.....
Ertesi gün salona gittiğimizde aydın hoca "kimseyle kavga etmiyin, ama kimsedende dayak yemeyin demişti"
Ve antrenmana başlamıştık .Genelde sabahları koşu ,akşam ise minder antrenmanları oluyordu . Bu çok yorucuydu minik bedenlerimiz için, ama buna katlanmak zorundaydık.Antrenmanlar zor olduğu kadar eğlenceliydi.
Hemen salonumuzun önünde çim futbol sahası vardı ve her akşam üzeri devasa fıskiyelerle sulanırdı.
(Merak edenler google dan bakabilir)
Bizimde ikinci antrenmanımızın bitişi, tam o saate denk geliyordu . İsmaille sahaya çıkıp, bir alan belirler, ve üstümüze sert bir şekilde akan can acıtıcı sudan kaçmaya çalışırdık . Sonuç ; boxer a kadar ıslanıp soyunma odasına dönerdik .
Sonuçta çocuktuk ne kadar sert çalışsakta, eğlenmek bizimde hakkımızdı.Bir yazı bu şekilde geçirdik nerdeyse.
Okulun açılmasına haftalar vardı . Bense yeni okula başlayacağım için , bedenimi tatlı bir heyecan sarmıştı.
Aslında, yeni ortamlar hep iyi olmuştur.......
Omuzlarım 7. Sınıfa başlayacak bir çocuk için fazlasıyla gelişmiş, ve vücut hatlarım ,bariz belli olmuştu artık .
Lanet ederek ,gözlerimden yaş gelerek, çalıstığım o aletler işe yaradığını göstermişti.Eski okulumda hiçbir aktivite veya sosyal etkinlik yoktu . Taşındığımız ilçenin, en köylü okullarından birine kaydımı aldırmıştım . Ama yeni okulum tam merkezdeydi ve seçkin ailelerin olduğu , zengin , şımarık veledlerin çoğunlukta olduğu bir okuldu .
......
Okulun açılmasına bir hafta kalmıştı, ve okullar arası Türkiye şampiyonası yaklaşıyordu .kendimizi göstereceğimiz ,şampiyon olacağımız zamana doğru adım,adım yaklaşıyorduk .Aydın dal yeni okulumdaki benden eğitimi öğretmeniye tanışmıştı.
-bu çocuk benim sporcum iki aya türkiyeyi gezicek, madalyaları toplayacak, iyi bak bu çocuğa hocam .Tabi benim özgüvenim hayli yerine geliyordu" gerçek antrenör, öğrencisini korkutan değil öğrencisini korkusuzlaştırandır"
......Ve okukun ilk günü gelmişti .o saçma, kırmızı okuk formasını giymiştim . Okula ürkek adımlarla gidiyordum, sanki ormada aslanların hedefi olmuş bir ceylan gibi . Ama ben bir güreşçiydim ve bu ,bana yakışan bi durum değildi. Ayaklarım yere sağlam basmalıydı . Okulun merdivenlerinden ,etrafıma bakınarak tam bir," yeni gelen çocuk" gibi çıkıyordum .
Merdivenlerin sonuna gelmiştim ve artık koridor karşımdaydı . Okulun ortamı ,beklediğimden daha iyiydi .En azından insanlar ,mutlu görünüyorlardı . Ve gözüm hemen gideceğim sınıfı aramaya başladı , koridorun sağ orta kapısı, yeni sınıfımın kapısıydı . Kendimden emin adımlarlarla o kapıya doğru yürüyordum , sanki herkes bana bakıyormuş gibi hissediyordum öyle bir baskı vardı üzerimde ama kimse bakmıyordu , iyikide bakmıyordu zaten .
Kapıyı açıp sakin bir şekilde içeri girdiğimde, işte bu kez herkes bana bakıyordu . Beynim: hemen bir boş sıraya otur gerisini sonra halledersin komutları veriyordu .Etrafıma bakındım , duvar kenararı arkadan ikinci sıra boştu ve çantamı oraya koydum. Önümde oturan ve birbirleriyle yazın ne yaptıklarını heycanla anlatan arkadaşlara, "merhaba ben bu sınıfa yeni geldim" diyerek muhabbete koyulmuştum .
Sıcak kanlı insanlardı , en azından eski okulumdan iyiydi, ve burası biraz daha çomarlardan arınmış bir okuldu .
Biraz muhabbet etmiştik. hepsi küçük yaştan beri arkadaş olan aile dostu bir guruptu, ve bu gurup sınıfta bana daha yakın gelmişti .
Bunlar en azından hafta sonları buluşup bişeyler içmeye giden normal insanlardı ,ama önceki okukum .MAALESEF
Onlardan hiçbiri sporla uğraşmıyordu zaten bu arkadaşlarımda spora dayanacak kadar irade ve azim yoktu . Hepsi baba parasına güvenen, ama kafa insanlardı.
Yaşıtlarım anasının dizinde oynarken, ben zirve yarışındaydım ve kendimi maçlara hazırlıyordum .
Kendimi ,çocuk denecek yaşta bu zorluklara hazırlamıştım . Şampiyonluğun kolay gelmiyeceğini biliyodum. ama bu bir engel değil, sadece bu işe daha çok eğlence katan heycan tozu , o kadar.
Arkadaşlarımla ilk günden kaynaşmıştık ve bu sınıfa gelince biraz kendime gelmiştim. insanın sevdiği bir ortamda olması , fikirlerini, zihnini, gelişimini olumlu yönde etkileyen bir faktördür.
Sınıfta yanıma ahmet oturmuştu . Çok kafa dengi bir çocuktu . Ve önümüzde kızlar oturuyordu .Ilk gün ders işlenmedi o tayfa muhabbet edip durduk , ve hepsinin hakkında azda olsa belli başlı fikirler edinmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜREŞÇİ
Novela JuvenilHer sabah kalktığımızda aynada baktığınız surete tahammül edememek nasıl bir duygu? arkadaşının olmaması , kilolarınızla barışmak zorunda kalmak, insanlar tarafından dışlanmak , kimseyle konuşamamak , konuşurken insanların yüzüne bakamamak , bir ko...