıltılar çıkarttım
" iyimiş ne zaman? " dedim
" pazartesi uygun mu? " dedi carlos bu gün cumartesiydi açıkçası zaman vardı
" bana uyar " dedim
" tamam o zaman normal boyda bir bavul al o yeter çünkü arada gidio geleceğiz " dedi birkaç daha detay öğrendikten sonra kapattık bende kalkıp banyoya gittim
...
" pazartesi demek " dedi cengiz abi kafamla onayladım carlosla konuşmamdan sonra cengiz abiyle deniz kenarındaki bir kafede kahvaltı yapmıştık kahvaltıda carlos la konuştuklarımız anlatmıştım
" sana da uyarsa tabi "dedim izin almak istercesine sonuçta bana 5 yıl o bakmıştı en kötü durumlarda bile ilk beni düşünmüştü izin almamak gibi birşey yapmak saygısızlık olurdu
" tabii ki uyar estela sadece.. " dedi derin bir nefes verdi
" özlerim kız ben seni " dedi hüzünle ben içimden böyle olacağını biliyordum diye geçirirken oturduğun sandalyeyi cengiz abinin yanına çekip ona sarıldım
" gidersin gitmesine de beni de unutma " dedi o da bana sarılıp saçlarımdan öptü
" ben seni nasıl unutayım be abi " dedim gözümden akan bir damla yaşla daha sıkı sarıldım
" tamam kız anladım beni çok seviyorsun da bu gömleği yeni aldım " dedi omzuna geçirdim birtane oda saçlarımı karıştırdı
" bücür seni, hadi yine iyi birini buldun carlos sağlam adamdır " dedi güldüm
" abi buradan birkaç şey istersem gönderirsin değil mi? " dedim
" tabi be bemim yurt dışına gönderemeyeceğim ne var bir telefonuna bakar hemen söyle paketliyeyim " dedi içimi rahat tutarak birkaç silaha ihtiyacım vardı
" ruby 'nin verdiği silaha ihtiyacım olacak " dedim
" taramalıyı da koyayım mı? Yoksa sadece özel yapım olan mı? " dedi
" taramalıyı da al özel yapımıda koy iki tane de gold vardı " dedim kafasıyla onayladı
" ben bavulu silahla doldurursun sanıyordum " dedi güldüm
" havalimanında kendimi riske atamam " dedim gülerek
" haklısın istersen kalkalım sende gitmeden ömce biraz antreman yap " dedi başımla onayladım cengiz abi hesabı istedi
...
Dünden beridir antreman yapıyordum hatta yeni taktikler bulmuş ve geliştirmiştim yarın saat 6 da uçağa binecektik carlos beni alacaktı bavulumu çoktan hazırlamıştım cengiz abi silahlarımı paketlettirmişti kalacağımız yer belli olunca gönderecekti telefonuma gelen mesaj sesiyle kum torbasında mekik çekmeyi bırakıp torbadan indim telefonuma ilerleyip carlosun attığj mesajı açtım
" bu akşamdan yola çıkıyorsun " yazıyordu
" neden " yazdım
" plan değişti süpriz yapacağız " telefona karşı sırıttım
" tamamdır " dedim ve eve gittim bir duş alıp kendime geldim yolda gelirken gece yarısı çıkacağım hakkında carlos beni bilgilendirmişti cengiz abiye tabikide haber vermiştim banyodan çıkıp odama girdim iç çamaşırlarımı giyip kıyafetlerimi üstüme geçirdim banyodan saç kurutma makinasını aldım kapım tıklatılınca
" gel " dedim cengiz abi girdi
" ee ne yapıyorsun saat 22.30 çabuk ol "dedi saçlarımı hızlıca kurutmaya başladım yaklaşık 10 dakikaya işimi bitirmiştim cengiz abi bavulumu alıp aşağıya indirmişti siyah pantolonumu ve rugan botlarımı giydim üstüme cengiz abiden aldığım t shirtlerden siyah olanı giydimderi ceketimi de alıp çıktım dışarıya çıkıp kapının önünde beni bekleyen jeep e bindim
" geç kalacaksın bücür " dedi cengiz abi arabayı hızlı bir şekilde sürmeye başladı havalimanına az kalmıştı geldiğimizde vedalaşıp 14 saatlik sürecek yolculuğuma ilerlemeye başladım.
Yorum ve votelerinizi bekliyorum yazım hatalım varsa kusura bakmayın bu bölüm sadece bir giriş bölümüydü asıl olayla ikinci bölümde yakın zamanda yayınlayacağım. ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖTÜLER DE KAZANABİLİR
Aksiİyilerin içinde boğulan eline geçen her fırsatta karanlığa kaçabilen, huzuru karanlığın içinde bulan, tehlikenin beden bulmuş, düştüğü yeri yakan bir kız düşleyin. Bir hayat düşleyin hayallerinize karşıt olan, olmayan imkanları koyun ortaya. ... Car...