Babam çok fazla sinirlimiydi bilmiyordum. Yani oraya girmenin yasak olduğunu nerden bile bilirdikki değilmi ama? çocuklarla beraber kolidorda bekliyorduk...Kerem ve Rüzgar durumun ciddiyetinin farkında değillerdi. Her zamanki gibi rahat görünüyolardı.Onlar kendi işlemlerini tamamlamışlardı sadece bizim akıbetimizi merak ediyolardı.Babam amirin odasından çıktı...Keremlere ters-ters baktı ardından Denizi ve beni alıp arabaya doğru yol aldı.. bizde birşey demeden arkasından yürümeye başladık..
Arabada konuşmaya başladı nihayet "ne işiniz vardı sizin orda?! buda ne demek oluyor anlam veremiyorum!" dedi sinirle.. Denizle bir birimize bakıyor susuyorduk.. ne diye bilirdikki sonuçta.
Denizi eve bıraktık ardından eve geçtik. Annem ve Babamdan yeterince azar işitmiş ve yasaklara maruz kalmıştım.. Bu arada babamlar artık Keremlerle daha fazla yakın olmamı istemiyor hatta uzak kalmamı bile destekliyorlardı ki zannımca kendilerine göre haklıydılar.. ne işimiz vardıki zaten orda onlarla.. gece babamla Denizin babasının telefon sohbetinden sonra onunda aynı sözleri işiticeyini tahmin etmişdim...
Sabah kantinde oturuyorduk kızlarla...Gül dün annesinden duyduğu azarları anlatıyodu.Bi süre sohbet etdikden sonra ardından Rüzgarlar geldi...Yüzümüz biraz asıktı tabi...Rüzgar bu halimizle dalga geçiyordu.Havadan sudan birazda dün olanlardan konuştuk...her neyse oldu bitti işte... Bir kaç dakika sonra bizim çocuklar kalkıp gitdiler sadece Deniz ve ben kaldık. Etrafa bakınıyorduk. Deniz yanımızdan geçerken göz kırpan yukarı sınıflardan Mehmet diye bir çocuğu göstererek "dün Mehmet bana mesaj atdı nasılsın napyon dedi ne alaka anlamadım" dedi."Hmm garip ne istiyormuşki?" dedim. " inan kanki hiç birşey anlamadım çok tatlıymışmışım felan dedi" Mehmeti hiç gözüm tutmamışdır hep. Rüzgarın bu durumdan hiç hoşlanmayacağı belliydi. Denize ters bi bakış atarak "Onunla konuşmasan iyi olur"dedim. "Boş ver kanka takma bi zararı yok ki" Denizi çok iyi tanıyodum takmadığından emindim.
Sınıfta yalnızdım. Geldi yine kendini beyenmiş o aşşırı egolu yürüşüyle Kerem gıcığı.. Yanıma oturdu.. ayağa kalkdım.. "ne oldu sana tuhaf davranıyorsun ve sürekli tersliyorsun" dedi ağzını büzerek.. gözlerimi devirerek " gidip İremle ilgilensene sen ne duruyorsun benim yanımda?!" hey bir dakika tripmi atıyordum ben buna ?!! sırıtarak bakdı ve kalkıp yanıma geldi " İrem şu an ilgi alanımda deyil. Neden böyle yapıyorsun ama? Kalbimi kırıyorsun cidden" Gözleri zaten anlam kaynağı gibiydi.. Hızla arkama bakmadan sınıftan çıkdım. Kalbini kırmak onu üzmek içime yağ gibi yayılıyordu. Trip atmak nazımı çekmesi sürekli ilgilenme her an nerdeyim kimleyim kıskançlıkları bunlar hoşuma gidiyordu.. Ama neden? sevgili bile deyildik...
1hafta içinde Mehmet sürekli etrafta dolanıyordu. Denizede hep mesaj atıyordu. Deniz onu sadece arkadaşı olarak görüyordu başka nasıl ola bilirki zaten kalbinin prensi belliydi. Mehmetde bizim sınıf çocuklarıyla çokta sıkı fıkı olmasada arkadaş olduğu için Denizin Rüzgar için öneminden haberdar olmaması imkansızdı. Yani tam olarak arkadaş mı yoksa ne desem bilemiyordum. Herhalde oda Denizi arkadaş olarak görüyodur haraketleri,mimikleri ne kadar tuhaf olsada. Rüzgarla Kerem etrafımızda erkek sinek bile uçsun istemezken Mehmeti daha fark etmemişlerdi. Zaten çocuk onlar etrafta olmayınca biyerden beliriyodu.
Beden dersine girmişdik. Ben oturmayı tercih etdim. Güney Denize basketbol oynamayı teklif etdi. Bu arada Güney çok iyi basketbol oynar ve yarışlara katılır..."Güneycim sen benden kısamısın," Denizin alaylı sorusu karşısında Güney sırıtarak "Tabikide hayır, bu da nerden çıktı. istersen ölçelim" Deniz Güneye hodri meydan dercesine bakarak yanına geldi. "Hadi be kanka göreyim seni" diye oturduğum yerden destek veriyodum.Onların meydan okuma şekilleri beni eğlendiriyordu. Birden gözüm oradan ters bakışlarla Güneye bakan Mehmete takıldı. Hemen sonrasında zaten ortadan kayboldu. Belli Ki geçerken öylesine denk gelmiş.. Yani bu benim fikrimdi..
Medya:Mehmet
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Ötesi
Teen FictionGerçek hayatdan esinlenmişdir. Sıradan olmakdan uzak... ******** Sıradan olmayan bir gençlik hikayesi. Tutku dolu aşkların, dibine kadar sahiplenilen arkadaşlıkların Sonsuz gibi gelen hayellerin hikayesi. Deli gibi severken t...