Bölüm 3

83 3 2
                                    

Demokan'ın arabasına atlayıp yeni açılan bara sürmeye başladı. Elim radyoya uzandığında 'despacito' çalıyordu. Bu şarkıya bayılıyorum. Aradan 20 dakika geçtiğinde barın önüne gelmiştik. Dışardan güzel bir görünümü vardı aslında su yeşili renklerde 'The ANGELS' yazıyordu. Demokan arabanın kapısını kapatıp elini belime sardı.

"Hadi girelim bakalım" sadece kafa sallayıp onu onayladım ve içeri geçtik. Boş olan bir locaya oturduk. Barmen ne içersiniz dediğinde viski söyleyip yolladık. Etrafa göz attığımda normal bar gibi olmadığına karar verdim. Böyle mekanlar ilk günden sigara alkol kokar etrafta orospuluk yapan kadınlarla dolu olur normalde. Bu mekanı sevmiştim.

"Bu mekanı sevdim ortama baksana" diye seslendim Demokan'a

"Evet bende beğendim aslında" diyerek onayladı beni.
İçkilerimiz geldiğinde birbirimize göz kırpıp fondip yaptık. Anlaşılan bugün sarhoş olacaktık. Barmene el işaretiyle birer daha istediğimizi söyledi Karahan. Hızlı içiyorduk bünye dayanıklıydı ama çakırkeyif olmuştuk.
"Dans edelim" kafa sallamasıyla ayağa kalktık güzel hareketli bir parçaydı birbirimize sürtünerek dans ediyorduk. Demokan ile tek kuralımız birbirimizden başkası olmayacaktı. Böyle söz vermiştik bu ikimiz içinde birbirimize güvenmemizi sağlıyordu. Gerektiğince konuşmaz sessiz kalır sadece sarılır,gezer ve hayatımızı yaşardık. Yorulduğumu hissettiğimde oturmak için ayrıldım ondan. İçki alacağını söylediğinde başımla onayladım ve yerime geçtim. Bugün sarhoş olma günüydü deli gibi içer eve gider uyurduk. Güzel bir ilişkimiz vardı aslında herkes kıskanır herkes özenirdi. Bar kısmına gidip Demokan'a bakacaktım 15 dakikadır gelemedi. Ayaklanıp bara geçemeden gördüğüm manzarayla başımdan aşşağı kaynar sular döküldü. Demokan ve bir kız öpüşüyor hatta Demokan kızı sömürüyordu. Çantamı alıp hemen çıkışa yöneldim. Valeden arabayı getirmesini istedim. Arabaya atlayıp eve geçtim. Kafam kazan gibiydi tamamen soyunup kendimi soğuk suyun altına bıraktım. Bedenim gevşediğinde havluma sarınıp iç çamaşırlarımı giydim saten siyah sort ve askılı pijama takımımı giyinip salona geçtim. Dolaptan bir bira alıp koltuğa oturdum. Ağlayan biri değildim fakat birbirimize koyduğumuz tek kuralı, güvenmemizi sağlayan tek şeyi yıkmıştı. Kafasının güzel olması umrumda bile değildi. Saat sabah 6ydı ve hala elimde biram ve sigaram oturuyordum. Gelmeyecekti. Bundan sonra gelmesinde zaten. Biramın son yudumunu da alıp sigaramı söndürdüm. Odama geçip uyumalıydım.

•••

Göz bandımı yavaşça çıkardım ve saate baktım 15.28 az uyumuşum huzursuz olunca uyku tutmuyor tabi. Kafam kazan gibiydi. Mutfağa gidip kahve makinasını çalıştırdım ve kahvemin olmasını bekledim. Kahvemden bir yudum aldığımda merdivenlerden ayak sesinin gelmesiyle Demokan'ın eve geldiğini anladım. Aşşağı inip bana baktı

"Gecen eğlenceli miydi Karahan ?"
Bana açıklayabilirim bakışları atarken elimle durmasını işaret ettim.

"Tek kural Karahan tek kuralı ihmal ettin. Eve bir kaç kadın yollıcam eşyalarımı toplasınlar. Artık seninle aynı evde yaşayacak değilim daha fazla seninle muhattap olmak istemiyorum." Dedim. Yanından geçecekken kolumu tutup kendisine çekti.

"Tutku lütfen dinle beni kafam yerinde değildi bir anda kız yapıştı bak lütfen"

Onu daha fazla dinlemek istemiyordum. Yaptığının açıklaması olamazdı. Birbirimize başkası dokunmamışken bana bunu yapması canımı yakmıştı. Kolumu elinden kurtarıp odama çıktım ve kapımı kilitledim. Makyajımı yapıp kırmızı bir pantlon siyah bir v yaka kazak ve yarım deri ceketimi giydim kalın topuklu botlarımı da ayağıma geçirip arabamın anahtarlarını alıp aşşağı indim. Tek kelime etmeden arkamdan Tutku diye bağırmasını umursamadan arabama binip okula sürdüm.

•••

Ailemden kalan bir sürü ev vardı karşıya geçip 15inci yaş günümde hediye olarak alınan eve baktım. Ailemi kaybettiğimden beri bu eve gelmemiştim yaralarımı Karahan ile sarıp sarmalamıştım sığındığım liman tuzla buz olmuş, ardında koskocaman bir enkaz bırakmıştı. Birkaç gün burda takılabilirdim. Nasılsa yerimi yadırgayıp evime dönecektim. Demokan'ı kolay affetmeyecektim zaten. Sadece aramızdaki sarsılmaz bağı bir gecede koparmış olmasına üzülmüştüm, kırılmıştım. Gelmeden önce yardımcım Hasan abiye eve yiyecek ve alkol falan almasını söylediğim için hemen mutfağa gidip bir şişe kırmızı şarap aldım elime. Kadehe gerek yoktu kibarlık yapacak biri yok çünkü tek başımayım. Şişeyi kafama dikip koca bir yudum aldığımda telefonumun melodisini duydum arayana baktığımda okuldan ve genelde beraber takıldığımız Büşra olduğunu gördüm telefonu açıp kulağıma koyduğumda alo dememe müsade bile etmeden nerde olduğumu sordu akşam dün gittiğimiz bara gitmeyi teklif etti. Kafa dağıtmaya ihtiyacım vardı Büşra'yı onayladıktan sonra telefonu kapattım ve valizimin içine baktım. Siyah simetrik kesilmiş etek ve ince askılı kalp yaka önünde fermuar detaylı büstiyer ve topuklu çorap çizmelerimi ayarladım. Uzun bir duş alıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.

•••

Uyandığımda saat gece 12.30 du 2 ye kadar hazırlanır kızların yanına giderdim. Hemen saçlarımı iri dalgalar halinde maşa yapıp sade bir makyaj yaptım. Hazırlandıktan sonra ufak çantama telefon ruj para anahtarlarım gibi şeyleri koyup yola çıktım. 45 dakika sonra barın önünde durduğumda derin bir nefes aldım. Kötü anıları unutmak istiyorsan, onlarla yüzleşmelisin. Seri hareketlerle deri ceketimin fermuarını biraz kapatıp anahtarımı valeye verdim. İçeriye geçip bar kısmına baktım. Dün bu saatlerde yıllarımı verdiğim adamın uçkuruna sahip olamamasını izlemiştim. Büşra'nın el sallamasını görüp yanlarına ilerledim. Selam verdikten sonra içkilerimizi isteyip içmeye başladık

"Hayırdır Demokan yok aranız mı bozuk yoksa"

Diyen Bilge ile yüzümde sahte bir tebessüm oldu her zaman bizi kıskanırdı onda gözü vardı çünkü bu kızı hiç sevmiyorum.

"Ah hayır tatlım malesef muradına bugün de eremeyeceksin."

Dediğimde Büşra bir kahkaha attı. Bilge'nin yüzü morarmaya yakınken çantasını da alıp kaçtı. Büşra olanları biliyordu. Ondan birşey gizlemezdim, güvenirdim.
Masamıza gelen ultra yakışıklı kumral güzeli olan çocuğa baktım. Sorar gözlerle gözlerine baktığımda tebessüm etti. Ne kadar güzel gülüyormuş.

"Bence tanışabiliriz"
Diyip güldü pekala Tutku bugün senin günün sadece bir günlüğüne başkasıyla yatabilirsin.

Büşraya bakıp güldüğümde onaylarcasına kafa salladı yandan gülüp ayağa kalktım iş adamı gibi bara takın elbiseyle gelen kumral güzelinin kravatından tutup kendime çektim.

"Olur tanışalım"

Elimden tutup beni yönlendirmesiyle barın üst katındaki odalara gideceğimizi sanarken beni ofise soktu.

"Barın sahibisin değil mi ?"

"Fazla zekisin sevdim"
Diyip dudaklarıma yapışması bir oldu. Ellerimi gömleğinin düğmelerine atıp açmaya başladım kalçamı sıkarken ağzının içine doğru inledim. Dili dilimle buluşunca dudaklarım kıvrıldı işini biliyordu. Kalçalarımdan kavrayıp beni kucağına aldığında bacaklarımı beline sardım. İkimizde çıplak kaldığımızda vakit kaybetmeden içime girdi.

"Siktir bu kadar dar olman normal mi"

Güldüm sadece kontrol haplarının etkisi 1 saat sonra ikimizde nirvanaya ulaşmış soluklanıyorduk. Hızla kalkıp üstümü giyinmeye başladım.

"Nabıyosun ?"
"Üstümü giyiniyorum kumral güzeli sence nabıyorum"

Şaşkın gözlerle bana bakarken yandan bir gülüş attım ve üstümü tamamen giyindiğimde kumral güzeline asker selamı verdim.

"Adın ne ?"
"Tutku"

Ona ismini sormayacaktım başıma bela olmasın. Bugün kuralları yıkma günüydü. Bugün ihanete ihanetle karşılık verme günüydü.

Benden Kalan (Güçlü Kadınlar Serisi 1 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin