Karanlığımın Güneşi

Benden Başkası

-Neeee ! Kim öptü.!

Sinanın sinirli bağrışıyla salonda oturduğum yerden kalkıp sesin geldiği yere doğru ilerledim.Yine ne oluyordu.

-Gebertirim ben o çocuğu.!

Tekrar bağrışını duyduğumla seri şekilde merdivenlerden çıkıp sesin geldiği yere Azra'nın odasına girdim. Sinan sinirden delirmiş elleri belinde oda bir uyana bir buyana gidiyor Azra ise iki eliyle gözlerin kapatarak ağlıyordu.

-Ne oluyor ! Sinan neden bağırıyorsun?

-Küçük hanım Mehmet'i öpmüş.

Kulaklarıma inanamadığımda Sinana eliyle Azra'yı göstermiş şok olan bakışlarım anında onu bulmuştu. Azra hıçkırıklarının arasından ağlayarak konuştu.

-Ben öpmedim!

Sinan daha çok sinirlenip seri şekilde arkasını dönüp ölümcül bakışlarını Azra'ya yolladı sinirden elini yumruk yapan koluna baktığımda damarları barız ortada yüzündeki bütün mimikleri sertlikten oynamazken gözleri dönmüştü.

-Ha sen ha o ne fark eder? Sonuç olarak siz öp..Tövbe tövbe delirecem ben delirecem.

Bağırarak odadan çıkmadan önce kapıya sert bir yumruk attı. Yerimde irkilirken aynı şekilde Azra'da yerinde irkildi. Yutkundum sert bir şekilde Sinanın hemen arkasından ise kapıyı kapattım.Azra kendini yatağa atarken ağlamaya devam ederken ne yapacağımı bilememiştim.

Bir adım atıp yatağın üzerine oturup onu kendime çekip kucağıma aldım. Ses tonumu sakin tutup konuştum.

-Neden bana bütün olanları baştan sona kadar anlatmıyorsun? Omuzlarını silkti.Ağlamış gözlerini eliyle kapatarak ağlamaya devam ederken daha fazla üstelemeyip ellerimi ona dolayıp ağlamasını bitirene kadar bekledim.

Yavaş yavaş nefesini yola koyup hıçkırıklarının arasından tısladı.

-Bugün anaokulunda bir çocuk benim saçımı çekti.Mehmet Yağızda bahçede bunu görüp benim yanıma geldi sonra o çocuğu itip 'O benim sevgilim.' dedi.Çocuk da alaycı bir tavırla gülerken Mehmet Yağızda gelip beni dudağımdan öptü. Sonra çocuğa dönüp ' Sevgilim ki dudağından öptüm.'' dediğinde çocuk inanıp gitmişti.O zaman çok uzamamıştım abla gerçekten çok utandım.

Yüzüm ister istemez gevşerken öpen kişinin Mehmet Yağız olmasına sevinmiştim. Her ne kadar sevgilim diye dile getirseler de onların yaşları çok küçük olduğundan bu tür şeyleri unutacaklarından emindim.

Elimle uzun sarı saçlarını okşadım.

-Bebeğim çocuk senin saçını çektiğinde neden öğretmenine söylemedin ?

-Söyliycektim.Ama Mehmet Yağız hemen gelince söylemedim.Buse abla ben çok mu kotu bir şey yaptım.

-Kötü bir şey yapmadın bebeğim ama yapılmayacak bir şey olmuş? Bundan sonra daha dikkatli ol.

Kafasını olumlu anlamda sallayıp içini çekmeye başladı.Yine ne olmuştu kafamı eğip ağlayan yüzüne baktım.

-Hey bu sefer ne oldu?

-Ben yeni bir bebek istemiyorum ? dediğinde kaşlarımı çatıp ona baktım. Yüzüme mahcup bakışlarını yolladığında kafamı eğip ondan bir cevap bekledim'' Mehmet yağız beni öptükten sonra bir bebek doğura bilir mışım?

Yutkundum gözlerim açıldı.Bu çocuklar ne kadar çabuk büyüyorlardı böyle. Biz bunların yaşlarında bizi leylekler getirdiğine inanıyorduk. Bunlar ise bebek doyurmaktan bahsediyorlardı. Derin bir nefes verdi dışarıya gerçektende bazen yetersizdim bu konuda.