KELEBEK ETKİSİ

Kalbim Neden Bu Kadar Hızlı Çarpıyor?

Bölüm şarkısı; My Secret Romance ost no.5 ~ Song for Love

İyi okumalar küçük kelebeklerim

🦋

Kafamı kaldırdım ve devasa
büyüklükteki binaya baktım. Sonuçta Eyber Grup'un birçok iş merkezi vardı. Ben sadece inşaat kısmında geçici sekreter olarak çalışacaktım. Barlas denen adamın bu şirkette yönetici olarak çalışma olasılığı düşüktü.

Kabul, uyuz, ukala, saygısız ve zora düştüğünde bir kadına bile fiziksel şiddet uygulayabilecek biriydi ama onun emri altında çalışmak demek benim için felaket demekti.

Kendisini öyle önemli hisseden birini küçümsemiş hatta insanlar içinde onurunu kırmıştım ve eğer karşılaşırsak intikam almadan duracağını sanmıyordum. Hele ki şirket sözleşmesinde yazan kurallar dışında içerideki bilgileri dışarı sızdıracaktım ve bu Barlas'ın intikamı için büyük bir kozdu.

Kendimi rahatlatmaya çalışarak derin bir nefes aldım ve salık bıraktığım saçlarımı omzumun gerisine itip binaya girdim.

Beni karşılayan trekelerden geçmem için çalışan kartlarına ihtiyacım vardı ama ilk günüm olduğundan öyle bir şeye sahip değildim.

Güvenlik trekelerde duraksadığımı görmüş olacak ki yanıma gelip ''Kartınız mı yok?'' diye sordu.

''Evet, bu ilk günüm de. Eyber grupta geçici olarak sekreterlik yapacağım ama bana giriş için kart kullanmamız gerektiğinden bahsetmemişlerdi.''

Güvenlik anladığını belli edercesine mırıltılar çıkardı ve telefonuyla birini aradı. Kısa bir görüşmeden sonra cebinden ''Misafir'' yazan manyetikli bir kart çıkarıp bana verdi.

''Size içeri girdiğinizde kendi kartınızı vereceklermiş. Şimdilik bununla idare edin.''

Minnettar bir şekilde gülümsedim ve kartı trekenin kart okuyucu kısmına basıp geçtim.

Bizim derginin hiç böyle havalı girişleri yoktu. Gerçi binaya bakılırsa böyle bir güvenlik önlemi alınacağı her halinden anlaşılıyordu. Sonuçta çok önemli bir şirketti ve dışarı bilgi sızdıracak yabancıların girmesi istenmezdi. Tam da bu noktada yaptığım şerefsizlik dahi olsa kurnazca gülümsedim.

Çalışanların bindiği asansöre son anda yetiştim. İçeride beş kişi vardık. Hepsi de takım elbiseli ciddi adamlardı. İçlerinden ikisi yakışıklı olduğu için gözüme kestirdim ve on ikinci kata çıkana kadar aynı yerde çalışıyor olmamız için dua ettim ama ben asansörden indiğimde ikisi de peşimden gelmediler.

Üzüntüyle dudağımı büzerken led lambalarının aydınlattığı koridorda siyah kalem eteğimi düzelterek yürüdüm ve sonunda ofisin kapısına geldim.

İçeri girdiğimde beklediğim gibi tüm yüzler bana dönmedi, herkes ben gelmeden önce yaptıkları işe devam ediyordu. Sadece büyük ofiste arka masalardan birinde oturan kıvırcık saçlı kız gülümseyerek yanıma geldi.

Beni tanıyor gibi gülümsemesi garibime gittiği için kaşlarımı çatmıştım.

'' Merhaba! Sen yeni sekreter olmalısın.'' derken elini sıkmam için uzatmıştı.

Kızıl kıvırcık saçları ve griye çalan gözleriyle çok güzel görünüyordu ayrıca yanakları çillerle kaplıydı ve konuşmasından anladığım kadarıyla IQ seviyesi 70'lerde olmalıydı.

Ben elini sıkıp sıkmamak konusunda tereddüt ettiğimden son derece boş ama gülünç bakışlarıyla bana baktı ve elini biraz daha yaklaştırdı.