thirteen

1.5K 194 60
                                    

Beceriksiz olduğum birçok konu vardı, liste hazırlamam gerekirdi bunun için ve emin olun uzun olurdu ama içlerinden biri, beni zor durumda bırakmaya yemin etmiş gibiydi.

Giyinmek.

Hayır bakın, tabi ki donumu kendim giyebiliyorum ya da üzerime tişört geçirmekle ilgili bir problemim yok. Benim sorunum, parka giderken pembe gelinliğini giymek isteyen 4 yaşındaki bir kız çocuğu ile aynı, adeta bir çocuk gibi nerede ne giyeceğimi asla saptayamıyorum.

Bu yüzden birkaç kurtarıcı parçam var, evet. Dolabım siyah tişört ve siyah pantolonlarla dolu ve bunu 'şehirdeki kötü kız' olmak için falan yapmıyorum. Sadece kötü anılarım birden fazla, hayır ya da şöyle demeliyim, birkaç düzine.

Lise 2'deyken, kampa etek ve elbise götürmüştüm, daha sonra en yakın arkadaşımın yanında taşıdığı iğne iplikle -deli falan olduğunu düşünmüştüm ama bunun ilk yardım çantasının bir parçası olduğuna beni ikna etmeye çalışmıştı- eteklerimin ortasını birleştirip dikiş atmıştık ve götüme tam oturmayan, tüm gece sinekler tarafından bacaklarımın yenmesini sağlayan şortlarım ve tulumlarım olmuştu.

Annemin düğününe kot pantolonla gitmiştim ve daha kötüsü üzerimde annemin bana aldığı taşlı bir korse vardı, iğrenç görünüyordum. Annem beni gözleriyle öldürmüş, zorla eve göndermişti. Neden o pantolonu giydiğimi hala bilmiyorum ama ne kadar sorunlu olduğumu anlamanıza yardımcı olmuştur diye düşünüyorum.

Şu an durumum o kadar da içler acısı değil, yaşımın üzerine ekledikçe daha da normal olmaya başladım ama Jungkook'la ettiğim küçük kavga bu düşüncemi desteklemiyordu.

Teyzem kapıyı açtıktan sonra, onu içeri davet etmişti ama kendisi girmeyi reddetmiş. Teyzem odamın kapısına gelip bunu söylediğinde kafamı salladım.

"Neden burada?" dedi, teyzem. Sinirliydi hala. Acaba Jungkook'u pataklamış olabilir miydi?

"Sevgilim çünkü," dedim omuzlarım verdiğim nefesle çökmeden önce.

"İyi birine benziyor ama bu konu burada kapanmadı," dedi, çantamı alıp yanına gelirken.

"Çocuğun üzerine atlamada da, sonra konuşuruz."

Teyzemle birlikte, kapıda bekleyen Jungkook'un yanına gitmek için adımladık ardından.

Olay da beni gördüğünde başladı, teyzem arkamda ben önde kapıya doğru ilerlerken, Jungkook ilk önce kaşlarını çattı. Aynı bakışı teyzem de atmıştı ama pek umursamamıştım.

"Böyle mi geleceksin?" demişti Jungkook gözleriyle beni süzüp. Uyarılmış gibi kendimi süzdüm ama evet, bununla gidecektim.

"Ne olmuş?" dedim dik dik yüzüne bakıp. Yine bir şeyleri beğendirememiştim, belliydi.

Teyzeme baktıktan sonra boğazını temizledi. Doğru kelimeleri bulmaya çalışıyordu.

"İçeri girebilir miyim?" dedi teyzeme bakıp, arkamı görmediğim için Jungkook ayakkabılarını çıkarırken onay aldığını anladım.

Ayakkabıları dolaba koyup kapıyı kapattı, ardından yanıma geldi.

"İzninizle," dedi teyzeme bakıp, hafifçe eğildi ardından bir anda bileğimden tutup beni peşinden sürükledi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 25, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

training wheels | jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin