Kimlik bilgilerimizi kaydettikten sonra , ertesi gün okuk çıkışı bizi salona bırakacağını söyledi canım öğretmenimiz .
Yeni bir maceraya atılıyorduk ,değişik insanlar, yeni kişilikler . Ardından sınıfa döndük ve herkes bize suç işlemişiz gibi sinsi, sinsi bakıyordu. O sınıftan nefret ediyordum tek arkadaşım halildi ve o olmasa ne yapardım cidden düşünemiyorum.
...Hava dışarıda soğuktu bayağı kar yağmış çocuklar kaymak için her yokuşu değerlendiriyor , her fırsatta yarışıyor ve çılgınlar gibi eğleniyordu.
Halille dışarı çıkmış eğleniyorduk. kardan tümsek yapıp yolu kapatıyor, bize yardım etmeyenleri ise kaydırmıyorduk.Aslında herkesin içinde birazcık zorbalık vardır ama biz kimseye zarar vermeden bunu yapıyorduk . Sanki ilerde alçak gönüllü bir şampiyon olacakmışım gibi.
Ellerimiz morarana kadar oynuyorduk, popomuz donana kadar ve akşam ezanı okununca evlere dağıldık .
Akşam evdekilere konuyu açtım ve anlayışlı babam "daha iyi olur" diye sıcak bir cevap vermişti ve halili arayıp ona sorduğumda oda" tamam" demişti ve ertesi gün antrenman vardı ,çok heyecanlıydım daha küçük kalpli küçük çocuklardık şu anda eşşek kadar adam oldum, birşey ifade etmiyor ama o zaman için çok önemli bir durumdu .
........Okul çıkışı beraber yola koyulduk ve o soğuk havada karları ezerken botlarımızdan çıkan o sesleri hala kulağımda hissederim, ikimizdede ölüm sessizliği vardı .çekiniyorduk bizi ne bekliyor diye , sonuçta yapacağımız iş hanım evladı sporu değildi.
Salonun kapısına geldiğimizde halil "kanka n'yapıcaz şimdi" dedi bende kendimden emin ve espiriki bir şekilde "olursa olur" deyip içeri daldım salona geldiğimizde iç kapıda "BURADAN NE ŞAMPİYONLAR GEÇTİ" yazısı yazıyordu , o kapıdan geçerken kendimi şampiyon gibi hissetmiştim . İçeri girdik salonun antrenörü Rıza KAYAALP 'in ilk hocası Aydın DAL dı. Biz hemen konuya girdik .-hocam biz okuldan geliyoruz güreşe başlamak istiyoruz .
-haberinizi aldım gençler hocanızla konuştum, hemen geçin arkadaşlarınızla ısının .Bu çok kolay olmuştu samimi bir insana benziyordu ilk tanışmaya göre. ordaki şampiyon abilerle tanıştık
Spircularla kaynaştık. ardından teknikler gösterilmeye başlandı , ama biz hiçbirşey anlayamı yorduk . O kadar zor geliyorduki gösterilen hareketleri yapmak aydın hoca azmimizden dolayı gelio başımızı okşuyor "aferin olğum" deyip devam ediyordu . Ardından yan çalışma denilen şınav, mekik ,halat , çakı dörtlüsünden olan antrenman başlamıştı. Benim yaşımdaki çocuklar düzgün bir şekilde 10 şınav çekebilirken, ben 3 tane bile çekemiyordum ve bu beni hem hırslandırıyor hem kızdırıyordu. Halata yarım tırmanıyordum, çakı hareketlerini yapamıyordum bile .ve benimle dalga geçen abiler oluyordu, ama şampiyon olup onları göt etmeye söz vermiştim kendi, kendime ilk günden .Ve o günü soğuma hareketleri ile bitirmiştik
Aydın hoca "çocuklar yarın yine aynı saatte burdasınız" dedi ve soğuma hareketlerini yapıp o günü bitirdim .Eve vardığımda direk yattım ve bu ağrılara nasıl dayanacağımı düşünemiyordum .
Düşünsenenize , hergün kemiklerinizin ezilerek ,kırıldığını düşünün. Bu sizce nasıl bir acı ?
Bu acıyı yaşamayan bilemez arkadaşlarım .yatarken heryeriniz ağrır, sağa dönersiniz , sola dönersiniz yinede rahatlayamassınız. fakat bu ağrılar sizin güçlendiğinizin bir göstergesidir .O gece deliksiz bir uyku almıştım. heryerim ağrıyarak o lanet olası okula gitmek zorundaydım .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜREŞÇİ
Teen FictionHer sabah kalktığımızda aynada baktığınız surete tahammül edememek nasıl bir duygu? arkadaşının olmaması , kilolarınızla barışmak zorunda kalmak, insanlar tarafından dışlanmak , kimseyle konuşamamak , konuşurken insanların yüzüne bakamamak , bir ko...