Isınmaya başlamıştım kenarda ne olup bittiğine bakıyordum sadece .
Bu iş bana göreydi kendime güveniyordum neden bu kadar güvendiğimi bilmiyorum ama güveniyordum işte .
Sıra bana gelmişti çok iyi hatırlıyorum o kadar heycanlanmıştım ki; ağlamakla çığlık atarcasına sevinmek arasındaki değişik bir duyguydu bu .Ve köşemde tabikide çok sevdiğim kral hocam aydın dal vardı. Oraya onu temsilen çıkıyordum ,en çok güvendiği öğrencisi bendim .
Onun bu güvenini boşa çıkarmamam lazımdı .Hakrem düdüğüne uzun bir nefes üfledi rakibimle göz göze geldiğimde korktuğunu çok rahat görebiliyordum ve ilk hamle hiçbir zaman sonuç işi olmaması lazım yani önce rakibi kontrol etmek amacıyla bi yoklamak lazım .
Bende öyle yaptım rakibime biraz el oyunlarını dikkatli bi şekilde onun gücünü kontrol edercesine yaptım .
Ve artık çok çalışarak acı çekerek öğrendiğim teknikleri yapma vaktiydi.
Sanki herşey ağır çekimde ilerliyordu anlımdan terlerin aktığını hissediyor ve rakibimin hamlelerini çok rahat algılaya biliyordum ve bir kol çekme hamlesiyle rakibimi belinden kavradım ve yere düştük bu anda insanların verdiği tepkileri duyabiliyor ve hissedebiliyordum .
"Uffff ne olfu bee " gibi cümleler duyabiliyorsunuz ve rakibim göğsüme çekerek havaya kaldırdım ayakları yerden kesildi .
O an herşey benim elimdeydi , sanki dünya durmuş ve ben yönetiyorum .
O an acıyamazdım eğer öyle olsaydı ben acınacak hale düşerdim ve bunu istemiyordum , kimse istemez .Ve duygularımı bir kenara bırakıp rakibimin canını yakmadan yere vurmak zorunda kaldım .
5 puan almıştım normalde bu hareket 4 puan ama hakemler tekniğimi çok beğendiği için "grande " teknik puanıyla değerlendirdiler . Zaten maç 8-0 da bitiyordu ama ben uzatmak istemedim ve rakibimin boynundan ve kolundan tutup , sırtı yere gelecek vaziyette etkisiz hale getirdim . Ve hakem o kulakları sağır eden gıcık sesli düdüğe bir sornaki tura çıkmam için üflemişti.
Köşeye giderken aydın hocanın suratına bakmıştım ve gözlerinin içi gülüyordu benden daha çok mutlu olmuştu .
Antrenörler ya şanstır yada bir yaradır bunu asla unutmayın .
Aydın hoca benim için çok büyük bir şanstı ve bu şansı değerlendirmem gerekiyordu böyle birşey insanın başına birkere gelir .Ve köşeye geçip dinlenmeye başladım herkes yanıma gelip bebi tebrik ediyordu işte o zaman şampiyon olmanın ne kadar güzel birşey olacağını daha iyi anlamıştım .
Ve önümde iki maç daha vardı finalde olmam ve güreşmem için .
Aslında maç 4 dakikaydı ama benim maçım 1 dakika bile sürmedi . Ben kenarda oturup maçları izlemeye başladım bana sıra gelmesi için 1 tur maçları bitmesi gerekiyordu ve bekliyorduk .
Birçok kişiyle bu vesileyle tanışmış oldum 1 dakika insanın hayat8nda neleri değiştiriyor benim hayatım bunun kanıtıdır.
Ve ikinci maçımı beklemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜREŞÇİ
Novela JuvenilHer sabah kalktığımızda aynada baktığınız surete tahammül edememek nasıl bir duygu? arkadaşının olmaması , kilolarınızla barışmak zorunda kalmak, insanlar tarafından dışlanmak , kimseyle konuşamamak , konuşurken insanların yüzüne bakamamak , bir ko...