Kahvaltımızı yaptıktan sonra saatin 07.59 olduğunu gördüm.Sanırım ders başlayacak ki herkes bir telaşla çantasını alıp okula doğru gidiyor.Marry'ye dönerek:
-Marry?Okula gidecek misin?
-Tabii ki Almira.Bu nasıl bir soru?Sen de geleceksin çabuk çantanı al da çıkalım.Aksi taktirde geç kalacağız ve başımız belaya girecek.
-Marry...Ben okula gitmek istemiyorum.Bugünlük okula gitmesek ne olur?
-Olmaz Almira.Bayan Olivia çok kızar.Gitmek zorundayız.
-Marry,dedim ve ona en sevimli bakışlarımı atarak isteğimi yapmak zorunda bıraktım.
-Tamam Almira ama şunu yapmayı kes artık!
-Peki nereye gideceğiz?
-Bana mı soruyorsun bunu?Burayı bildiğini sanıyordum dostum?
-Hmm...Bir düşünelim bakalım...
Bu sırada koridordan sesler gelmeye başladı:
-Kimse kaldı mı binada Anna!
-Hayır Bayan Amanda herkes gitti.
-Sana güvenmeli miyim bilmiyorum Anna.Sen yine de bir kontrol et odaları.
-Peki efendim.
Marry telaşla yüzüme bakarak:
-Çabuk Almira,Anna Teyze burada olduğumuzu görmemeli.Aksi taktirde bu sefer kurtulamayız.
-Tamam da nereye gideceğiz?
-Hah!Çatı katıl olabilir.Çabuk koş!
Anna Teyze'ye yakalanmamak için büyük bir çaba içinde çatı katına çıktık.
-Burası çatı katı işte Almira.
-Ama çok karanlık.Yüzünü zor görüyorum.
-Bekle.Buralarda bir pencere olacaktı.
Marry elleriyle duvarları yoklarken ben de gözlerimi karanlığa alıştırmaya çalışıyordum.Çok geçmeden Marry pencereyi bulmuş olmalı ki ''evet işte bu!'' diye bir ses duydum.Pencereyi açtı ve:
-Almira,bunu görmelisin.
Hemen pencereye koştum ve gördüğüm manzara ile resmen gözlerim kanadı.Bu nasıl olabilir?Bahçenin tamamı kurumuş ve yaşlı ağaçlarla dolu.İlk geldiğimde gördüğüm gibi değil ama.Sanki filmlerdeki lanetlenmiş ve yıllarca kimsenin ayak basmadığı kurak topraklara dönmüş bir bahçe vardı gözlerimin önünde.
-Marry bunu sen de görüyor musun?
-Üzgünüm ama evet.Daha önce 1 kez daha gelmiştim buraya ama hiç bu pencereden bakmamıştım.Biz nasıl bir yerde yaşıyoruz böyle?
Biraz daha pencereden baktık ve artık bir şeyler yapmamız gerektiğini düşündüm.Gözüme ilk ilişen önceden de yakılmış olduğu belli olan bir mumdu.Hemen aldım ve Marry'e bakarak:
-Marry bu mumu nasıl yakabiliriz?
-O mumu nereden buldun?Belli ki önceden birileri bu mumu yakmış.Buralarda bir yerlerde kibrit de olmalı.
Hemen aramaya koyulduk.Fakat bir kibrit bulmak yerine fazlasıyla tuhaf olan küçük ama o kadar da eski bir sandık bulduk.
-Bu da ne?Bir sandık!
-Sandık mı?
-Açmalı mıyım sence?
-Tabii ki.
Yavaşça sandığın kapağını açtık ve içinden yanlızca yarısı olmayan bir fotoğraf ile büyük bir anahtar çıktı.
-Bunlar da ne böyle?
-Bu fotoğraftaki bebeğe bakar mısın?Bunlar ne anlam ifade ediyor acaba?
-Bilmiyorum ama benim aklım anahtarda kaldı.Bence bu sandığı burada bırakalım ve içindekileri alalım.Belki işimize yarar.
-Almira ama Bayan Amanda bunları görürse çok kötü şeyler olur.Karanlık odaya tekrar gitmek istemezsin değil mi?
-Sahi Marry sen neden karanlık odaya gitmiyorsun?
-Okulu çekip çeviren bir öğrencinin karanlık odaya gitmesi mi?Hah,çok saçma olurdu!
-Haklısın.
Fotoğraf ve anahtarı alıp sandığı da aldığımız yere koyarak odayı biraz daha keşfetmeye çalıştık.
Odada birkaç dakika gezindikten sonra gözüme bir şey ilişti.
-Marry!Şuna bak .Bir askılık var ve üzerinde de kostümler var.
Marry biraz bakındıktan sonra heyecanla:
-Bunlar çok işimize yarayacak dostum!
-Aynı şeyi mi düşünüyoruz,deyip pis bir gülüş attım.Ardından kostümleri de alıp pencereye yöneldim.
-Zil çalmış Marry.Baksana öğrenciler dağılıyorlar.Hadi çabuk buradan çıkmalıyız.Hem Amanda da bahçede.Aşağı inmek için vaktimiz var.
-Tamam ama sessiz olalım.
Marry'yi onayladıktan sonra almamız gereken eşyaları alıp hızlıca aşağı indik.
*Bu çatı katı çok işe yarayacak dostum!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZEM KAPIYI ÇALINCA
Mystery / ThrillerSırf agrasifliği yüzünden özel okuldan atılmış ve ailesinin baskılarıyla görülmüş en korkunç ve kötü yatılı okula giden bir kızın hikayesi. Bu kitapta hem eğlenecek,hem merak edecek hem de KORKACAKSINIZ! Peki ya hazır mısınız? **Bu kitabı okum...