Güneş daha tam olarak doğmamıştı. Etraf yarı karanlık bir ton almıştı. Deniz erkenden kakmıştı çünki ders çalışacaktı. Kendine kahve koyup odaya döndü. Kitabını açıp koltuğa kıvrıldı. Önemli cümlelerin altını çiziyor arabir kahvesini yudumluyordu. Derse gömülmüşken telefonun sesiyle irkildi ve elini telefona götürdü.
Arayan şahsı görünce dudağını ısırdı yüzünde gergin bir ifade hakim oldu. Bu saatde Rüzgar onu neden arıyor? Telefonu açmakda tereddüt ediyordu. Ama nihayet karar verdi.
“Alo" dedi hafif sesle. “Deniz.." Rüzgarın tutku dolu söyleyişiyle Deniz tuhaf hissetsede kendini toparladı ve “Efendim Rüzgar" dedi.sesinde az da olsa soğukluk vardı “Ne yapıyorsun? Uyuyormuydun?" dedi Rüzgar.
Deniz kitapı yan tarafa bıraktı ve hafif doğruldu “Hayır. Ders çalışıyorum." dedi düz sesle.
“Uyanıksın demek. Müsaitsen eğer seni aşağıda bekliyorum. Konuşmamız gerek.." dedi
Deniz ne diyeceği hakkında kararsız ve heyecanlıydı. “Peki hala. Bekle Geliyorum" dedi ve telefonu kapatdı. Montunu aldı ve sessizce aşağı indi. Hava soğuktu. Rüzgar telefonunda bir şeyler yapıyordu. Deniz sokağa çıktığında hemen yanına geldi. “Deniz". Deniz unutulmaz sesin yönüne döndü ve “merhaba. Evet Seni dinliyorum Rüzgar" dedi.
Biraz kırgınlık seziliyordu tabi sesinden. Sahildeki banka geçdiler. Bir süre sessizlikden sonra Rüzgar “Deniz.. Sence bu haksızlık değil mi?" dedi. Deniz tuhafça “Ne?" dedi. “Ben dün gece hiç uyumadım. Daha önceki gecede. Bir iyi geceler mesajı almadım. Ya da Seni seviyorum mesajı.." dedi iç çekerek. Deniz onu dinlerken hissetiklerine isim veremedi. “Bu dünyada çok fazla haksızlık var Rüzgar. Mesela sevdiğin adamın ona dürüst olduğun halde sana inanmaması" Denizin yüzüne gergin bir ifade hakim olmuştu. “Biliyorum.. Şu an özür dilemeyeceğim çünki bu saçma olucak. Seni üzdüğüm için kendimi mahv etmem gerekirdiki yeterince yaptım. Bak.. Artık günahımı yıkadım. Beni affede bilirsin.." dedi sesinde kırılıp dökülen kelimelerle.. Deniz içindeki kırgınlığı ifade etmek istemiyordu. Ayağa kalktı ve sahile yaklaştı.. Rüzgar iliklere kadar soğuk dağıtıyordu. “Tenimiz soğuyor burda.. Ya İçimizde soğursa Rüzgar? Ne yapacağız o zaman?.." dedi. Rüzgar Denizin yanına geldi. Yavaşca onu kendine çekdi. Ve kollarını beline doladı. “İçimizin soğumasına ben asla izin vermiyeceyim.. Sen yeter ki hep kalbinde bana bir köşe ayır.."
Deniz dolmuş gözlerini kapatdı ve ona sarılan adamın kalbinin ritmini dinlemeye karar verdi. Bu hisler eşsizdi,tarifsizdi vazgeçilmezdi.
********
Hocalar, deli dolu öğrenciler, sevgili müdürümüz,kantinci Yasin abi ve işte Bizim okul..
Sıramda oturub kitabımı sayfalıyordum. Önümde Gülle Güney oturmuştu. Durmadan konuşuyordular. Bende arada bir katılıyordum. Kapıyı sertçe açıb içeri giren bir gıçığa takıldı gözlerimiz aniden. Evet.. Bu Keremde. Sınıfa girdi egolu egolu yürüşü.. ve gelip benim yanıma oturdu. Ona hala tiripliydim. Kafamı kaldırmadan Kitabımı okumaya debam ettim.
Güneylerle biraz lafladı.
Hocanın gelmesiyle ders başladı.
“Mesajlarıma da cevap vermiyor artık birileri" imalı bi ses dikkatimi çekdi.. “İyi yapıyorum" dedim ve saçımı geriye attım. “Neyin tribi bu? Dünki Zeybepin tribini atıyorsan saçmalıyorsun güzelim.." dedi ego saçan sesiyle. Bi anlık duraksadım ve “Sana niye trip atayım ki?!" dedim.
Hocanın “Sessizlik!" demesiyle sustuk. Tamda hoca derse devam edecekken kapı çaldı “Gel" Ayten hoca gözlüyünü düzelterek..
Kapının açılmasıyla önce Deniz arkadanda Rüzgar sınıfa girdi. Bi anlık duraksadık.. Sonra Gülle bakışıp sırıtmaya başladık. Hocadan izin alıp sıraların birini oturdylar.
Ders biter bitmez Denize koştum. Tabi hemen kantine indik. Masalardan birine oturduk. “Hadi hemen anlat" dedim. Deniz hafif sırıtdı ve anlatmağa başladı..
Gerçekten mutlu olmuştum. En azından barışmış sayılıyordular. Umarım bir daha problem yaşamazdılar.Ders çıkışı acele çıkmıştık. Bu akşam Denizlerde kalacaktım. Alrl acele çıkışa doğru yürürken Kerem önümü kesti. Duraksadık. “Seninle konuşmamız gereken birşey vardı qaliba" kendine has sesiyle.. Deniz “Ben bekliyorum kanka seni orda" dedi ve kapıya doğru yürüdü. Hayvan hemende kaçıyor... Gözlerimi devirdim ve “Nevar? Ne konuşacağız ki?! Bu zaten baştan ayağa benim sacmalığım! Sana kıskanclık tripi atmak! Bu çok saçma deyil mi?!" dedim hafif sesimi yükselterek. Keremin yüz ifadesi deyismiş sinirlenmişti. “ Bu tavırlarınla ne yapmaya çalışıyorsun. Niye bunları söylüyorsun ki şimdi?.. Anlam kazandıramıyorum. Yapma artık şunu yapma..." dedi “ Birşey yapmıyorum. Yapmayacağım da! Biz neyiz ki senle?! Hiçbirşey!!.." sinirlenmiştim içim titriyordu.. Damarlarım buz kesmişti.. Hiçbirşey.. Kendime bile hiç sormamıştım bu soruyu. kimseye de sormamıştım.İsim gerektiren bir ilişkimiz yoktu. Ama aramız bomboş bir uçurumda deyildi ki.. Benim dediyim gibi Hiçbirşey! de denmiyordu buna.. Ağır olmuştu bu kelime.. Kerem bunu belkide beklemiyordu. Belkide duymaktan korkuyordu.. Bende söylemekten. Ama bu çok ani olmuştu. Haklımıyım haksızmıyım bilemiyordum. Ama kalbini çok kırdığımın aşırı farkındaydım. Ne yapa bilirdim ki ? Bakışlarında bir hüzün ve ya bir malesef ifadesi görüyordum sanki. Gözlerinden çok şey okuya bilirdim. “Kerem.." diye konuştum. Duraksamasının ardından evrene geri dönmüş bi hava yaranmıştı... Yavaşca önümden çekilde ve eliyle geç işaresi yaptı.. Bakışlarımdaki ateş sönmüş içimi qarip hisler sarmıştı... Daha fazla orda durmadan Denizin yanına gittim. Bu gün unutulmaz bir bakış yakalamıştım..
Denizle yol boyu konuyu tartıştık. Biraz ağır olduğunu oda dile getirmişti. Ama birazda hak vermişti.. Sinirim bozulmuş morelim düşmüştü.. Eve girdiyimizde bizi Macide hanım karşıladı. “Selam kızlae hoşgeldiniz." ona karşılık verdik ve salona geçdik.. “gününüz nasıldı? Dersleriniz zor geliyor mu?" gibi sorulardan sonra “Deniz müsait olduğunda terasda seni bekleyeceğim konuşmamız gerek" dedi ve mutfağa geçdi. İçimize kurt düşmüştü. Kesin Rüzgar olayı diye düşündük.. Umarım Deniz bu sınavdan başarıyla çıkardı....
Nøt: Fikirlerinizi yorum olarak bırakmayı ve oy vermeyi unutmayın..
Sevgiler...❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Ötesi
Teen FictionGerçek hayatdan esinlenmişdir. Sıradan olmakdan uzak... ******** Sıradan olmayan bir gençlik hikayesi. Tutku dolu aşkların, dibine kadar sahiplenilen arkadaşlıkların Sonsuz gibi gelen hayellerin hikayesi. Deli gibi severken t...