taphten: Günaydın, Taeyong. (22.02.2017)
taphten: Günaydın. (23.02.2017)
taphten: İyi geceler Taeyong. (23.02.2017)
taphten: Selam Tae.
Hava çok güzel, tam senin sevdiğin gibi. Çok serin ve kapalı.
Sanıyorum eski ve alışık olduğum döngümüze geri döndük.
Sanırım bu şekilde çok daha rahat oluyor her şey.
Senden bir cevap alamayacağımı bilerek hiç durmadan yazıyorum, ayrıca sen de yazdığım hiçbir şeyi okumuyorsun.
Doğrusu, aramızdaki her şeyin bir anda bu kadar iyi bir yola girmesi gerçekten şaşırılacak bir durumdu. Şimdi böyle olmasına şaşırmamalıyım, her şeyin aslı zaten bu durumumuz.
Seni çok seviyorum Taeyong. Aklının alabileceğinden çok daha fazla ve inan bana bu sevgiyi anlayabileceğini de düşünmüyorum.
Çünkü eğer anlasaydın senin için nefes aldığımı, sen sevgilinle el ele nefes alırken bakışlarını bana doğrultmazdın.
Lütfen yanlış anlama, yine, sana hiçbir zaman kızmadım ve asla kızmıyorum da.
Bunu yapamam. Sana değil, kendime bunu yapamam.
Taeyong,
Sen benim her şeyimdin.
Şimdi geçmişe baktığımda sadece tüm varlığımı adadığımı gördüğüm biri var karşımda.
Beni biraz bile umursuyor olsaydın, beni bile isteye bu kadar kırıp parçalamıyor olsaydın, yine her şeyim olurdun hiç şüphesiz.
Ama olmuyor Taeyong.
Benimle, benim sevgimle, en saf duygularımla hiç sıkılmadan oynuyorsun.
Senden kurtulamayacağımı ve önümdeki birçok günün ilk soluğunu burada alacağımı bilerek yazıyorum bunları, korkma.
Ama inan bana, senden kurtulacağım. Senden kaçamasam bile, buradan kurtulacağım.
Her anımda seni anacaksam da bilmeyeceksin bunu.
Seni sevgi gibi yüce bir duyguyu bilmekten mahrum bıraktığım için özür dilerim, ancak kendi sağlığım için yapmalıyım bunu.
Çünkü ben ölüyorum.
Seni kaybediyorum, seni kaybetmek beni yavaş yavaş öldürüyor.
İyi geceler Taeyong.