evet,benim hikayem biraz klişeye kaçabilir ama yinede benim hikayem. Belki babam ölmeseydi, annem bizi terk etmeseydi kendimi kan dünyasında bulmazdım...
Bu hikayede naruto karakterlerinin kişiliklerini yanlış yansıtmış ve ya yansıtamamış olabilirim...
Evet merhaba! Bu evlenme bölümleri benim için özel. Hele bu bölüm daha bir özel. Okuyunca anlarsınız. Bu fotoğrafları koymam lazım
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Evet. İçimde kalmasına izin veremezdim. İyi okumalar
Büyük gün. Düğün öğle saatlerinde yapılacaktı. Ve saat... 11Mİ? Yataktan uçarcasına kalktım ve yüzüme bir, iki su attım. Kıyafetlerimi şu ana kadarki en hızlı şekilde seçip giydim. Saçlarımı hunharca taradıktan sonra yanlardan birer parça aldıktan sonra arkada birleştirdim ve anahtar, telefonu kıyafetime uygun bir çantaya tıkıp arabaya indim. Arabayı ağlatırcasına gaza yüklendim ve düğünün yapılacağı yere geldim. Kapıda temari ve tenten beni bekliyormuş. "Arabayı ağlattın"
"Diyene bak! Sen arabaya çığlık attırıyorsun. Neji geliyor mu?"
"Tabi ki. Hinata'ya güvenemedi"
"O kime güvenebiliyor ki? Sen hariç tenten. Siz de yakınlaşıyorsunuz . Gözümden kaçmadı. Sizi de evlendiricem. Esra erol'um mübarek"dedim ve içeri geçtim. Kır düğünü gibi bir düğün olacaktı. İno'yu bulma umutlarıyla içeri girdim. Umutlarım boşa çıkmamıştı. "Sakura! Hiç gelmeseydin"
"O kadar geç kalmadım ino abartma! "
"Senin ilk davetliden iki saat önce gelmen gerekirdi"
"İno daha yeni uyandım. Uyku sersemiyim. Uğraşma"
"Sen daha yeni mi-"
"Gelinlik ne kadar yakışmış"
"Dimi heheeh(bu nasıl bir ani ruh değişimidir arkadaş) "
"Kimler geldi? "
"Naruto, neji, hinata, tenten, rei ve daha niceleri"dedi ve kollarını açtı. "Rei de mi geldi? "
"Evet. O arkadaşımız değil mi? "
"Hayır o anlamda demedim "
"Sakura? "
"Heh? "
"Rei'ye aşık olmadığına eminmisin"Demesiyle ellerimi hızlıca iki yana salladım. "Hayır! Aşık maşık değilim"sanırım. Kimi kandırıyorum bal gibi aşığım ona. Yoksa dün neden trip atayım ki? "Eminmisin?bak bunun geri dönüşü yok "
"Emin-dönüşü yok derken? "
"Boş ver. Tokamı takarmısın? "Dedi ve bir türlü saçına tutturamadığı tokasını gösterdi. "Beceriksiz"dedim ve elinden tokayı alıp arkasını dönmesi için işaret verdim. Arkasını dönünce hızlı bir hamleyle tokayı saçına tutturdum ve geri çekildim "Vâlâ! "
"Şimdi de İtalyan mı oldun? "
"Hadi bu gün evleneceksin. Başıma iş çıkartma! "
"Asıl sen benim başıma iş çıkartıyorsun be!" Dedi ve eteğini tutarak hışımla parmağını bana yönlendirdi. "İno istersen yüzünde koca bir morlukla evlenme"
"Ben en azından evlenicem tamam mı? " Evlencen de ne olcak? 40 yıl kahrını çekecen, sonra bırakacak seni başkalarıyla aşna fişne(yazarın gerçek düşünceleri) "Ben evlenmeden de mutluyum tamam mı?"
"Sakura! En büyük korkunu bilen birine bu sözler iie yaramaz "
"Tamam yanlız kalmaktan biraz korkuyor olabilirim ama bu benim evlenmem gerektiğini göstermez! Ayrıca korsen açılmış"dememle ino'nun panikle elini belinin biraz üstüne götürmesi bir oldu. Ben kahkahalarla gülerken, o bir çıkığın olmadığına kanaat getirmiş ve bana yanan soba kadar sıcak gözlerle bakıyordu. Pardon sıcak mı dedim? Ateş saçan gözlerle demem daha uygun olur
