Ona uzunca bakıyordum. Sonra ukala bir şekilde bütün romantizmi bozarak "ahh çok yakışıklıyım değil mi?" dedi. Ona "yaa jimin" diyerek göğsüne küçük yumruklar atmaya başladım. Gözleri kısılana kadar güldü. O gülerken ben de güldüm. Gülmemi nasıl tutabilirdim ki? Gülüşüne bayılıyordum. Zaten ayda yılda bir gülüyordu. Yüzünü tutup yanağına küçük bir öpücük kondurdum. Jimin kucuk bir feels gecirdi(hani su strong womandaki kiz optugunde adamin feelsi gibi umarim anlatabilmisimdir.sjdjxb). Sonra bir anda ciddilesip "her seyi tam olarak hatirlamiyorum jimin" dedim. O da "nasil yani? Beni de mi tam olarak hatırlamıyorsun?"dedi. Ben: jimin senin kucuklugunu kotu anlar yasadigimizi hatirliyorum ama neden bunlari yasadigimizi tam olarak neyi yasadigimizi hatirlamiyorum. Jongini de hatirlamiyorum. Senden hatirladigim en buyuk sey takma adin dedim. Jimin: hmm hatırlamak ister misin? Hatirlamak isteyecegini pek sanmiyorum. Cunku dedigin gibi cok kotu seyler yasadik. Ben: biliyorum jimin ama öğrenmem gerek. Seni seviyorum çocukluğunu da seni de senin beni tanıdığından daha çok tanımak istiyorum (kalbine dokunarak) kalbinin neler hissettiğini bilmek istiyorum. Jimin masum bir gülücük attı ve "peki" dedi.(abi şey gibi oldu hani sen uzunca mesaj atarsın da o sadece bir ok yazar ya xkdjcn neyse). Ardından kolmumu tutup "gel benimle" dedi. Beni o eski dag evine goturdu. Jungkookun bana soyledigi evdi. Beni ilk bodrum katina goturdu yerde bir tane ayicik ve araba vardi ayicigin ustunde chim chim arabanin ustunde soo soo yaziyordu. Arabayla ayicigi alip bana dondu ve "ilk guzel olanlardan mi baslasak?"dedi. Ben de onaylarcasına kafamı salladım. Ardından anlatmaya başladı "burası bizim sığınma alanımız. Seninle hep burada oyun oynardık."dedi. Sonra gozum duvardaki yazilara ilisti JSJ yaziyordu. Sonra bu ne diye sordugumda. Kucukluk grubumuz dedi. Ben de ilk harf seni digeri beni peki sonuncusu kimi temsil ediyor diye sordum. Sonra bir dakika... jongin?dedim.