taphten: Hey, Taeyong.
Hastalandığını duydum, kendini nasıl hissediyorsun?
Tanrım... Sana hep o kadar ince giyinmemen gerektiğini söylüyorum, beni dinlemiyor musun?
Ben kazak giyiyorken içini gösteren tişörtler giyiyorsun be. Bunu yaptığına hala inanamıyorum.
Ben mi hasta olacaktım senin yerine?
Gerçekten delireceğim. Senin yüzünden çok yakında tamamen delireceğim. Buna o kadar yakınım ki tahmin etmen bile imkansız.
Tamam, her neyse. Sakin olacağım, sakin olmalıyım, nefes de almalıyım.
İyi misin?
tyongg: Bu kadar abartmasan nasıl olur?
Basit bir soğuk algınlığı içte.
taphten: Basit, öyle mi?
Yugyeom dün yanına gelip sana yardımcı olmuş, bana da bugün seni anlattı. Eğer ondan kendi halini duysaydın olduğun yere oturup ağlardın inan bana. Sana yardımcı olacak hiç kimse yokmuş bir de, kimseye de haber vermemişsin.
Ben sana her zaman yanında olduğumu ve olacağımı söylerken espri yaptığımı mı düşünüyordun yoksa?
Öleceğini bile düşündüm ve sinirliyim Taeyong. Çok sinirliyim.
tyongg: Olduğun yere oturup ağladın yani?
Vay be, gülmek istiyorum ama öksürüklerim izin vermiyor. Ağzımı açtığım anda nefesim kesiliyor, kusura bakma.
taphten: Konuyu dağıtma.
Bugün biraz daha toparlandın mı?
tyongg: Chittaphon.
İyileşeceğim, gerçekten.
Vücudumun zayıf olduğunu söylemeye gerek duymuyorum, eminim ki bunu da o gizli defterine not aldın.
Sadece soğuk beni çok hızlı etkiliyor. Merak edeceğin bir şey yok. Eminim, hemen toparlayacağım durumu.
taphten: Sen..
Sen nasıl ya?
Her neyse. İyi olduğunu bana kanıtlarsan peşini bugün için bırakacağım, söz.
Hoş, kendime nasıl söz geçireceğim bilmiyorum ama deneyeceğim.
Sana verdiğim sözleri her zaman tutarım.
Yalnızca iyi olduğunu bilmeye ihtiyacım var, böylece ben de yarım saat önce bıraktığım nefes alma işine geri dönebilirim.
tyongg: Gerçekten biraz garipsin...
Bekle.
taphten: Klişeleri sevmiyorum.Söylemeyeceğim. Sınırlarımı çok zorladın, ama söylemeyeceğim.
Ne kadar güzel göründüğünü söylememeye çalışıyorum, neden beni bu kadar çok zorluyorsun ki?
Taeyong, yüzün bembeyaz. Gözlerinin etrafı da kızarmış. Endişeden mi kalp krizi geçireyim yoksa güzelliğine dayanamadığımdan mı?
Gerçekten, içim sızlıyor.
Her neyse. Son zamanlarda biraz kilo verdiğinin farkındayım, bu yüzden her zaman kullandığın ilaç hakkında doktorla konuştum ve ilacı daha düşük bir miligramda almanın senin için daha iyi olacağını söyledi.
Beni görmek istemediğini duymam gerekmiyor. Bu yüzden,
İlaç poşetini kapının hemen önüne bıraktım. Nasıl kullanman gerektiğini de küçük bir kağıda yazdım, hemen içinde.
Bol bol bitki çayı da var içinde, hiçbiri hazır değil, hepsini annemin hazırladıklarından aldım.
İyi ol, Taeyong.
Sonra görüşürüz.
tyongg: Teşekkürler.