taphten: Özür dilerim.
taphten: Taeyong, mesajımı okuduğunu görebiliyorum.
Özür dilerim. Gerçekten çok özür dilerim.
Böyle olsun istemezdim yemin ederim.
tyongg: Neden sürekli özür dileyip duruyorsun?
taphten: Çünkü bu tamamen benim suçum...
Eğer dün Jaehyun'la hiç konuşmamış olsaydım bunlar olmayacaktı.
tyongg: Lütfen, şimdi de arkadaşınla konuştuğun için benden özür dilemeye kalkışma.
taphten: Ben onun böyle bir şey yapacağını düşünmemiştim.
Eğer bu aklımın ucundan dahi geçseydi onunla hiç konuşmazdım.
Sen sevgilinle bahçede otururken Jaehyun'un yanınıza gelip durmadan sana bağırdığını gördüğümde kalp spazmı geçirdim, yemin ederim oracıkta bayılıp kalıyordum.
Eğer Yuta beni tutup sakinleştirmiş olmasaydı şimdiye canımı teslim etmiş olurdum.
tyongg: Jaehyun'a sinirliyim, ama bir yanım da onun çok haklı olduğunu söyleyip duruyor ve ben kendime de çok sinirliyim.
Anlıyor musun?
Ondan bahsetme.
taphten: Gerçekten onunla bir daha asla konuşmayacağım...
tyongg: Saçmalama.
O sadece senin iyiliğini istiyordu ve bundan başka bir şey düşünmedi.
Bunu ben bile görebiliyordum.
taphten: Öyle diyorsan,
tyongg: Jaehyun'u bırak bir kenara şimdi.
Chittaphon, bana annenin öldüğünü neden söylemedin?
tyongg: Mesajımı açtığını görebiliyorum?
taphten: Üzgünüm.
Sadece ne diyeceğimi düşünmeye çalışıyordum.
tyongg: Bir yerden başla, çünkü vaktim azalıyor. Yapılacak işlerim var.
taphten: Pekala.
Neden söyleseydim ki?
Yani, aylar önce oldu. O zamanlar peşinde dolanıp duruyordum ama sen beni duymuyordun, dönüp yüzüme bile bakmıyordun.
Söylesem de umrunda olmazdı, ben de kendime sakladım.
tyongg: Anneni sevdiğimi biliyordun, aptal.
Jaehyun'la konuştuktan sonra ne kadar çok ağladığımı biliyor musun?
Bunu bana söylemeliydin.
taphten: Sen benimle tek kelime etmeyi bırak, benim yüzüme bakmazken bundan sana bahsetmek annemin ölümünü seninle konuşmak için bir bahane gibi kullanmak olurdu.
Ben böyle olsun istemedim.
Özür dilerim Taeyong.
tyongg: Sana çok sinirliyim, Ten.
Tahmin edebileceğinden çok, çok daha fazla sinirliyim.
Üstelik bu sefer bunu telafi edebileceğini de sanmıyorum, tamam mı?
Bir süre konuşmasak iyi olacak.
taphten: Annemin topladığı ve kendime onları hep saklayacağıma dair söz verdiğim kurumuş bitkileri sana getirdim, Taeyong.
Sırf hastasın ve onlar sana iyi geliyor, onları seviyorsun diye.
Bilmiyorum, sen eskiyi hiç özlüyor musun ama ben çok özlüyorum.
Jaehyun'la kavga ettin, Yuta seninle konuşmuyor, Hansol senin olduğun ortamlarda nefes alamadığını söylüyor ve seni gördüğü an uzaklaşıyor, Johnny bile uzaktan da olsa seni gördüğü an tüm iyi tavrını değiştiriyor ve sen beni elinin tersiyle itiyorsun sürekli.
Bu kadar olumsuzluk seni yormuyor mu gerçekten?
Her şeyi düzeltmek yine senin elinde, ama sen asla gururundan taviz vermiyorsun Taeyong.
Senin için üzülüyorum.
İyi geceler.