SIRA-7

30 2 4
                                    


×××××

Tolga'nın, Birkan ve Emre ile olan tartışması henüz daha yeniyken buraya gelmedi hiç hoş olmamıştı.

Hemde burası zaten Birkan'ın mekanı sayılırdı. Birkan'ın Tolga'yı burda tutacağını hiç sanmıyordum.

Emre ve Birkan ayağa kalkmış ve Tolga'ya tabiri caizse 'birazdan dayak yiceksin' bakışlarını atıyorlardı.

Bir şey yapmam gerektiğini anlayıp hemen Birkan'ın yanına gidip önüne geçtim ve elimi koluna koyarak hafiften sıktım.

"Birkan nolur bi sorun çıkarmayın. Zaten ben konuşurum gider birazdan."

Birkan Tolga'da olan sinirli bakışlarını gözlerime sabitleyerek beni kesin bir dille uyardı.

"Hayır Ada! O adamın 2 metre yanına yaklaşmayacaksın."

"Bak Birkan bırak konuşuyum hallediyim sen Emre ile ilgilen."

Kafasını belli belirsiz bir biçimde 'tamam' anlamında salladı.

Hızla masada duran çantamı alıp Tolga'ya doğru yürümeye başladım. Kolundan tuttum ve oradaki boş sokaklardan birine soktum.

"Tolga senin ne işin var burda?"

Yüzünde eksik olmayan o
gülümsemesi vardı.

"Allah Allah. Bir yere giderken senden izin alacağımı sanmıyordum Ada hanım."

İçki kokuyordu ama sarhoş değildi. Belli ki sarhoş olacak kadar içmemişti.

"Tolga saçmalama burası Birkan'ın mekanı ve senin Birkan'la çok iyi anlaştığınız söylenemez ne yazık ki."

Birden durdu ve bana doğru yavaş adımlarla yaklaşmaya başladı. İşte şimdi korkmam gerekiyordu dimi.  Ama hiç korkmuyordum. Çünkü zaten bana bir şey yapamazdı.

"Tolga ne yapıyorsun sen?"

Gelip tam dibimde durdu ve bir elini yanağıma diğer eliyle elimi sıkıca tuttu.

"Sen...sen çok güzelsin."

Donup kalmıştım karşısında ne diyebilecegimi bilmiyordum. Tam ağzımı açıp bir şey diyeceğim sırada bu görevi Emre üstlenip o kalın sesi ile bütün sokağı inletti.

"Sikerim lan senin o elini puşt!"

İşte şimdi tam anlamıyla sıçmıştık. Burada büyük bir kavga çıkacaktı. Tamda öyle oldu ve ikiside birbirine aynı anda girişti.

"Emre dur." Onların yaptığı kavga arasında sesim duyulmuyordu.

"YETER!"

Benim bağırmam sonucu ikiside durmuştu. Ama sonradan Emre benim duyamadığım bir şekilde Tolga'nın kulağına bir şey söyledi.

Tolga memnun olmuş bir ifadeyle Emre'nin yüzüne baktı ve kafasını olumlu anlamda salladı. Buna daha fazla dayanamadım ve bağırarak konuşmaya başladım.

"Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz? Birbirinizi gördüğünüzde çocuk gibi kavga ediyorsunuz."

Emre elini koluma koydu.

"Ada bak bil-"

Kolumu elinden hızla çekip ona içimde tuttuğum sinirimi kusmaya başladım.

"Hele sen Emre. Sen hiç konuşma. Senin yüzünden düştüğüm şu hallere bak. Sen Yeliz'i öptüğün zaman benim için bittin. Benim yıkılacağımı bile bile yaptın bunu. Şimdi hiç benimle konuşmaya çalışma bile."

SIRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin