1

375 44 11
                                    

03.15

taphten: Taeyong, yine ben.

Biliyorum artık mesajlarımı açmadığını, bu yüzden sana çok sinirleniyorum. Sana sinirleniyorum, sonra öfkem kendime dönüyor ve sana bir daha asla mesaj atmayacağıma dair yüzlerce söze boğuluyorum. Sana nasıl sinirlenebilirim diye kendimi azarlamaktan inan bana çok yoruldum.

Her seferinde ellerimi sana uzanmaya çalışırken yakalamaktan da yoruldum. Boşluğa düşüyorum.

Ne olmuş olursa olsun, yollarımın tümü bir şekilde sana dönüyor. Sıfır noktasından uzaklaşabilmiş bile değilim henüz.

Taeyong, seni özlüyorum.

Canımın yanmasına izin verecek kadar çok özlüyorum.

04.28

taphten: Kendime söz geçirememekte ısrarcıyım, biliyorsun.

Uyuyamıyorum.

Uyuyamıyorum, Taeyong. Yemin ederim deniyorum. Olmuyor.

Kollarım arasında olmadığın sürece rahat bir nefes alıp da kendimi karanlığa bırakamıyorum. Bunu hissettiğime dair kendimi kandırmak istiyorum, onu bile beceremiyorum. Düşünmek, seni hemen yanımda istemek gibi basit hayallerin hayalini kuruyorum.

Her ne kadar benim adımı bile unutmak istesen de...

Ben seni unutamıyorum.

Kollarımın arasına nasıl güzel sığdığını unutamıyorum, bana bakarken gözlerinin içinin nasıl güldüğünü unutamıyorum, sana sarılarak uyumanın verdiği huzuru hiçbir şeyde bulamıyorum.

Zehirlisin, Taeyong.

Bir kez seninle olmanın tadına vardım, şimdi kim gelse mutlu olamayacağım seni gülerken gördüğümdeki gibi.

Artık iflah olamayacağım, çünkü beni yavaş yavaş öldürüyorsun.

Sevgilim, seni özlüyorum. Sana ihtiyacım var.

tyongg: O kelimeyi kullanma.

taphten: Kendime yasakladığım tek kelime; özledim oluyor sevgilim. Bana acı veren tek şey bu.

tyongg: Ten, alış artık.

İnan bana bunu söylemekten yoruldum bile ama alış artık. Bırak ikimiz de biraz kafa dinleyelim.

taphten: Bazı şeyleri söylemek kolaydır, Taeyong.

Eğer seni unutabileceğimi düşünüyorsan, seni sevdiğime hiç inanmamışsın demektir.

Çünkü birini gerçekten seversen, bunu zaman gibi aşağılık ve oldukça göreceli bir kavramla sınırlandıramazsın.

Sevgi denilen şey belli kalıplara sığamayacak kadar büyüktür.

Benim yüreğimin bile sınırları yok.

tyongg: Kendini böyle saçma şeylere inandırıp hayatını boşa harcama.

Zamanla atlatacaksın, inan bana.

Biraz süre her şeyi çözer.

taphten: Senin için sürenin her şeyi çözeceğini bilmek, bilmek istemediğim başka şeyleri de getirdi.

Beni sevmediğini daha kırıcı bir şekilde yüzüme vurman olanaksızdı.

İyi geceler Taeyong.

losing you;「taeten」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin