8.BÖLÜM:
"Ne.. Nerdeyim ben?" deyip şaşkınca etrafı izlemeye başladı genç kız. Nerede olduğunu kavramaya çalışıyordu.
-"Uyandı." diye hemşireye haber verdikten sonra:
-"Hastanedeyiz." diye cevap verdi Sungyeol. Mutluluktan oturup çocuklar gibi ağlayabilirdi şuan.
-"Hıh?" deyip boş bakışlarını genç adamın üzerinde gezdirdi genç kız.
-"Hatırlamıyor musun?" diye sordu Sungyeol. Geçen sefer hatırlamaması için yalan söylemişti ama bu sefer hatırlamasını istiyordu. Sulli cevap vermeden önce düşünmeye başladı. Beynine baskı yapıyordu hatırlamak için.
-"En son hatırladığım şey çatıdan aşağı kendimi bıraktığım." diye fısıldadı Sulli.
-"Gerisini hatırlamıyor musun?" diye sordu Sungyeol. Cevap olarak ise hayır anlamında kafa sallayan bir Sulli vardı karşısında.
...........
-"Sulliğğ." diye bağırdıktan sonra koşarak duvarın dibine geldi Sungyeol. Duvarla arasında zaten 2-3 adım vardı. Hızlıca kolunu tuttu Sulli'nin. Aşağı atlamış ama hala tek eliyle duvarı tutuyordu genç kız. Sulli'nin elinden tutup var gücüyle yukarı çekti. Kurtarmıştı.. Sulli'sini.. Aşkını..
-"Sulli neden yaptın?" diye sordu Sungyeol. Sulli'yi kaybetme düşüncesi bile mahvolmasına yetmişti. Bir de yetişememiş olmak, kurtaramamış olmak.. Düşüncesi bile berbattı.
-"Onlar öldü. Annem öldü. Be.. Ben katilim. Benim yüzümden oldu. Ben onlarsız yaşayamam."diyebildi Sulli hıçkırıkları arasında.
-"Sen katil değilsin Sulli. Kaza dosyasına baktım. Suç karşıdan gelen kamyonunmuş. Ters yönde gidiyormuş. Senin hiçbir suçun yok. Anladın mı beni?" deyip tek tek gözyaşlarını sildi Sulli'nin. Ama akmaya devam ediyordu gözyaşları..
-"Ama... Yine de ben onlarsız yaşamam." deyip ağlamaya devam etti.
-"Ya ben? Bensiz yaşayabilir miyim sanıyorsun?.." deyip ağlamaya başladı Sungyeol. Birkaç damla gözyaşı..
-"Sungyeol." diyerek sözünü kesti Sulli.
-"Sözümü kesme de dinle. Ben sensiz yaşayabilir miyim sanıyorsun? İntihar mı etmek istiyorsun! Atla, arkandan da ben atlayayım. Bunca yıl yokluğunda bile ölü gibiydim. Geldin diye sevinirken beni unuttuğunu gördüm. Sen delice severken sevdiğinin seni unutması ne kadar acı değil mi?" diye bağırdı Sungyeol.
-"Ne? Unutmak mı?" diye şaşkınca sordu.
-"Evet, beni unuttun Sulli ama isteyerek değil. Hastalığın yüzünden. Bu yaptıklarının hepsi hastalığının yüzünden..Şizofreni yüzünden."deyip ellerini Sulli'nin yanaklarında gezdirdi.
-"Şizofreni? Ben deli miyim?" deyip hıçkırıklarının şiddetini daha da artırdı Sulli.
-"Deli değilsin ama tedavi olmazsan çok ciddi sonuçlar doğurabilir. Baksana az önce intihar etmeye kalktın." dedi Sungyeol. Artık kabul et hastalığını, tedavi ol diye de içinden dua etmeye başladı.
-"Tamam, tedavi olacağım."
-"Ne?" diye şaşkınca Sulli'ye baktıktan sonra sıkıca sarıldı. Sulli Sungyeol'u hatırlamasa da kavuşmuşlardı yine de.
-"Seni seviyorum." diye fısıldadı Sulli'nin kulağına.
-"Ben de."
......(Geçmiş Son)......
-"Tedavi ne zaman başlayacak?" diye sordu Sulli başındaki doktora.
-"Hastalığınız ilerlemiş durumda. İlaç tedavisi uygulayacağız ama bu ağır ilaçlar olduğu için burada, hastane de denetimimiz altında olmanız gerekli." diye açıklama yaptı doktor.
-"Ne? Hastane mi? Peki şirket ne olacak?" diye sordu Sulli.
-"Ben şirketteyim ya." deyip gülümsedi Sungyeol.
-"Peki, önce beni bir yere götürür müsün?" diye sordu Sulli. Uzun zamandır gitmek istiyordu ama fırsat bulamıyordu gitmeye.
-"Doktor Bey akşama gelsek hastaneye olur mu?" diye sordu gülerek Sungyeol. Şüphesiz doktor izin vermese de gideceklerdi. Sadece prosedür gereği sormuştu.
-"Olur." diye onay aldıktan sonra hazırlanıp yola koyuldular....
-"Buraya gelmek istediğin hiç aklıma gelmemişti." deyip güneşin denize yansımasını izledi Sungyeol.
-"Burası neden bilmiyorum ama bana huzur veriyor." deyip derin derin nefes aldı Sulli. Dalgaların, denizin kokusunu içine çekti ve tabii ki Sungyeol'un kokusunu..
-"Aslında ben biliyorum ama söylemeyeceğim. Kendin hatırlamalısın." deyip gülümsedi.
-"En kısa zamanda hatırlayacağım. Hatırlayamıyorum ama sana yakın hissediyorum. Geçmişte neler yaşadığımızı hatırlayamıyorum ama seni sevdiğimi hissedebiliyorum." deyip gülümsedi Sulli. Gülümsemesi insanın içini ısıtan cinstendi.
-"Merak etme hatırlayacaksın.Beni, bizi.. Anılarımızı.. Hatırlayacaksın çünkü bizim yaşadıklarımız öyle kolay kolay unutulacak şeyler değil. Görüntüyü unutabilirsin ama hissettiklerini unutamazsın. Beynindekileri unutabilirsin ama kalbindekileri unutamazsın." deyip gözlerini ufuklara dikti.
-"Tıpkı sana olan hislerimi unutmadığım gibi değil mi? Seni hatırlamıyordum ama ilk gördüğümden beri farklı hissediyordum." deyip Sulli'De gözlerini uzaklara dikti.
-“Zaten unutsan da bana tekrar âşık olurdun.” Deyip dil çıkardı Sulli’ye Sungyeol.
-“Ya sen öyle san. Yakışıklı bile değilsin.” Deyip saçlarını bozdu Sungyeol’un.
-“Öyle mi?” diye imayla gülüp yavaşça dudaklarını Sulli’nin dudaklarıyla birleştirdi.
Bölüm Sonu………